0

Travmatik bir geçmişe sahip olan Mike, küçük kız kardeşi Abby ile yaşamakta ve zor bir dönemden geçmektedir. Terk edilmiş bir pizza restoranında gece bekçiliği işini kabul eder. İlk gecesinden itibaren mekanda bir terslik olduğunu hissetmeye başlayan Mike kısa bir süre sonra restorandaki animatronik robotların çocuk ruhları tarafından ele geçirildiklerini ve cinayetler işlediklerini fark eder. Mike, ölen çocukların hikayesi ile kendi travmatik geçmişinin bağlantısını öğrendiğinde küçük kız kardeşini korumaya çalışır. Five Nights at Freddy’s 3 Kasım’da sinemalardaki yerini alacak.

Filmin Zayıf Yönlerini Tanıdık Yüzler Kapatıyor

İlk oyunu 2014 senesinde çıkan ve büyük ses getiren Five Nights at Freddy’s, “Freddy Fazbear’s Pizza” adlı kurmaca bir pizza restoranında geçen oyunda gece bekçisi Mike sabaha kadar hayatta kalmalıdır. Birinci şahıs gözünden oynanılan oyunda çocuk ruhları tarafından ele geçirilen katil animatronik robotlardan kurtulmaya çalışılır. Hikayesi ve evreni ile popüler hale gelen oyun bir seri haline gelir ve oyunların yanı sıra kitapları, figürleri, çizgi romanları piyasaya sürülür. Şimdi ise film uyarlaması ile karşımıza çıkıyor. Filmin yönetmen koltuğunda 2018 yapımı western-korku filmi The Wind‘in yönetmeni Emma Tammi bulunuyor ve film Universal ile Blumhouse çatısı altında sunuluyor.

Tanıdık yüzlere sahip oyuncu kadrosu, Five Nights at Freddy’s‘in zayıf yönlerini bir nebze de olsa kapatıyor. Güvenlik görevlisi Mike’ı, Zathura: A Space Adventure (2005), Bridge to Terabithia (2007), Journey to the Center of the Earth (2008) ve Hunger Games serisi (2012-2015) ile tanıdığımız Josh Hutcherson canlandırıyor. Polis memuru Vanessa’yı , Elizabeth Lail (You (2018-2023); Countdown (2019)), işveren Steve Raglan’ı ise Scream‘deki (1996) ironik rolü Stu ve Scooby Doo‘da (2005) Shaggy olarak hafızalara kazınan Matthew Lillard canlandırıyor. Filmde çok az gözükmesine rağmen rolünün önemi ile filmin yıldızı yine Matthew Lillard oluyor.

Five Nights at Freddy's Arakat Mag Film İncelemesi Karanlık Hikaye, Törpülenen Korku

Five Nights at Freddy’s, hikayesi ile dikkat çekmeyi başarıyor. Sebepsiz yere insanları öldüren katil robotlar yerine geçmişe dayanan karanlık bir hayalet hikayesi sunuyor. Özellikle oyunu bilmeyen seyirci için sürprizler barındırmakta. Fakat hikayesinin karanlık ve dramatik yapısına rağmen, fan servis bir yapım olarak daha geniş kitlelere hitap etmeye çalışmasının da kurbanı oluyor.

2021 yılında çıkan ve başrolde Nicolas Cage‘in yer aldığı Willy’s Wonderland, FNAF oyun serisinden esinlenen düşük bütçeli bir korku filmi olarak ucuzluğu ve kötü senaryosuna rağmen Five Nights at Freddy’s filminin yapamadığını yapmış, elini korkak alıştırmadan sert ve kanlı ölümler sunmuştu. Five Nights at Freddy’s ise 18 yaş altındaki oyuncu kitlesine hitap edebilmek adına hikayesinin karanlık tarafıyla birlikte korku elementlerinden fedakarlık ediyor. Film neredeyse hiçbir ölümü seyircisine göstermiyor. Hal böyle olunca elimize yalnızca gerilim ve atmosfer kalıyor ki onu da ne yazık ki yaratmayı beceremiyor. Diyaloglar ve hikaye akışı ile de sınıfta kalan filmin hikayesi üzücü bir şekilde harcanıyor.

Five Nights at Freddy's Arakat Mag Film İncelemesi Karanlık ve Dramatik Hayalet Hikayesi

Sinematografi, müzik kullanımı ve prodüksiyon tasarımı ile ortalamanın üstüne çıkamayan Five Nights at Freddy’s, teknik yönlerden hikayenin hakkını maalesef veremiyor. Gerilim yaratması gereken sahnelerde kamera açıları, ölçekleri ve renk tercihleri hissiyatı baltalıyor. Sadece CGI kullanımı filmin hikayesinden sonra karşımıza çıkan başarılı yönlerinden birisi oluyor. Animatronik katil robotlar oldukça inandırıcı biçimde sunuluyor kısacası.

Five Nights at Freddy’s, karanlık ve dramatik hayalet hikayesine, başarılı CGI’na ve tanıdık oyuncu kadrosuna rağmen zayıf diyalogların, genele hitap etmeye çalışıp korku yönünü silip atan kararlarının, tatsız teknik tercihlerinin kurbanı olan bir fan servis olarak karşımıza çıkıyor. Hikayesi için kesinlikle izlenir ve fanların bir kısmını da memnun edebilir diyebiliriz. Ancak gerilim ve korku severleri tatmin etmeyeceği belli olan bir macera-dram-gizem filminden de öteye gidemiyor.

Buğra Mert Alkayalar‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

The Fall of the House of Usher: Flanagan’dan Veda Busesi

Ölüm, Yaşam ve Değişim: The Boy and the Heron

5

The Fall of the House of Usher: Flanagan’dan Veda Busesi

Previous article

Fair Play: Aşk, Seks, Para & Güç

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply