0

38. İstanbul Film Festivali’nden kısa kısa notlarım -2-

Festivaller sayesinde sık sık filmlerini izlediğimiz bir yönetmen Hong Sang-Soo. Sene başına birden fazla filmi ile bir anda karşımıza çıkıveriyor. Aynı sene içinde bazen iki, bazen ise üç filmini izlediğim yönetmenin, kendi dünyasına girmem ise çok rahat olmadı. Filmografisinde ilerlerken, izlediğim bir filmini gayet beğenip, hemen ardından izlediğim diğer filminde ise hayal kırıklığı ile filmi sonlandırdığım, dalgalı süreci hep yaşadım. Fakat bu yaşadığım süreç, kendisinin iyi bir yönetmen olduğuna, bu kadar sık film yapma peşine düşüşlerin illa ki olabileceğine ve asıl potansiyelini yansıttığı filmlerin daha sık olarak karşıma geleceğine dair olan inancımı yitirmedi. Festivalde izlediğim son filmi “Gangbyeon Hotel” (Hotel by the River) filmi ile de, kendisinden olan beklentimi boşa çıkarmayarak, izlediğim son üç-dört filmi arasından da sıyrılarak zirveye çıkmayı başarıyor.

Filmin öyküsü, adı üstünde nehir kıyısında, karla kaplı, insana huzur veren bir manzaraya sahip otelimizde geçiyor. Otel sahibinin teklifi ile ücretsiz şekilde odasında konaklayan ve ölümü bekleyen ünlü şair karakterimizin, oğulları ile buluşmasını izlerken, diğer yandan otelde konaklayan iki kadın karakterin de hikaye akışına dahil olmasını, siyah beyaz görüntüler eşliğinde izliyoruz. Yer yer komik, yer yer ise duygusal şekilde ilerleyen film, muhteşem manzaralar ve içi dolu diyaloglar ile birlikte yerini biliyor, mesajlarını çok güzel şekilde seyircisine aktarmayı başarabiliyor.

On the Beach at Night Alone, Yourself and Yours, Right Now Wrong Them gibi yakın zamanlı filmleri ile iyice ismini duyurmayı başaran yönetmen, yukarıda da bahsettiğim gibi bu yeni filmi ile son filmlerinde eksik kalan birçok noktayı kapatıyor. Aile, dostluk, kendini affettirme, ilişkiler, yalnızlık ve ölüm gibi temaları sık sık filmlerinde kullanan yönetmen, bu filminde de bu temalar üzerinden yola çıkarak filmini tamamlıyor. Tüm filmlerine hakim olan izleyiciler, yönetmenin kolay kolay vazgeçemediği oyuncuları ve senaryo içindeki takıntılarını bu filmi ile de fark edeceklerdir. Teknik anlamda da oldukça başarılı bir sinematografi ile genel anlamda akıcı bir senaryoya sahip film.

Sonuç olarak, yönetmenin sinemasına hakim olan-olmayan birçok izleyicinin, genel olarak filmden memnuniyetle ayrılacağını gönül rahatlığıyla belirtiyorum. Bu seneki festivalde, şu ana kadar iyi bulduğum film sayısı oldukça az diyebilirim. “Gangbyeon Hotel” (Hotel by the River) filmi ise bu sene izlediklerim arasında kesinlikle en iyisi. Tavsiye ederim.

Ait Hissetmemek: Oray

Previous article

Enerjim Hala Yerinde: Gloria Bell

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply