0

Son 1.5 senedir yayınlanan bütün Marvel film ve dizilerine aynı paragraf ile başlıyorum. Çünkü bu durumu hatırlatmakta fayda var. İzlediğimiz projeleri daha anlamlı kılıyor. Marvel, Phase 4 ile beraber daha önce yeteri kadar değer vermediği karakterlere yönelmeye başladı. Black Widow, Scarlett, Loki, Dr. Strange ve son olarak Hawkeye. Marvel hayranları, uzun süredir bu karakterlerin solo projelerini sabırsızlıkla bekliyordu. Açılan bu yeni sayfa da, geç olsun güç olmasın, hepsine “ana karakter” olabilme şansı tanıyor. Hawkeye da bu yeni sayfanın başlıklarından sadece biri. Ki Hawkeye, filmlerde arka planı en çok açıklanan karakterlerden biriydi. Bir ailesi olduğunu ve nereden geldiğini az da olsa biliyorduk. Şimdi, kendisinin hayatına ve geçmişten kalan alacaklarına daha derinlemesine girme fırsatı yakaladık.

Kısaca konusuna değinelim… Loki, uzaylı ordusu ile New York’u yerle bir ederken, küçük Kate Bishop, Hawkeye’ın kahramanlıklarına bizzat şahit olmuş ve yıllar sonra onun gibi okçu olmaya karar vermiştir. Tabii özendiği tek şey okçuluk değildir. O da Hawkeye gibi kahraman olma hasretiyle yanıp tutuşmaktadır. Çünkü neden olmasın değil mi? Sonuçta Hawkeye da bir insan. Onun bu kahraman olma saplantısı, başını belaya sokmasına ve bir şekilde, kader işte, Hawkeye ile karşılaşmasına sebep olur. Sonra da beraber el ele verip kötü adam haklamaya başlarlar.

Marvel, Phase 4’te sadece geride kalmış karakterleri işlemiyor. Aynı zamanda bütün temelini, eski filmlerden kalma sorunlar üzerinden kuruyor. Yeni dizi ve filmlerdeki tüm sorunların kökleri, Avengers hikayelerinin geride bıraktığı enkazlardan geliyor. Özellikle 2012’deki ilk Avengers filminde yaşanan New York savaşı, evrenin bir dönüş noktası haline gelmiş durumda. Nasıl ki ben bu satırları yazarken devam eden Rusya’nın Ukrayna’yı istilası, bittiği zaman bütün dünyanın dönüm noktası olacaksa, New York savaşı da Phase 4’teki bütün hikayelerin neredeyse temelinin atıldığı yegane olay olarak karşımıza çıkıyor.

Hawkeye ve Black Widow’u diğerlerinden ayıran yegane özellik ise, onların ajanlık dönemlerinden kalma kapanmamış dosyalarının olması. Onlar, sadece 2012’den temel almıyorlar, aynı zamanda ilk mesleki deneyimlerinden kalan maceralarının da hala onları bir şekilde avlaması ile uğraşıyorlar. Dizi, Black Widow’da olduğu gibi Hawkeye’ın kapanmamış bir doyasından yola çıkarak bir çatışma kuruyor. Ama bunun için Hailee Stainfeld’in canlandırdığı Kate Bishop karakterini de katıyor. Kate Bishop, burada genç Natasha olarak Hawkeye’ın istemese de hep yanında olan karakter konumunda. Yine bu da Hawkeye’ın insan olmasından ötürü doğan bir şekilde yardıma muhtaç olduğunun göstergesi.

6 bölümlük dizi, konuyu çok fazla uzatmadan kapatıyor. Phase 4’ün diğer dizileri ile karşılaştırdığımızda, Hawkeye, gelecek adına çok ciddi eklemeler yapmıyor. Aynı şekilde Falcon and Winter Soldier da sadece bir durum hikayesi olarak karşımıza çıkıyor. Ne Loki gibi ne de Scarlett gibi gelecekte kopacak kaosa herhangi bir artıları yok. Ama bu diziyi tabii ki kötü kılmıyor. Dizi, birçok açıdan gayet keyifli bir seyirlik.

Diziyi başarılı kılan da 2-3 detayı var. Bunlardan ilki, Kate Bishop. Pitch Perfect 3’ten beri severek takip ettiğim ve geleceğin büyük starlarından biri olacağını düşündüğüm Hailee Steinfeld’in bir şekilde Marvel evrenine giriş yapmış olması güzel. Bir diğer güzel detay ise Hawkeye’ın oklarının çeşitliliğini görebilmiş ve deneyimlemiş olmamız. Hank Pym oku hala internette birçok meme görselini süslemeye devam ediyor. Üçüncü güzel detay ise tabii ki Florence Pugh. Black Widow’un post-credit sahnesi ile direkt bağlantılı bir sebeple dizide yer alan Yelena karakteri sayesinde yeni Kingpin karakteriyle de karşılaşmış olduk. Kingpin’i aksiyon içerisinde görmek de ayrıca güzeldi.

Sözün özü… Hawkeye, dizi olarak abartıya kaçmayan, oldukça düzgün ve kısaca işlenmiş başarılı bir proje. Ana karakterlerinin ve misafir olarak giren karakterlerin de varlığı ile dizi kesinlikle izlemeye değer. Mayıs ayında kopacak olan devasa karmaşa için ciddi bir katkı sağlamamış olsa da kendi içinde izlemesi oldukça zevkliydi. Bunun tabii ki ana sebebi, Jeremy Renner karakterinin 10 yıldır canlandırdığı Hawkeye karakterine artık bir solo proje yapılması gerekliliğiydi. En azından içimizdeki o yangın söndü. Kendisi solo olarak izledik hem de artık sadece Hawkeye’a ait özel bir “proje” var.

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

İlk Göz Ağrımız: Spider-Man No Way Home

Previous article

Ultra Sollanmış Bir Başarısızlık: The Wheel of Time

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply

More in Disney