0

House of the Dragon, üçüncü ve şimdiye kadarki en iyi bölümü ile devam ediyor. Rhaenyra’nın damat adaylarından kaçtığı, Daemon Targaryen’in bir satır cümle kurmadan bölümü tek başına çalmayı başardığı harika bir bölümdü. Dizi, aslında hala karakterlerini tanıtmaya devam ediyor. Şuan için dizide izlediğimiz her şey, beşinci bölümden sonra yaşanacaklara ön hazırlık. Karakterlerin beşinci bölümden sonraki morallerine yatırım yapmaya ve gelecekte bizimle uzun süreler kalacak karakterler ile tanışmaya devam ediyoruz. Bölümün tamamı evlilik sohbeti ve savaşla geçtiği için de konuyu 2 artı detaylar kategorisine ayırarak size yaşananları, kaçırdığınız detayları ve dikkat etmeniz gereken karakterleri anlatacağım. Hadi başlayalım:

BİRİNCİ BÖLÜM İNCELEMESİ İÇİN TIKLAYIN
İKİNCİ BÖLÜM İNCELEMESİ İÇİN TIKLAYIN

Evlilik Adettendir

İkinci bölümün üzerinden 2 sene geçmiş; Alicent, kral Viserys’e o özlemle beklediği erkek çocuğu sonunda vermiştir. İleride belki de son sezona kadar bizimle kalacak olan Helaena da yolda. Aegon, isminin ikincisi, Westeros’daki birçok insanın göz bebeği olmuştur. Viserys, daha önceki yazımlarımda da dediğim gibi, lordlarını ve insanları sürekli turnuvalar ve eğlencelerle tatmin eden biri. Bu tarz etkinlikleri yapmasının ana sebeplerinden biri ilk kral Aegon’un halk ile arada buluşmak iyidir demesidir. Bu sebeple Viserys, oğlu için de bir festival düzenlemiş, bütün lordları toplayarak ava çıkarak güzel vakit geçirme peşinde. Lakin Aegon II için düzenlenen festival, Rhaenyra’nın öne çıkması ile en azından Viserys için alt üst olur.

Rhaenyra’yı konuşmak için açtığım başlığın baş rolü aslında Viserys. Çünkü Viserys, zamanında verdiği kararın altında eziliyor. Erkek çocuğu olmayacağını düşündüğünden Rhaenyra’yı varis ilan eden Viserys, şuan erkek çocuğu olmasına rağmen bu kararından dönemiyor. Bu sebeple de onu sürekli evlenmek için zorluyor. Fakat Rhaenyra’nın böyle bir niyeti yok. Daha önce de dediğimiz gibi, küçük prenses Arya gibi asi bir kana sahip. Lyonell Strong aslında burada en iyi açıklamayı yapıyor. Targaryen tarihine baktığınızda, kadınların başına buyrukluğu meşhurdur. Ejderha alıp kaçanlar, istediği adamla inatla evlenenler, her şeyi bırakıp kaçanlar.

Rhaenyra’nın evlenmemesi, üstüne varis olarak kalmaya devam etmesi lordlar arasında da sorun çıkmasına sebep oluyor. Otto, Rhaenyra’yı 2 yaşındaki Aegon’a yamamaya çalışıyor. Amacı tahtı kendi ailesine garantilemeye çalışmak. Sadece 2 yaşında olması da sorun değil, Westeros bir başka ensest ilişkiyi daha kaldırabilir mi zaten soru işareti. Bundan önceki birçok ensest beraberlik krallıkta ve özellikle dindarlarda ciddi sorunlar doğurmuştu. Otto’nun bölüm başında Aegon üzerine sohbet ettiği kişi ise Lyman Beesbury, paradan sorumlu kişi. Lyman ile Otto arasında ufak bir sürtüşme yaşanıyor. Lyman Beesbury dizinin ileriki bölümlerinde çok önemli bir rol oynayacak.

Lyonell Strong’un ise farklı bir fikri var. Hanedanın gücünü arttırması için daha önce de krala önerdiği gibi Rhaenyra’ya Leanor Valeryon’u öneriyor. Leanor Valeryon ismini de ileride Rhaenyra ile sık sık anacağız, şimdiden söyleyeyim. Halbuki Kral Viserys, Lyonell’in oğlu Harwin Strong’u önereceğini düşünüyordu. Harwin’i de not edin, o da ileride Rhaenyra’nın hayatında çok önemli bir rol oynayacak.

Viserys, kızının asi tavırlarından ötürü içten içe ölüyor. Herkes de bunu izliyor. Targaryen ve kral olmasından ötürü gördüğü hürmetin farkında. White Hart’ı bulmak üzerine tasarlanan avda kendisine sahte bir kurban getiriyorlar. Ve Viserys, bu sahte kurbanı tekte deviremiyor. Bu, onun artık ne kadar zayıf bir kral olduğunun göstergesi. Onunla beraber herkes bunu görüyor ama herkesin sıklıkla dillendirdiği “politik” oyunlardan ötürü sadece alkışlamaya devam ediyorlar.

Rhaenyra, festival alanından kaçıp ormana gittiğinde Criston Cole peşinden gider. Criston ve Rhaenyra arasında ilk bölümden beri bir romantizm var. Bu romantizmin kıvılcımlarını da ileride göreceğiz. İkisinin beraber olduğu bölümde 2 önemli nokta var. İlki, Rhaenyra kendisine “Westeros beni kraliçe olarak kabul eder mi?” diye soruyor. Criston da zorundalar diyor. Bu bölümü çok sevdim. Çünkü ikisinin yolları ileride maalesef tamamen ayrılacak. Rhaenyra’nın gerçek White Hart ile karşılaşması da Westeros’da sıklıkla gerçekleşen kaderle ilişkilendirilebilir. Bu, onun gerçek varis olduğunun kanıtı niteliğindeydi. White Hart’ı öldürtmemesi ise ileriki bölüm ve sezonlarda bahsedeceğim “bağışlayıcı” tavrına bir örnek.

Kral Viserys ve Rhaenyra, bir şekilde aralarındaki soruna çözüm bulmayı başardılar. Kral, sevdiğin kişiyle evlen dedi. Fakat bu dedikoduların başlamasına sebep olacak. Bir sonraki bölümde büyük ihtimal ardı arkası kesilmeyecek dedikodular tufanı başlayacak. Rhaenyra’nın tahta geçmemesi için her şeyi yapacaklar. Bu dedikoduların başını da Otto oynayacak. Otto, o kadar tehlikeli bir adam ki, kızını bile geçen yıllar içerisinde Rhaenyra’ya karşı düşman haline getiriyor. İleride Cersei olmasını beklediğimiz Alicent’ın üç bölüm boyunca hala Rhaenyra’ya karşı tavır almamış olması hatta varisliğini reddetmemesi, onun zamanla babası tarafından manipüle edileceğini gösteriyor. Üç bölümdür Alicent ne zaman değişecek desem de hala değişmedi.

Serseri Prens

İkinci bölümün sonunda yazmıştım: Savaş başladı ve 2 senedir de devam ediyor. Daemon ve Valeryon’lar, Triarchy ile Stepstones bölgesinde amansız bir mücadele veriyor. Ve görünüşe göre de kaybediyorlar. Bölüm açılışında gördüğümüz yanan bayrak Valeryon bayrağı. Bu, Triarchy’nin daha önce de birçok kez bahsedildiği gibi yeni Valeryon gemilerini yaktığı anlamına geliyor. Festivaldeki dedikodulardan da duyuyoruz ki Triarchy, Lady Johanna Swann’ı kaçırmış ve özgür şehirlerde bir yere satmış. Bundan bahsetmiştim, Triarchy bazı önemli karakterleri kaçırması ile dizide önemli bir rol oynayacak. Johanna bu isimlerden sadece biri şuan.

Valeryon’lar savaşı kaybediyor çünkü Drahar aptal bir adam değil. Ejderhası olan bir adamla nasıl dövüşmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Ejderler ne zaman ortaya çıksa, mağaralara kaçıyorlar. Aynı taktiği Dorne da uygulamış bu sebeple de Fathi Aegon, Dorne’u hiçbir zaman fethedememişti. Bu taktik yüzünden sıkıntı yaşayan hatta savaşı kaybetme noktasına gelen Daemon ve Valeryon’lar, kral Viserys’den piyade talebinde bulunuyorlar. Tyland Lanister, inatla kralın yardımını istese de kral herkesin farkında olduğu savaştan uzak kalmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Fakat en sonunda gelen mektup ve Alicent ile yaptığı kısa bir sohbet üzerine destek göndermeye karar veriyor. Bunu duyan Daemon Targaryen de abimden yardım alacağıma bu işi tek başıma çözerim diyerek kendini Triarchy’nin önüne atıyor. Valeryon’lar, Triarchy’nin adamlarını mağaralardan çıkaracak bir deliye ihtiyaç var diyordu. O deli geldi: Daemon Targaryen. Ama ne deli. Daemon’un pes eder gibi yapıp tüm savaş etiğini alt üst ettiği o 6 dakikalık bölüm gerçekten enfesti. Aksiyon, ejderin gelişi, oyunculuklar şahaneydi. Bölümün tek eksiği, Daemon ile Drahar’ın dövüşünü görememiş olmamız. En azından 2 kovboy gibi karşı karşıya gelmelerini bile görmek isterdim. Fakat dizi direkt Drahar’ın cesedine geçiş yapıyor. Orijinalde Daemon, Drahar’ın kafasını kesiyordu. Fakat senaristlerin yaptığı yeni tercih kafa kesmekten çok daha vahşi ve akılda kalıcı diyebiliriz. Bu paragrafı da Dark Sister ile kapatıyorum. Daemon’un veriyormuş gibi yaptığı kılıcını hafızanıza kazıyın. Daha çok karşılaşacağız kendisiyle.

Daemon’un Drahar’ı devirmesi, Triarchy’nin “şimdilik” aradan çekilmesine sebep olacak ama ileride tekrar karşımıza çıkacaklar. Corlys, Deamon’un dar deniz kralı ilan edecek. Kendini ıspatlamış ve krallığı düşmandan kurtarmış olan Daemon da King’s Landing’e kahraman gibi geri dönecek. Bir tarafta zayıf bir kral, öbür tarafta 2 yıldır bilfiil savaşan bir Daemon. Sıradaki bölümde, 2 ismin çatışmasını, başlayacak dedikoduları ve Rhaenyra ile Daemon arasında başlayacak yakınlaşmayı göreceğiz. Dışarıdaki sorun şimdilik çözülse de, içerideki sorun büyümeye devam edecek.

Bazı Güzel Detaylar

Yapımcılar bize ilk sezonda 9 ejderha göreceğimizi söyledi. Caraxes ve Syrax ile tanıştık. Bu bölümde de Leanor Valeryon’un bindiği Seasmoke’u gördük. Kaldı 6 ejderha. Bunlardan biri de büyük ihtimal efsanevi Vhagar olacak.

Dikkatli bakarsanız Kral Viserys’in 2 parmağının eksik olduğunu görebilirsiniz. Kitapta, böyle bir şey anlatılmadığı için Viserys’in hasta mı olduğunu yoksa başka bir sebepten sorun yaşadığını sadece tahminlere dayandırabiliyoruz. En iyi tahmin, tahtın ona günden güne zarar verdiği gerçeği. Önceki bölümde parmağına enteresan bir tedavi uygulayan kralın geçen 2 sürede 2 parmağı gitmiş.

Savaş taktiğinin konuşulduğu bölümde Vaemond Valeryon ile tanıştık. Savaşı Daemon yüzünden kaybettiklerini söylemekten hiç çekinmedi. Vaemond da yukarıda bahsettiğim birçok kişi gibi dizide önemli bir rol oynayacak. Onun bu çıkıntılı tavrı, ileride başına büyük işler açacak.

Bölüm içerisinde tanıştığımız sakat Larys Strong, az görünmüş olsa da gelecek yılların en önemli ismimlerinden biri haline gelecek. Hatta, dizi kaç sezon devam edecek bilmiyorum ama yukarıda saydığım ana karakterler dahil hepsinden fazla kalacak, belki de dizinin final bölümünde bile yer alacak. Sebeplerini izleyerek görürüz.

Rhaenyra’nın karakter değişimi gözlerden kaçmıyor. İlk bölümde tarihe hiçbir ilgisi olmayan Rhaenyra kendini okumaya vermiş. Kitap okuduğu sahnede tamamen siyahlara büründüğünü de özellikle not düşüyorum. Dizinin oyuncuları ilk açıklandığında Rhaenyra’nın küçüklüğünü canlandıracak Milly Alcock’u direkt takibe almıştım. Onun böylesine büyük bir ilgi toplayacağı –bence- daha ilk günden belliydi. O zamanlar çok takipçisi yoktu. Şimdi ise bir dünya starı ve hala 2 bölümü var.

Bölümde son olarak ilgimi çeken 2 şey, Viserys ve Alicent’ın arkasında yer alan resimler. Özellikle Alicent’ın arkasındaki resmi herkes farketmiştir. Görselleri aydınlatarak yazıma ekliyorum. Viserys’in arkasındaki resmin Kingswood’daki avı anlatan bir tasarım olduğu kanaatindeyim. Alicent’ın arkasındaki orgy kadınlar ise Roma İmparatorluğu ve Antik Yunan’dan. Targaryenlerin sanatında ve aile yapısında erotizm vardı. Bilirsiniz, Targaryen arasında kanı saf tutmak için ensest ilişki de yaygındır. Hıristiyanlık öncesi insanlar, cinsel içerikli sanat eserlerini evde asma konusunda bir açık fikirliğe sahiplerdi. Belli ki Targaryen’ler de aynı açık fikirliliğe sahip. Pompeii ve Herculaneum kazıldığında arkeologlar, halkın skandal sayabileceği freskler bulmuş, bunları bir süre saklamışlardı. Targaryen’lerin dizideki tüm resimleri için güzel bir makale bırakıyorum: Den of Geek.

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

The Rings of Power – First Two Episode Review

Previous article

House of the Dragon – Third Episode Review

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.