Evet. Kaldı 4 bölüm. Sakin geçen 2 bölümün ardından, artık bizi bitmek bilmeyen bir aksiyon bekliyor. Geri dönüşü olmayan bir yola çıkıyoruz. Bu sebeple de 2. bölüm, bu yokuşun hazırlığını yaptı. Aranızda çok sıkıcı bölümdü diyenleri görüyorum. Neden yanıldığınızı anlatmak istiyorum. Bu bölüm, aslında sizin için özel hazırlanmış bir bölümdü. 10 senedir izlediğiniz dizi, size karakterler vasıtasıyla veda etti. Hadi bölümü ince ince konuşup, detayları, gözden kaçanları tek tek masaya yatıralım.
Birinci bölümü okumak isteyenler için (tıklayın)
Ben Sana Kefilim
Bölüm açılışını Jamie’nin ayaküstü mahkemesi ile açtık. Khaleesi için zor bir durumdu bu. Babasını öldürüp onu yıllarca taht için mücadele vermek zorunda bırakan adam tam karşısındaydı. Khaleesi pek affedecek gibi değildi; hele ki Tyrion’un “kraliçenin eli” kimliğini bırakıp kardeş gibi davranmasına rağmen. Günü kurtaran ise gönlümün efendisi Brienne oldu. Açık söyleyeyim, ben tahta Brienne otursun istiyorum. Öyle bir imkan yok amao lsun. Bu dizide ölmesini istemediğim 2 karakterden biri. Brienne, Jamie’ye kefil olup eski maceraları anlatınca, Sansa yumuşadı; Sansa yumuşayınca, Khaleesi de ikna oldu. Zaten Jon’un da dediği gibi, elde ne varsa kullanmaları gerek. Artık yalnızlar, Cersei’nin altın ordusu da kesinlikle gelmiyor.
Son Şaraplarımız Bunlar
Gergin bir açılış yaptıktan sonra Winterfell’in içerisinde dolaşmaya başladık ve sırasıyla herkesin birbiri ile “son konuşmasını” yapmasını izledik. İlk bölüm, bir yüzleşme bölümüydü. Ordu Winterfell’e geldi, sürtüşmeler yaşandı ama ölüler gerçeği her şeyi değiştirdi. İkinci bölüm ise, herkesin gerçekle gerçekten yüzleştiği bir bölüm oldu. Karşılaşması gereken bütün karakterler karşılaştı, birbirlerine bir nevi veda etti. Sanırım karşılaşmayan kimse kalmadı. Sıkılanların şunu fark etmesini istiyorum: Gelecek haftaki bölümde o karakterlerin bazılarını kalan bölümlerde göremeyeceğiz. Bazıları da hafif kalır; çoğu Westeros’a veda edecek. Bazıları maalesef can çekişerek ölecek; büyük ihtimal çoğu, wight olarak tekrar ayağa kalkacak.
Khaleesi, Jorah’ın önerisi ile Sansa ile arasındaki buzları eritmeye gitti fakat pek de istediği gibi olmadı. Sansa, savaştan sonra neler olacağını sorduğunda ortam biraz gerildi fakat Theon’un gelişi ile gerginlik dağıldı. Birçoğunuz bana katılacaktır, Arya ile Jon’un karşılaşması, Theon ile Sansa karşılaşmasının altında kaldı. Oldukça duygusal, başarılı bir sahneydi.
Grey Worm, Missandei’ye gidip savaş bittiğinde tatile çıkalım dedi; Davos’un savaştan korkan çocukları teselli etmeye çalışması; ufacık çocukların evrenin en güçlü duygusu aidiyet duygularını konuşturup savaşmak istemesi; Jamie’nin Bran’dan helallik istemesi; Tazı ve Beric’in düğün sohbeti; Tyrion ve tayfasının gece içerek geçirmesi gibi birçok vedaya hazırlık karşılaşmaları gördük. Aralarında bazıları çok değerliydi mesela.
Bu konuşmalar neden gerçekleşti peki? Çünkü Winterfell küçük bir yer arkadaşlar. Bütün karakterleri tek bir yere topladılar ve çoğu sıkılıyor. Elini sallasan biriyle karşılaşıyorsun zaten.
Madem Ölüyoruz…
Arya’nın Gendry’ye karşı olan hislerini ilk sezonlardan beri biliyoruz. İkisinin de yolları ayrıldı, bambaşka kişilere dönüştüler ama Arya’nın hisleri hiçbir zaman değişmedi. Neden? Çünkü Kuzey unutmaz. Şaka bir yana Robert’ın Ned Stark’a ilk sezonda “senin bir kızım benim de bir oğlum var” demesi, sevişme sahnesinin en ironik yanıydı. Maisie Williams da böylece dizide soyunanlar kervanına son kulvardan katılmış oldu. Belki de Maisie, dizide göreceğimiz son çıplak kadındı.
7 Krallığın Şövalyesi
Bölümün en zevkli noktaları Tormund’un Brienne’ne açık bir şekilde yürüme sahneleriydi. Hayranlık mı dersiniz, aşk mı dersiniz bilemem ama belli ki devlere karşı hisleri var. Neden? Çünkü Tormund’u bir dev emzirmiş. Gecenin son gülüşlerini barındıran bu sahne sonrası Jamie, Brienne’ni şövalye ilan etti. Buradaki en güzel kısım da, Jamie’nin şövalye ilan ederken kurduğu “a knight of the seven kingdoms” cümlesi, Brienne’in büyük dedesi Ser Duncan the Tall’a göndermedir. Jamie, Brienne’e borcunu böyle öderken Brienne de hak ettiği ünvanı sonunda aldı. Çoğunuzun da bana katılırsınız, Brienne, dizide şövalyeliği en çok hak eden isim olabilir. Aranızda şövalyeleri krallar ilan etmez miydi diyen varsa? Jamie’yi de, kral Aerys Targaryen’in şövalyesi olan Ser Arthur Dayne şövalye ilan etmiştir.
Azor Ahai El Değiştirip Duruyor
Her bölüm bu Azor Ahai kim acaba diye tartışıp duruyoruz. Bu bölümde de ibre Jorah’a döndü dersek yanlış olmaz. Sam, Tarly’lere ait meşhur Heartsbane kılıcını, Jorah’a verdi. Sebebi ise, onun gelişiminde büyük rolü olduğunu düşündüğü Jeor Mormont’a saygısı. Yine etkili bir sahneydi, duygular şelale. Fakat sahne akla şunu getirdi: Bence, aranızda katılanlar olur, Jorah, Khaleesi’yi Jon’dan daha fazla seviyordur. Khaleesi için de böyle bir iddiada bulunabilirim. Adı üstünde Heartsbane. Azor Ahai olabilmek için ne gerekiyordu? Seçilmiş kişinin, kılıcını, sevdiği kişinin kalbine saplaması gerek. Jorah’ın böyle bir fedakarlık yapması için oluşabilecek sebebi de hala merak ediyorum. Gerçi oluşmuş da olabilir.
Bu arada, 2 Mormont’un söz düellosu da çok güzeldi. İlk bölümde neden karşılaşmadılar diye biraz hayıflanmıştım. İçim rahatladı.
Sen Benim Halamsın
6 bölüm olduğu için haliyle birçok şeyin hızlı gelişmesi gerekiyor. İlk bölüm sonunda Targaryen olduğunu öğrenen Jon, ikinci bölüm sonunda bunu Khaleesi’ye söyledi. 10 yıldır taht peşinde olan Dany’nin de bunu hemen kabul etmemesi, en normal olanıydı. Fakat akraba olduklarını konuşma fırsatı bulamadan, sonun başlangıcı olan borazan öttü ve hemen mevkilerine geçtiler. Birçoğunuz aynı şeyi düşünüyorsunuz, bende de o düşünce yok değil. Dany; savaş anında delirebilir, alanı terk edebilir; özünde sorun çıkarabilir. Çünkü şuan kafasını büyük ihtimal ölülerden daha çok tahtın gerçek varisi olmadığı gerçeği kurcalayacak.
Night King Neyin Peşinde
Bölüm öncesi koca bir teori yazısı paylaştım. Buradan okuyabilirsiniz. Fakat 3 senedir herkesin tartıştığı bu teoriler fos çıktı. Night King’in neyin peşinde olduğu ve onu 8 bin yıl sonra hareketlendiren şeyin ne olduğunu öğrenmiş olduk. Night King, Bran’ın peşinde. Nedenini ise maalesef kimsenin bilmesi mümkün değildi.
Night King’in 8 bin yıllık bekleyişi, Bran’ın merakına yenik düşmesi yüzünden bitti. Night King, Bran’a dokunarak, onun ne olduğunu anladı ve onu damgaladı. Bran’ı bulmasıyla beraber de harekete geçti. Peki aradığı neymiş? Bran’ın geçmişe ait bütün hafızası. O kadar övdüğümüz Night King, meğersem Bitmeyen Gece’nin formülünü unutmuş. Tarifi bulmak için de Bran’a ihtiyacı var.
Peki Uzun Gece ya da İngilizce adıyla Long Night’ın başlaması Night King’in ne işine yarayacak. Burada aslında kitap ile ufak bir çelişme durumu var. Uzun Gece başladığında bütün Westeros bitmek bilmeyen bir gecenin içine girecek ve 7 krallığın her noktasına kar gelecek. Ama öyle böyle bir kar değil, kralların tahtında donduğu karlardan. Problem şu ki: Kitaba göre Ak Yürüyenler sadece gece mesaiye çıkabiliyorlardı. Fakat dizide ölüler gece gündüz ayırt etmeksizin sahne alabiliyorlar. O sebeple Uzun Gece’nin şuan tek faydası, her yere kar gelecek olması. Fakat ben hala, Night King’in Bran’ın çok daha ötesinde bir amaç peşinde olduğu düşüncesindeyim. Göreceğiz.
Winterfell Dehlizleri
Küçük bir paragraf da buraya açalım. Kadın ve çocukları Winterfell’in altına saklayacaklar. Fakat bu da bir kaçış olmayabilir. Çünkü aşağıda ölülerin olması, onların kalkabileceği anlamına geliyor. Kesin olmamakla beraber, içeride saklanmak çözüm olmayabilir.
Jenny of Oldstones
Sıkıntı üzerine şarabın da bitmesi, ölümü bekleyişin verdiği sıkıntıyı arttırdı. Tyrion, her daim ortamın en neşeli insanı olmuştur ya da olmaya çalışmıştır. Birisinin şarkı söylemesini istedi ve böylece kadınların Podrick’i neden bu kadar sevdiğini öğrendik. Meğersem onlara şarkı söylüyormuş. Pek de güzel söyledi. Söylediği şarkının adı Jenny of Oldstones, eski bir Westeros karakteridir. Adını bir sürü şarkı yazılmıştır. Duncan Targaryen, Jenny’yi o kadar seviyordu ki, taht iddiasını bile Jenny için bırakmıştı. Duncan, Lyonel Baratheon’ın kızına söz vermişti ama bu sözü tutmadı. Kral Aegon bile onu yolundan döndüremedi.
Şarkı kimi hatırlattı? Lyanna ve Rhaegar. Şarkının Jon ve Khaleesi sonrası çalması da harikaydı. Herkes, son yolculuğu için pozisyonunu aldı. Şarkı esnasında en ilgimi çeken sahne ise Sam ve Gilly’nin yattığı sahneydi. Bana, Titanic’teki bir sahneyi hatırlattı. Aşağı görsellerini koyuyorum.
82 dakika
Bir sonraki bölüm 82 dakika. Bitmeyen bir savaş başlıyor. Her saniye aksiyon olacak. Ve 8 sezondur izlediğim o çok sevdiğimiz karakterleri tek tek kaybedeceğiz. Hazır olun. Kıyamet kopuyor.
Yorumlar