1

İlk olarak 2014 yılında yapım aşamasına başlanan fakat çok geçmeden üstü kapatılan Immaculate, seneler sonra karşımıza çıkmaya başardı. Ancak bunda Sydney Sweeney‘nin çok önemli bir etkisi var, hatta filmin dirilmesi tamamen onun sayesinde oldu diyebiliriz. Sweeney, 2014 yılında 17 yaşındayken bu filmin seçmelerine katılmıştı. Fakat yazdığım gibi, proje hiçbir zaman gerçekleşmemişti.

Aradan onca zaman geçti ve Sweeney, isim yaptı, parladı ve saygı duyulan bir oyuncu haline geldi. Sonrasında ise Immaculate‘i canlandırmaya karar verdi. Film için yapımcı rolünü üstlendi ve hemen sonrasında yazara ulaştı, ardından senaryoyu alıp revize etti, bir yönetmen tuttu, finansörler buldu ve filmi Neon’a sattı. Sonuca baktığımızda, Immaculate iyi yönleri kadar sorunları olan da bir film ama şu bir gerçek, izleyenlere tamamen Sydney Sweeney şovu sunuyor.

Immaculate Film İnceleme Arakat Mag Sydney Sweeney

Kirli ve Çürük Dini Sistem

Rahibe Cecilia (Sydney Sweeney), kusursuz görünen İtalyan kırsalında sıcak bir şekilde karşılanır ve kendisine oldukça ünlü olan bu manastırda yeni bir görev teklif edilir. Ancak Cecilia, yeni görev yerinin karanlık ve dehşet verici sırlar barındırdığından habersizdir. Immaculate‘in hatırlatma olarak üstünden geçmek gerekirse, kısaca bu şekilde özetlenebilir.

Dinler genel olarak inancı ve bu inançtan doğan Tanrı’ya bağlılığı ön planda tutar. Fakat her din insanı, inancı fark etmeksizin varoluşu sorgular ve yeniden doğuş bir yerde ön plana çıkar. Değişen dünya bunda etkili olur. Peki bu değişen dünya Tanrı’dan bir mesaj mıdır? Dinin yeryüzündeki temsilcileri olan “din insanları” yeniden her şeyi kontrol altına almak için neleri göz alabilir? Immaculate bu noktada devreye giriyor ve hikayesinin önünü açıyor.

Immaculate, dini sorgularken, dinin yeryüzündeki kirli ve çürük sistemine göz kırpıyor. Hikayenin geçtiği manastır için “ölüm burada günlük yaşamın bir parçası” deniliyor. Çünkü oranın inancına göre, yer aldıkları manastıra cennete kapı açıyor. Aynı zamanda o manastırda “acı çekmek aşktır”. Çünkü acı da, alınan yaralar da seni mutlak cennete ulaştıracaktır.

Tüm bunlar Immaculate için bir noktada senaryoyu derinleştiriyor. Fakat olay örgüsü için fazla “güvenli” tercihler yapılıyor. Ortaya çıkanlar ve izleyiciye verilen açık kapılar, tahmini zor olmayan gizemlerin parçası haline geliyor. Bu durum seyir zevkini baltalamayabilir ama işlenen konuyu olması gerektiği etkiden uzaklaştırıyor.

Immaculate Film İnceleme Arakat Mag Sydney Sweeney

Yeni Meryem, Temiz ve Saf Beden

Hz. Meryem, Allah’ın güç ve kudretinin eseri olarak, oğlu İsa’ya babasız bir şekilde hamile kalmıştır. Kuran-ı Kerim’de anlatıldığına göre Meryem’in annesi, ona hamile olduğunda karnındaki yavrusunu Allah’a hizmet için adadığını ilan etti.

İncil’de ise Meryem’in hikayesi gençken başlıyor.  Meryem, Yusuf adlı bir adamla nişanlıydı. Bir gün Melek Cebrail, Meryem’in yanına geldi.  Melek şöyle dedi:

“‘Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın.  O büyük olacak, kendisine “Yüceler Yücesi’nin Oğlu” denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davut’un tahtını verecek.  O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.’

Meryem meleğe, ‘Bu nasıl olur?  Ben erkeğe varmadım ki’ dedi.

Melek ona şöyle yanıt verdi.  ‘Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi’nin gücü sana gölge salacak.  Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek.’” (Luka 1:31-35.)

Kutsal kitapların Meryem üzerinden olan bu doğaüstü anlatısı, Immaculate‘i kendi hikayesi içerisinde modern Meryem arayışına itiyor. “Immaculate” ise kelime olarak kusursuz anlamına gelir. Diğer eş anlamlarına bakılırsa, saf, temiz, mütevazı, iffetli, düzgün, bakire, terbiyeli ve lekesiz karşıtları da vardır. Manastırın aradığı yeni ve modern Meryem ise tam olarak bu anlamları karşılamalıdır.

Filmde bu arayış üzerinden devam eden kirli düzenin anlatısı, Meryem’in hamile kalışını benzer şekilde “tekrarlamaya” yol açıyor.  Manastır’dakiler, artık kendi Meryem’imizi yaratabileceğimizi ön görüyor. Filmin en ilgi çekici anları ise bu noktada öne çıkarıyor. Andrew Lobel‘ın senaryosunun asıl gücü burada sağlanıyor. Fakat bunları olabilecek en basit şekilde hikaye içerisine yaymak, filme yapılabilecek en büyük hata oluyor.

Immaculate Film İnceleme Arakat Mag Sydney Sweeney

Sweeney, Immaculate’in Seyir Zevkini Tepeye Çıkarıyor

Immaculate‘de en büyük sıkıntılardan biri de yönetmenliğin de yetersiz kalabilmesi. Filmde elbette ürkütücü anlar, rahatsız edici sahneler mevcut ve özellikle Sydney Sweeney‘nin finaldeki kusursuz son dakikaları kesinlikle akılda kalıcı. Fakat yönetmen Michael Mohan‘ın korku açısından sağladığı atmosfer ve sahne yönetimi bence en büyük eksilerden biri.

Senaryonun yeterince risk almaması, yönetmenliğin filmin korku gücünü kullanamaması Immaculate‘in potansiyelini fazlasıyla geriye çekiyor. Immaculate, içerdiği ilgi çekici ve merak uyandırıcı konulara, parmak bastığı önemli yerlere rağmen, böyle bir hikaye için fazla “risksiz”. Bu yıl çıkan ve benzer bir mevzuyu işleyen The First Omen‘in başarılı olduğu her noktada sorun yaşıyor ve o filmin yanına yaklaşmakta da zorlanıyor.

Filmin problemli yönlerine rağmen Sweeney, başrol olarak parlıyor. Yer aldığı her sahnede tüm filme hükmetmesiyle, kariyerinin en iyi performansını ortaya koyuyor. Karakterin yaşadığı tüm acı ve çaresizliği, her şeyiyle hissetmemizi sağlıyor.
Ferit Doğan‘ın diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Late Night with the Devil: Göz Görürse Kamera da Görür

Civil War: Göstermesi Bizden Yorumlaması Sizden

6

Ferit Doğan
Yüksek Lisans öğrencisi (Radyo, Televizyon ve Sinema). Film eleştirmeni. Senaryo yazarı. Yönetmen.

Late Night with the Devil: Göz Görürse Kamera da Görür

Previous article

İstanbul Uluslararası Film Festivali Günlükleri: 5. Gün

Next article

1 Yorum

  1. […] Immaculate   FRAGMAN […]

Yorumlar kapatıldı.

You may also like