0

Film sektöründe kör topal ilerleyen DC, anlaşılan televizyon kısmında bazı değişiklikler yapmaya karar vermiş. Titans dizisi ile bize, evrenlerinin o aranan havasını vermeyi başaran DC, görünüşte sadece Titans ile kalmayıp, aynı tarzda birçok dizi ile karşımıza çıkacak. Bunlardan biri de Doom Patrol. Titans’ın 4. bölümünde karşılaştığımız ve izleyenlerin ilgisini çekmeyi başaran Doom Patrol’ün kendi dizisi de 15 şubatta resmen başladı. İlk 2 bölüm için konuşacak olursak: Olmuş.

Peki bu Doom Patrol kimdir? Onca kahraman arasında DC neden bu arkadaşların dizisini yapmak istedi. Gelin size önce nereden geldiklerini ardından da neden dizi olmayı hak ettiklerini anlatayım.

Birçok süper kahraman çizgi romanı bir tarafa, Doom Patrol, kendi adıyla başlamamış nadir çizgi romanlardan biridir. Ekibin ilk ortaya çıkışı, bilim kurgu temelli bir macera çizgi romanı olan My Greatest Adventure’un 80. Sayısı ile olur. 1963 yılının haziran ayında yayınlanan romanda ilk kez gözüken ekibin yaratıcıları Arnold Drake ve Bob Haney’dir. Çizeri ise Bruno Premiani’dir.

Doom Patrol ekibinin süper güçleri doğuştan değildir. Hepsi, tekerlekli sandalyeli çılgın bir bilim adamı olan The Chief sayesinde güçlerine kavuşmuştur. Aslında bazıları bu güçlere kaza sonucu ulaşsa da The Chief sayesinde güçlerini stabilize etmeyi öğrenmişlerdir. Doom Patrol’ün olayı da budur; The Chief, yani Niles Caulder, sorunlu kişileri bulup çılgın deneyleri ile onları hayata geri getirir. Ama ufak bir hediye ile: Süper güç. Ya da süper bir yalnızlık.

İlk ekipte yer alan Elasti-Girl, altın madalyalı bir yüzücü ve Hollywood oyuncusudur. Kendisinin olayı bedenini istediği gibi büyütüp küçültmesidir. Robotman ise araba kazası geçirmiş Cliff Steele’in beyninin bir robota konması ile ortaya çıkmıştır. Diziyi izlediğinizde de hikaye ağırlıklı olarak onun üzerinden ilerliyor. Bunun sebebi ise birçok kez gidip gelen Doom Patrol serisinin tek değişmeyen ismi Robotman’dir. Gel gelelim Negative Man’e; kendisi radyoaktif bir bedene sahiptir ve istediği zaman küçük çaplı patlamalar oluşturabilmektedir.

My Greatest Adventure 80. sayısında Doom Patrol’ün eklenmesiyle beraber okunma sayıları öyle artar ki, çizgi roman, 86. sayısında adını Doom Patrol olarak değiştirir.

Doom Patrol’ün maceraları 121. sayıya kadar devam eder. 121. sayıda da çok ilginç bir şey olur. Çizgi romanın popülaritesinin azaldığını fark eden Drake, 121. sayıda bütün ekibi öldürür. Şaka değil, gerçekten de hepsini öldürür. Bu, belki de çizgi roman tarihinde alınmış en radikal kararlardan biri olabilir. Madem okunmuyoruz, alın size diyerek, hepsini mezara gömer. Kapağında da kocaman bir spoiler verir.

Doom Patrol ekibi günümüze kadar gelmiş olsa da çok sorunlu bir süreç geçirmiş, bir çok kez el değiştirmiştir.

1968’de ölerek veda eden ekip 1977’de Paul Kupperberg önderliğinde ve Joe Staton çizerliğinde tekrar geri döner. Yeni ekip The Chief’in ilk seride hiç görünmeyen karısı Celsius tarafından kurulur. Önceki seriden de tek kurtulan Robotman olur. 1977’de geri Dönen Kupperberg’in Doom Patrol’ü maalesef tutunamaz ve roman yine raflardan uzaklaşır. Ekip, geri dönmek için tam 10 sene beklemek zorunda kalır.

1987’de Kupperberg önderliğinde, Steve Lightle çizerliğinde geri dönen Doom Patrol, 18 sayı sonra yeniden değişime gider ve Kupperberg’in yerini Grant Morrison alır. Morrison dikiş tutturur ve Doom Patrol 62. sayıya kadar gelmeyi başarır. Ama ardından Morrison da gider ve yerini Rachel Pollack alır. Rachel Pollack’ın yazarlığındaki Doom Patrol, 1995’teki 87. sayıya kadar devam eder ve ekip tekrar veda eder. Ta ki 2001’e kadar.

Buraya bir dipnot düşmek istiyorum. Doom Patrol her daim X-Men’e benzetilmiştir. Arnold Drake, bir röportajında, Stan Lee’nin Doom Patrol’den esinlenerek X-Men’i ürettiğini düşündüğünü söyler. Çok da haksız değil. İki çizgi romanda da tekerlekli sandalyede bir bilim adamı vardır. Doom Patrol’ün kapağında “dünyanın en garip süper kahramanları” yazarken X-Men’de de “dünyanın en en en garip süper kahramanları” yazar. Ve biraz göz gezdirdiğinizde, Stan Lee’nin X-Men’i Doom Patrol’den apardığını görmemek elde değil.

Peki Doom Patrol’ün olayı nedir? Bu çizgi romanda ne anlatılıyor? The Chief, süper güç verdiği kişileri güçlerini insanlık adına kullanmaları için ikna eder. Böylece ekip maceradan maceraya atılarak çeşitli süper kötülerle dövüşür. İşte burada bir fakat koymam gerekiyor.

Doom Patrol serisi oldukça sürreal bir çizgi romandır. Anlatımı olsun, hikayesi olsun ve karakter tasarımı olsun diğer süper kahraman çizgi romanlarından farklıdır. Ve özellikle, Doom Patrol’ü farklı kılan noktalardan biri süper kötüleridir. Çünkü diğer çizgi romanların aksine Doom Patrol’deki süper kötülerin oldukça egzantirik güçleri ve dertleri vardır.

Mesela penceresiz bir evde yaşayıp kendini tanrı zanneden ve kelebeklere işkence ederek acı biriktiren Red Jack. Jack the Ripper da diyebiliriz. Mesela gerçeklik ve sebepler ile mücadele eden The Brotherhood of Dada. Mesela beyni yıkanıp dahiye dönüştürülen Fransız Goril, Monsieur Mallah.

Süper kahramanları kadar süper kötülerinin de oldukça ilginç olduğu Doom Patrol’ün kapakları da epey eğlenceli ve ilginçtir.

Peki dizide hangi karakterler var?

Crazy Jane, Robot Man, Elasti-Woman, Cyborg, Negative Man ve tabii ki the Chief.

Doom Patrol’ü farklı kılan şey, toplumdan dışlanmış kişilerden oluşmaları ve mücadele verdikleri süper kötülerin de değişik hedeflere sahip olmasıdır. Dünyayı yok edeyim, insanlık yok olsun gibi değil de böyle garip fikirleri olan ilginç kötülerdir. Bu sebeple Doom Patrol, diğer çizgi romanlardan hep farklı kalmış, sevilmiştir. Dizi de çizgi romanın bu yolundan gidecekmiş gibi görünüyor.

Çok fazla detaya girmeden Doom Patrol tam olarak böyle bir ekiptir. Güçlerinden ötürü toplumdan dışlanmış karakterlerin, toplum ve kendisi ile sorunları olan kötülerle dövüştüğü, ilginç olayların olduğu bir çizgi roman serisi. DC’nin, böylesine ilginç bir çizgi roman serisine yatırım yapması, farklılık adına güzel olmuş diyebiliriz. İlk bölümlerden de gördüğümüz kadarıyla yatırımlarının karşılığını alacak gibiler.

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

Sam Amca Adalet Dağıtıyor: Dogman

Previous article

Masalsı Bir Yolculuğun Bitmeyen Çilesi: Lazzaro Felice

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply

More in DCU