Cinsel Gerilim Ustası İş Başında
Cannes Film Festivali gösteriminin ardından karışık eleştiriler alan May December, özellikle oyuncu performanslarıyla öne çıkan bir yapım oluyor. Yönetmen Todd Haynes, Far From Heaven filminde beraber çalıştığı Julianne Moore’u karakterinden enteresan bir çıkış noktası yakalarken, filmde Natalie Portman’ın karakterinin sürprizlere gebe performansı sayesinde hikaye olarak da gelgitlerle dolu şaşırtıcı bir film ortaya çıkıyor.
En son söylenecek şeyi ilk başta söyleyelim. Natalie Portman kariyerinin en üst performanslarından birini sergiliyor. Daha önce Black Swan filmiyle Oscar heykelciğine uzanırken; bir değişim hikayesinde neler yapabileceğini kanıtlayan Portman, bu filmde de yine bir değişim hikayesinde uzmanlığını konuşturuyor. Bir oyuncunun metot oyunculuğunu kullanarak etik kaygılardan yoksun bir şekilde dönüşümü son derece çarpıcı bir etki bırakıyor. Özellikle de karakterinin duygu değişimlerini ve farklı bir bedene evrilmesini adım adım görmek filmin başlardaki polisiye gibi görünen havasını, aniden karakter dramasına evrilmesine sebep oluyor.
Natalie Portman Oscar Yolunda
Oyuncunun verdiği performans o kadar üst perdeden seyrediyor ki; akademi ödülleri gecesinde adaylığının kesin olduğunu söyleyebilirim. Hatta rakiplerine göre Portman’ın ikinci en iyi kadın oyuncu Oscar’ına kavuşması olası gözüküyor. Cannes Film Festivali‘nde izleyenlerin pek çoğunun ödülü Portman’a vermesi bu işin ne kadar ciddiyete bindiğini gösteriyor. Böylesine güçlü bir oyunculuğa karşı Merve Dizdar’ın Cannes’da en iyi filmi göğüslemesi ise ayrı bir değere kavuşuyor.
Elizabeth karakteri, gerçek duygularının okunması mümkün olmayan bukalemun benzeri bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Dönüşmek istediği karaktere dönüşürken; fiziksel anlamda dönüşmesinin yanı sıra, kademeleri olarak duygu ve davranışlarına da bunu yansıtıyor. En sonunda gerçekliğe ulaşmayı hedefliyor. Hatta Elizabeth’in Gracie’nin çocuklarının okuluna gittiği bir sahnede derse konuk olarak dahil olur. Drama dersinde deneyimlerini konuşur. Bir öğrenci ona kamera önünde seks sahneleri çekmeyi sorduğunda; bu tür sahneler hakkındaki kararsızlığını itiraf eder. Bazen bunlardan keyif alıyormuş gibi yaptığını ama aslında ters duygular içinde olduğuna vurgular. Film de bu karakterin duygularını yansıtış tarzından ilham alarak ilerler. Elizabeth’in belki de tekinsizliği göstermediği tek sahne budur. Sözün özü filmin özetini tek sahnede yapmış olur.
Bergman Etkisi Hissediliyor
Todd Haynes’ın cinsel gerilim hikayelerinde son derece başarılı işçilikler sunduğunu biliyoruz. May December da üçlü iletişim üçgeninde bu meseleye geniş açılımlar sağlıyor. Natalie Portman’ın canlandırdığı sınır tanımayan aktris Elizabeth Berry karakteri, bir pedofili vakasından hem işi anlamında, hem de duygusal anlamda toksik bir ilişkiye beklenmedik şekilde dahil olmasıyla filmin ters köşelere açık hale getiriyor. Her detayın filmi farklı uçlara götürdüğünü de hesaba katarsak, gerilimle dolu yarı polisiye, yarı psikolojik gerilim olarak türler arasında vals yapan bir filmin ortaya çıkmasını sağladığını söyleyebiliriz.
Patricia Highsmith’in gerilim romanlarını hatırlatan May December, iki kadın arasındaki kabul edilmemiş bir düello gibi yorumlanabilir. Haynes periyodik olarak aynada kendilerine ve birbirlerine bakarken yüzlerini yakın çekimde yan yana sunarak; Bergman‘ın filmlerindeki temkinli kötülüğüne vurgu yaparak, Persona’dan izler taşıyor.
Odağa Takılmak Yanılgının Başlangıcıdır
Julianne Moore’un kontrolcü ve ağlama krizlerine giren karakterinin hırslı yüzü ve cinsel istismar mahkumu Charles Melton’ın canlandırdığı Joe Yoo karakterinin büyüyemeden oldunlaşmak zorunda kalan karakterinin; Elizabeth Berry karakterinin hayatlarına girmesinden sonra gerçek kimliklerini keşfetme hikayeleri ise filmin içinde farklı bir hikayenin doğmasına neden oluyor. Gençlik zamanlarındaki düşüncesizce hormonların etkilerinin peşinden gidilirken, aniden karakterlerin kurban olduklarını fark ettikleri bölümler gerçekten de çarpıcı dramatik yapıyı güçlendiren yüzleşmeler oluyor.
Todd Haynes sonuç olarak May December filmiyle kariyerindeki en özel karakter çalışmalarını bu filmde yapmayı başarıyor. Natalie Portman ve Julianne Moore karşılıklı oyunculuk şovu yaparken; filmin odağı gibi gözüken pedofili meselesini geri planda tutarak, seyircisini senaryo anlamında da ters köşeye yatırdığını söyleyebiliriz. Pek çok kişi en iyi filmi sorulduğunda Carol filmini öne çıkaracaktır. Ben bu filmi onun önüne koyuyorum. Çünkü yaratıcılık sınırlarını daha iyi kurduğunu net bir şekilde söyleyebiliyorum.
Haktan Kaan İçel‘in, Arakat Mag’deki diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Yorumlar