Elemental Hakkında
Disney ve Pixar ortak yapımı Elemental adlı yeni animasyon filmi 16 Haziran’da sadece sinemalarda seyircisi ile buluşmaya hazırlanıyor. Ateş, su, toprak ve hava elementlerinin bir arada yaşadığı Element Şehri’nde geçen bu hikâyede, sert, kıvrak zekâlı ve hırçın bir genç kadın olan Alev’in, eğlenceli, şapşal ve her şeyi akışına bırakan Deniz’le kurduğu arkadaşlık, içinde yaşadıkları dünya hakkındaki düşüncelerini sorgulamasına yol açar.
Peter Sohn’un yönetmenliği, Denise Ream ve Pete Docter’ın yapımcılığını üstlendiği Elemental’ın senaryosu John Hoberg, Kat Likkel ve Brenda Hsueh’e ait. Filmin orijinal müzikleri ise Thomas Newman tarafından bestelendi.
Filmin yönetmeni Sohn filmin çıkış noktasını şu kelimelerle anlatıyor:
“Ailem 1970’lerin başında Kore’den göç etti ve Bronx’ta çok yoğun çalışan bir market kurdu. Biz farklı kültürlerden, dillerden ve güzel küçük mahallelerden oluşan bir salata kasesinde karışmış, büyük umutlar ve hayaller ile yeni bir ülkeye göç eden aileler arasındaydık. Beni Elemental filminin hikayesine sürükleyen şey buydu.”
Elemental; aslında bu karışık salata kasesinde bazı grupların ne kadar dışlandığını çok iyi anlatan bir hikaye sunuyor bizlere. Film yarattığı evrende elementler arasında kutuplaşmış ve açıkça ateş halkından olanların dışlandığı; aslında iç grup/dış grup dinamiğini çok güzel yansıtıyor. Dış gruba dair tehdit algısının yabancı/bilinmeyen grubun kendine zarar vermesinden korkan halkın onları nasıl ötekileştirdiği ve kendinden uzaklaştırdığını, şehrin mimarisine varana kadar nasıl onlara uygun olmayan bir şekilde yaşam sürüldüğüne dikkat çekmesi yönüyle başarılı bir anlatıma imza atıyor.
Elemental; “Işığını yanarken kucakla, çünkü sonsuza kadar sürmeyecek.” felsefesi ve bir noktaya kadar taşıyan metniyle, yarattığı bu özgün evrende kendine has mizahını film boyunca sürdürerek izleyiciye keyifli bir seyir zevki sunuyor.
Yazının bundan sonraki kısmı sürpriz bozan içeriyor.
Öfke ve…
Film boyunca Alev’i öfke kontrol sorunuyla karşılaşıyoruz, müşterilere karşı sabırsız kimi zaman aşırı olan bu öfke patlamaları çoğu zaman babası tarafından sakinleştirilmiştir. İlk başlarda hayattaki deneyimsizliği ve sabırsızlığının yol açtığını zannettiğimiz öfkesinin daha sonra aslında çok daha önemli nedenleri olduğunu anlıyoruz. Alev kaderi doğduğu andan ailesi tarafından tayin edilmiş bir çocuk, her zaman babasının dükkânını üstlenme hedefiyle büyütülmüş onun için önemli olanın dükkânı devralmaya hazır olduğu inancıyla büyümüştür.
Ta ki duygularıyla daha yakın ilişkide olan Deniz ile tanışana kadar. Deniz ile kurduğu duygusal yakınlık sayesinde Alev kendi duygularına aslında bakamadığını bağ kuramadığını fark ediyor burada kurduğu “Sinirim sanırım bana bir şey anlatmaya çalışıyor.” cümlesi Alev’in kendi duygularına bakma, içe dönüş, yolculuğunun kilit cümlelerinden biri. Alev kendisine ne istediğinin hiç sorulmadığı gerçeği ile de Deniz ile kurduğu duygusal bağ sayesinde fark ediyor.
… Bize anlattıkları
Yine Deniz’in ailesi ile tanıştığı sırada cam şekillendirmeye yönelik tutkusunu keşfetmek Alev için bir krize sebep oluyor çünkü babasının dükkânını devralmak dışında bir kariyer hedefi planlamak daha önce Alev’in ajandasında hiç yer edinmemişti. Büyük fedakarlığın karşılığını ödemenin tek yolu kendi hayatını feda etmektir, inancıyla hayatını ailesine feda etmekte olan Alev için bu yeni duygusal durum yıkıcı bir etki yaratır. Her yeni şey gibi bu ilişki ve beraberinde gelen bu yeni kariyer hedefi Alev için korkutucudur bu yüzden ilişkisini sonlandırmaya Deniz ile görüşmemeye karar verir.
Kendine tayin edilmiş ve o güne kadar ilerlediği yolda ailesinin çizdiği yolu izlemeye devam edecektir. Ancak işler Alev’in sandığı gibi gitmez, ateş mahallesini su basması sonucu dükkânı kurtarmak için Deniz kendini feda eder ve canı pahasına Alev ve ailesi için önemli olan mavi ateşi kurtarmak için uğraşır. Bu fedakarlığı Alev’e kendini kanıtlaması için yeterli olsa bile Alev artık her şey için çok geç olduğunu düşünür. Söylemen gereken şey için sonsuza kadar vaktin yok mesajı filmde tekrarlı şekilde vurgulanıyor. Tam bu sırada Deniz tekrardan karşımıza çıkar ve artık Alev ve Deniz için yeni bir yol çizilmeye başlar.
Kuralları İzle ve Kendinden Emin Ol
Elemental filmi bu yönüyle isteklerin için harekete geçmek, kendin için bir şeyler yapmak noktasında harekete geçirici ve ilham verici bir film niteliği taşıyor.
Daha önce yine Disney ve Pixar imzalı olan Turning Red ile benzer bir aile çatışmasını izlemiştik, ailenin kültürünün izinden gitmek, kuralları izlemek ve kendin olmak konusu belli ki Disney ve Pixar yapımlarında karşımıza bireyselleşme/ayrışma temaları çıkmaya devam edeceğinin sinyalini veriyor.
Turning Red filminde ergenlik döneminin, sancılı büyüme sürecinin genç yetişkinliğe sarkması ve ailenin kariyer karar verme sürecinde çocukları üzerinde nasıl etkileyici olabildiğinin, bu etkilerinin dile gelmediği halde nasıl öfkeye dönüşüp kendi yolunu tıkayabildiğinin çok iyi bir örneğini sunuyor.
Büyük Güç, Büyük Sorumluluk | Spider-Man: Across the Spider-verse
[…] Elemental […]