0

No One Will Save You, geçtiğimiz hafta Hulu’da yayınlandı ve insanların aklına ilk olarak şu soru geldi: “Bu film nasıl olur da vizyona girmez?”

Brian Duffield size tanıdık bir isim olarak gelmeyebilir ama aslında son on yıldır birçok popüler filmin senarist ekibinde yer alan birisi. Insurgent, Jane Got a Gun, The Babysitter, Underwater ve Love and Monsters gibi yapımları elbet duymuş ya da yapımlardan birini izlemişsinizdir, bu yapımlar Duffield‘ın yükselişini sağladı diyebilirim. Özellikle senaristliğini yaptığı Love and Monsters ve ilk yönetmenlik deneyimi olan, aynı zamanda Aaron Starmer ile beraber senaryosunu yazdığı Spontaneous, pandeminin patlak verdiği 2020 yılının bu döneminde yakın aralıklarla art arda dijital olarak yayınlanmıştı ve iki film de oldukça sevilmişti. Hatta şahsi olarak Love and Monsters‘ın bir seriye dönüşmesini çok istemiştim fakat gerçekleşmemişti. İkinci yönetmenlik deneyimi olan No One Will Save You‘nun ise Brian Duffield‘ı tanıdık bir isim haline getireceği aşikar, çünkü bana göre asıl kariyer atlamasını bu film sayesinde yapmış olacak.

Why 'No One Will Save You' has lots of aliens but no dialogue | EW.com

Karakter Odaklı, Anksiyete Garantili Bir Uzaylı İstilası!

Brynn (Kaitlyn Dever), tek başına yaşayan, dışarıdan son derece kendi halinde ve tatlı bir insan olarak gözükse de aslında kasaba sakinleri tarafından sevilmeyen, hatta nefret edilen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Bu da haliyle en az uzaylı istilası kadar büyük bir gizem yaratıyor. Brynn hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak içinse yönetmenin tercih ettiği yöntem ile sabretmeniz gerek. Brynn‘a karşı beslenen tuhaf nefret, izleyici gözünde merak unsuru olarak kullanılıyor, hikaye sadece onun etrafında şekilleniyor ve müthiş biçimde işe yarıyor. Filmin en önemli yönü ise tamamen diyalogsuz olması. Bir buçuk saat boyunca, birkaç kelime dışında hiçkimse bir şey konuşmuyor. Bu tercih en başta önyargı oluşturabilir fakat şunu söylemekte fayda var, hikayenin herhangi bir diyaloğa ihtiyacı yok. Brian Duffield, anlatarak değil göstererek her şeyi açığa çıkarıyor ve bunu kusursuza yakın başarabilmesi takdir edilesi.

No One Will Save You director explains why the ending is theory-proof - Polygon

Filmin Açılışı ve Yarattığı Heyecan Koltuğa Çiviliyor.

Brynn, onu bekleyen şeylerden habersiz şekilde, tek başına yaşadığı evde, sıradan bir günün sıradan bir gecesinde yatağına girip uyumaya çalıştığında, kıyametin ortasında kalacağı gerçeğinden uzaktadır. Bir uzaylının Brynn‘ın evine girmesiyle alevlenen anksiyete dolu yolcuğun ilk adımları gerçekleşir ve bir kedi- fare misali bir kovalamaca başlar. Bu anlar filmin temelini atarken gerginlik ve heyecanın en tepeye tırmandığı anlara şahit oluyoruz. Böylelikle film, merkezine aldığı ana etmen olarak sadece uzaylı istilasını değil, aynı zamanda bir ev istilasını da gözler önüne sürerek türü başarıyla genişletiyor.

Yaratılan atmosfer, evin kullanımı, uzaylı dizaynları, ses miksajı, oyunculuk ve sahne yönetimi o kadar başarılı ki, sadece şu an bahsettiğim girişte değil, filmin tamamı gözünüzün önünde akıp giderken zamanın nasıl geçtiğini dahi fark edemiyorsunuz. Diyalogsuz şekilde kısa metraj korku filmi yapmak risk değildir ama uzun metraj için gerçekten yaratıcı olmak gerekir. Yönetmen filmi belli bir zaman diliminde tutarak, tek karaktere odaklanarak, onun duygularına ve yaşadıklarına yer vererek aynı zamanda yaratıcı tercihler kullanarak izleyiciyi sadece istilanın yıkımına değil, aynı zamanda Brynn’ın verdiği iç savaşa da sürüklüyor. Bu iç savaş aslında en az uzaylı istilası kadar büyük bir psikolojik yıkım.

Hulu's No One Will Save You Gets Creepy Trailer Ahead of Huluween Season

İnsanlığın Kıyameti, Zihnin Cehennemi.

İnsanlık, yaşadığı kıyamet sonrası dünyanın sonunda, istilanın ortasındayken yönetmen bizi Brynn‘ın hayatta kalma mücadelesini izletirken final blokunda yaşananlar izleyicileri ikiye bölmüş durumda buluyoruz. Çünkü sona geldiğimizde, beklediğinizden çok ötede bir yere varıyoruz. Evet, Brynn‘ın hayatta kalma mücadelesinde tanık olduğumuz anksiyete dolu yolculuğa ve istilaya bayıldık ama nereye gidiyoruz , nereye varıyoruz dediğiniz yerde yönetmen bizi Brynn‘ın cehennemine sokuyor. Suçluluk ve bağışlanma temalarıyla da oldukça duygusal olan film, insanın zihninin derinliklerine de götürüyor. Asıl yalnızlık ise zaten bu dünyada kendi cehennemimizin ortasında kalmak değil midir? No One Will Save You, türü genişletebildiği, duygusal anları kullanabildiği, gerek soru işaretleri bıraktığı, gerekse de bazı cevaplar verdiği halde gizemini koruduğu birçok anla uzaylı istilası filmleri arasında kendini öne çıkarmayı başarıyor. Kaitlyn Dever, muazzam performansıyla her sahneyi daha da büyütürken, film teknik ve görsel açıdan ziyafet niteliğinde.

Ferit Doğan‘ın diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şeytana Hakaret Niteliğinde: The Exorcist Believer

Şeytanın Gözlerinden Kaçamazsın: The Nun 2

Ferit Doğan
Yüksek Lisans öğrencisi (Radyo, Televizyon ve Sinema). Film eleştirmeni. Senaryo yazarı. Yönetmen.

Birbirinden Güzel 6 Türk Yapımı Oyun!

Previous article

Rick and Morty Hakkında Bilinmeyenler!

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply