0

Wandavision sonrası yayınlanan The Falcon and the Winter Soldier, Phase 4’ün de ikinci projesi. 2021 öncesine kadar Marvel’ın dizileri, hikayeye çok fazla etki etmese de artık sadece filmleri değil dizileri de takip etmemiz gerek. Çünkü diziler, ileride izleyeceğimiz karmaşanın temelini atıyorlar şuan. Çok şey değişiyor. Karakterler çok farklı yollara giriyorlar. Wanda, özellikle finali ile çılgın karmaşanın ilk adımını attı. The Falcon and the Winter Soldier da sözlükte ufak bir değişiklik yaptı ve bizi yeni Captain America ile tanıştırdı.

Kısaca konusuna değinelim… Şehir gizli bir örgütün yetiştirdiği süper güçlü askerlerle dolmaktadır. Hükümet, Captain America’nın gidişiyle beraber ünvanı yeni birine vermek ister. Seçilen kişi isminden alacağı güç ile düşmanlarını korkutacak ve onları defedecektir. Bu süper güçlü askerlerle çarpışma şansına da John Walker erişir. Fakat John, sıradan bir askerdir. Cap’in kalkanını taşıma onuru dışında herhangi bir özelliği yoktur, yetersiz kalacaktır. Bu sebeple de yükselen sorunu çözme işi kişisel bunalımlar yaşayan Sam Wilson ve Bucky Barnes’a kalır.

Marvel evreninde, yani çizgi romanlarda ünvan değişimi sıklıkla olur. Captain Marvel mesela karakterin esas adı değil kostüm adıdır, sonradan aldığı bir ünvandır. Steve Rogers’ın gidişiyle, Captain America ünvanı da birine verilmelidir. Çünkü Captain America ünvanı gelecek için önemlidir, korunmalıdır. Güçlü Amerika’nın yaşatması gereken bir ünvandır. Gel gelelim bu ünvanın kime verileceği bir tartışma konusu. Dizi, ünvanı açık bir şekilde Sam Wilson’a verdi. Aynı Steve Rogers’ın istediği gibi. Birçoklarına göre bu ünvan Bucky’ye verilmeliydi ama stabil duruşu ve liderlik vasfı ile Sam Wilson, Avengers ekibindeki en iyi adaydı.

Son yılların en meşhur konularından biri gelecek için çoğunluğun ölmesidir. Bir şeylerin düzelmesi için, insanların koca bir bölümünün ölmesi ya da izole edilmesi gerekmektedir. Thanos da, Ozymandias da, August Walker da bu görüşü destekliyordu, gerçekletirmek için de her şeyi yapmıştı. Ama sonunda iyiler hep kazandı. Ozymandias hariç. Erin Kellyman’ın canlandırdığı Karli de bu düşünce ile hareket eden biri olmasına rağmen finalde yine Amerika tarafından engelleniyor. Bilirsiniz, Amerika her zaman kazanır.

Dizinin en büyük kazananı Sam Wilson gibi gözükse de bence Erin Kellyman’dır. İleride çok daha fazla göreceğimizi düşündüğüm aktris dizinin en iyi noktası bana göre. Ama tabii daha geniş bir pencereden bakarsak Anthony Mackie, yeni çıkan filmleri ve elde ettiği Cap ünvanı ile 2021’in şimdiden en büyük kazananları arasında. Popülist söylemlerden haz etmeyen biri olarak Sam Wilson karakterinin elde ettiği başarıyı ve ünvanı sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.

Sözün özü… The Falcon and the Winter Soldier, süper bir dizi olmasa da ünvan değişimi için tasarlanmış keyifli bir iş. Gücün, adaletin tarafında olsanız dahi doğru ellerde olması gerektiğini güçlü bir şekilde gösteren dizi, Steve Rogers’ın neden doğru bir lider olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı. John Walker’ın kana bulanmış kalkanı ile afallamış bir şekilde ayakta durduğu sahne, dizinin en önemli karesi olmakla beraber dizinin de anlatmak istediğini en iyi açıklayan sahneydi.

Wandavision kadar renkli ve eğlenceli bir dizi olmasa da iyi bir geçiş hikayesi olduğunu söyleyebiliriz. Keyifli aksiyonları, sıkmayan hikayesi ve doğru noktalara parmak basan mesajları ile fena olmayan bir Phase 4 dizisi. Wandavision yazımda da söylediğim gibi, eğer Marvel evreniyle ilgileniyorsanız, zaten izlemek zorunda olduğunuz bir dizi olacak.

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

The Falcon and the Winter Soldier – TV Review

Previous article

İnanmıştan Korkacaksın: Saint Maud

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply

More in Disney