0

Dram türündeki The Captain, Venedik Film Festivali‘nin gözde filmlerinden birisiydi. Pinocchio filmiyle tanıdığım Matteo Garrone’ye en iyi yönetmen dahil 12 ödül kazandırdı bu film. Böylece benim de radarıma girerek Filmekimi’nin merak ettiğim filmlerinden birisi oldu. Dogman filmiyle de oldukça başarılı işler çıkarmış Garrone‘nin The Captain‘ı aynı zamanda İtalya’nın bu sene Oscar’a yolladığı film. Hal böyle olunca bize de The Captain‘ı merak edip izlemek düştü.

Film, 2 Senegalli gencin Avrupa’ya gitme hayalini gerçekleştirmeye çalışma hikayesini anlatıyor. Tabi bu yolculukları sırasında devletlerin göçmenlere karşı yürüttüğü politika da çok sert bir dille eleştiriliyor. Yönetmenin Dogman filmi ile iyi yaptığı ezilen-ezen durumu, bu filmde de göçmenler ve devletler arasında karşımıza çıkıyor.

Me Captain' Review: Matteo Garrone's Stirring Migrant Epic

Umutla Çıkılan Trajik Yolculuk

Afrikalı 16 yaşındaki bu 2 gencin zorlu yolculuğu ilk başta eğlenceli ve güzel başlıyor. Ancak sonrasında Sahra Çölü’nde “yerel polis” olduğunu iddia edip bizimkileri kandıran Libyalıların sayısız zulümlerine maruz kalıyorlar. Yolculuk için belki de yıllardır biriktirdikleri paralarından oluyorlar ve vermeyenlerin de aileleri üzerinden haraç kesiliyor. Derseniz ki paraları yoksa ne yapıyorlar o zaman da sayısız işkenceye maruz bırakılıyorlar.

Bu cehennem çok gerçekçi ve trajik bir şekilde perdeye yansıtılmıştı. Venedik Film Festivali‘nden en iyi genç oyuncu ödülüyle dönen Seydou Sarr, bu sahnelerin çarpıcılığını arttırıyor. Hayali bir rap yıldızı olup ailesine bakmak olan bir çocuğun yaşadığı dram çok başarılı aktarılmış. Bu cehennemden “kurtulduklarında” ne yaşanacağını göstermeyip filmi o şekilde bitirmiş olması da yönetmenin bence çok iyi bir tercihi olmuş.

Io capitano: il nuovo Pinocchio di Garrone in viaggio dal Senegal all'Europa | Wired Italia

Teknik Detaylar ve Aldığı Ödüller

Filmin özellikle çekimleri çok hoşuma gitti. Gerek mekanlar, gerekse kamera kullanımı özellikle bazı sahnelerde inanılmaz güzeldi. The Captain‘ın senaryosu ise bu cehennemi bizzat yaşamış göçmenlerle görüşülerek yazılmış ben bunu öğrendiğimde bayağı şaşırmıştım. Bu da hikayeyi daha çarpıcı hale getiriyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi çok tanıdığım bir yönetmen değil Matteo Garrone. Ancak Venedik’ten 12 ödülle dönerek bundan sonra işlerini takip edeceğim bir yönetmen oldu. Bu 12 ödülün içerisinde en iyi yönetmen, en iyi müzik ve en iyi genç oyuncu ödülleri var. Bunların yanı sıra Altın Aslan’a da aday olarak ne kadar başarılı bir film olduğunu kanıtlamış.

Io Capitano': An African odyssey inspired by true events wins at Venice Film Festival | CNN

Son Sözler

Bir hayatta kalma filmi olarak gayet başarılı olan The Captain insanlığın karanlık yüzünü seyirciye gösteriyor. Bu karanlık tarafa rağmen içinde her zaman bir umut bulundurup, bir şeyler başarmaya çalışan iyi insanların varlığını hatırlatan çarpıcı bir hikaye.

Ülkemizde filmin vizyon tarihi henüz belli değil. Ama aldığı ödüller ve adaylıklarla yakın zamanda vizyona gireceğini tahmin ediyorum. Bu tarz dram hikayeleri seven herkese tavsiye ederim.

Poyraz Akyol‘un diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Tatillerin En Çirkini: How to Have Sex

Bazı Yollar Yalnız Yürünür: Sleep

7

Poyraz Akyol
Poyraz Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi. Film ve dizi izlemek onun en büyük tutkusu, oyun oynamak ise en büyük keyif kaynağı.

Tatillerin En Çirkini: How to Have Sex

Previous article

Arthouse Tarzı “Kim Yaptı?” Hikayesi: Anatomy of A Fall

Next article

Yorumlar

Yorumlar kapatıldı.

You may also like