0

Adam Sandler ve Netflix ortaklığı hız kesmeden devam ediyor. Sandler ve ailesinin rol aldığı, Fiona Rosenbloom’ın aynı adlı kitabından uyarlanan You Are So Not Invited to My Bat Mitzvah, 2000’lerin Disney filmlerini andıran havası, kültürel olarak sunduğu farklı bakış açıları ve sürpriz şekilde beklenenden daha dokunaklı olmasıyla, izlemesi son derece keyifli bir seyirlik olarak karşımıza çıkıyor. Yönetmenlik koltuğunda ise geçtiğimiz sene Hulu’da yayınlanan ve yine bir büyüme hikayesi anlatan Crush ile ismini duyuran Sammi Cohen yer alıyor.

You Are So Not Invited to My Bat Mitzvah Arakat MagAşkı Tanımak ve Yüzleşmek

İlk olarak oyuncu seçimlerini yapan cast direktörünü tebrik etmek istiyorum. 20’lerin ortasında olup liseli oynayanlardan sonra ya da 18 olup orta okullu oynayanların ardından, buradaki oyuncu seçimlerini gördüğünüzde “sonunda” diyebilirsiniz. Tam da olması gerektiği üzere, gerçekten çocuk gösteren ve 13 – 15  yaş aralığındaki oyuncular tarafından canlandırılan karakterler var. Bu da filmin tatlılığını ve samimiyetini son derece arttırıyor.

Hikaye ise tamamen bilindik, tahmin edilebilir olsa da, bahsettiğim samimiyet sebebiyle sürükleyici hale gelebiliyor. İki yakın arkadaşın aynı çocuğa ilgisi ile şekillenen filmin bana göre en iyi yaptığı şey, farkında olmadan verilen zararları gösterebilmesi. Gençleştiğimiz yaşlarda, yetişkinliğe geçtiğimiz dönemde çoğu zaman yaptıklarımız bilinçli oluyor. Henüz çocukken yaptıklarımız ise gereksiz bir inadın peşinden gitmek. Buna her şeyini paylaştığın yakın arkadaşını mahvedebilmek dahil.

Yahudi kültürüne ve geleneklerine göre Bat Mitzvah, 13 yaşına basan kişiler için düzenlenen, özel bir reşit olma törenidir. Hatta daha öncesinde veya sonrasında parti olarak da kutlanabiliyor. Filmde, bu törenin çocuklar üzerinde  oluşturduğu baskıdan da dem vuruluyor. Bu baskının ne denli büyük olduğu, oldukça önemli biçimde dile getiriliyor. İlk aşk, ilk kalp kırıklıkları, ilk sorumluluklar, ilk yetişkin gibi hissettiğin anlar her zaman zordur. You Are So Not Invited to My Bat Mitzvah, o anların duygusal yoğunluğunu karakterler üzerine yaymakta iyi iş  çıkarıyor. Kusursuz değil, hatta övgülere boğulacak bir yanı da yok ama izlerken sizi çocukluğunuza ve o dönemde yaşadığınız unutulmaz anlara götürmekte zorluk çekmiyor, bu da filmi yeterli bir seviyeye çıkarıyor. Günümüz Z kuşağını, davranışlarını ve farklılıklarını da kesinlikle iyi karakterize edebilmişler.

You Are So Not Invited to My Bat Mitzvah Arakat MagSadece Çocuklar Ailelerinden Öğrenmez, Bazen Aileler de Çocuklardan Öğrenmeli

Bir çocuğun yaşı kaç olursa olsun, her kültürde, her dinde ve her toplumda, aileler sizi büyüme ve yetişme ortamına göre şekillendirmek ister. Bazen bu durumu atlatmak ve önümüze bakmak gerekir. Bazen ise bununla mutlu olmak. You Are So Not Invited to My Bat Mitzvah, Yahudi birey olarak, Yahudi doğruluğunda büyümeyi gösterirken, bunu her ne kadar mizahla soslasa da, aslında zorluklarını da gösteriyor.

Özgür birey olarak yaşamak ile ailene yakışır bir evlat olmaya çalışmak arasında kalınması, bunu kanıtlama zorunda olunması her zaman sıkıntılı süreçtir. Bence filmin en ilginç tarafı da bu anlardı. Çocuklar her zaman ailelerinden yeni şeyler öğrenmeye devam edecek. Fakat çocuklar belli bir yaşa geldiğinde, aileler de onlardan öğrenmeye başlıyor. Çocukların bazı zorlukları tek başlarına nasıl atlatabildiklerini deneyimlemek gibi.

Sandler Ailesinin Yükselen Yıldızı: Sunny Sandler

Adam Sandler’ı bu sefer bir yan karakter olarak izlediğimiz filmde, kızları ve eşiyle birlikte yer alıyor. Kızlarından Sunny ise başrolde. Bu ilk bakışta ön yargı getiriyor olsa da Sunny gerçekten yetenekli. Karakteri asla sıkmadı veya itici gelmedi. Bunu söylüyorum, çünkü filmde sizi itici gelebilecek çok şey var, ki bu da zaten olağan. Çünkü günümüz çocuklarını iyi analiz eden filmin, tatlı olduğu kadar, sinir bozucu da olabildiği anlamına geliyor. Sunny ise bu durumdan yararlanmış, karakterini yansıtmada asla zorlanmamış ve ekran süresi boyunca, bir başrol olarak kendini göstermeyi başarmış.

Ferit Doğan’ın bütün yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Mirasına Sahip Çık, Aile Her Şeydir: Blue Beetle

Uyanmak İstemediğimiz Güzel Bir Rüya: Past Lives

Ferit Doğan
Yüksek Lisans öğrencisi (Radyo, Televizyon ve Sinema). Film eleştirmeni. Senaryo yazarı. Yönetmen.

Politik Bir Bakış: The Covenant

önceki yazı

Küçük Kasabanın Tetikçisi: The Equalizer 3

sonraki yazı

Yorumlar

Yorumlar kapatıldı.

Bunlar da ilginizi çekebilir

daha fazla Film Eleştirisi