0

İtalyan sinemasının renkli ve Fellini geleneğini günümüze taşıyan günümüzün en önemli yönetmenleri arasında olduğuna inandığım Paolo Sorrentino elini attığı her yapımda hayranlık uyandırıcı bir geri dönüş sağlıyor. La grande belleza ile ustalık eserini veren yönetmen Youth ile gönüllerde yer edinmiş, The Young Pope dizisiyle de yine adından söz ettirmeyi başarmıştı. Şimdi ise iki ayrı film olarak çektiği, İtalya’nın eski başbakanı Silvio Berlusconi’nin hayatını anlatan ve başrolünde Toni Servillo’nun olduğu Loro uzun süredir merak konusuydu. Yönetmenin başbakanının skandallarla dolu hayatını nasıl anlatacağını herkes merakla bekliyordu.

İtalya’nın siyasetine dair demeçlerden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda halkın mağduriyetine nazaran bu mağduriyetin şekillenme süreçlerine ve bunlardan sorumlu olan insanların yaşama biçimlerine bakarak aradaki ironiyi fark etmemizi tercih eden Sorrentino, Berlusconi’ye özellikle Loro 2 ile birlikte en insancıl bakış açısıyla yaklaşıyor. Eleştirisini yapmasının yanı sıra empati seçeneğini de sunarak işin belki de en tahmin edilmeyen yönünü sunmayı es geçmiyor. Yine bir politikacının narsisizmine tanık ediliyoruz ve yönetmen bu kısımda cesurca davranıyor. Ancak hümanist bir bakış açısıyla karakteri anlamamız için farklı bir yol da veriliyor. Bu bağlamda Sorrentino’nun kendisiyle özdeşleşerek senaryoyu kaleme aldığı sonucuna ulaşabiliriz.

Kurduğu ikinci Berlusconi hükümeti, İtalyan Cumhuriyeti tarihindeki en uzun süreli hükümeti olarak akıllarda yer edinen Silvio Berlusconi ayrıca serveti ile nam salmış bir başbakandı. Servetin getirdikleri kadar götürdüklerinin de göz önünde bulundurulduğu Loro bir başbakana en tepeden ve en aşağıdan baktığı iki kısımla keskin bir evrimleşmeyi aktarıyor. Ancak bu durum izleyici ile ana karakter arasında tam zıt noktalarda yer değiştirerek ilginç bir dengeyle karşılık veriyor.

Paolo Sorrentino’nun anlatım dili sebebiyle İtalya’nın hakkında pek çok kez tartışma yaratan eski başbakanı Silvio Berlusconi’nin yaşamının nasıl işleneceği büyük bir merak konusu olarak hafızalarda yer edinmişti. Berlusconi’ye dair ortaya öylesine iddialar atılıyordu ki nelerin kesilip nelerin biçileceği de ayrı bir önem arz ediyordu. -Ayrıca bir dipnot olarak: Uzun süredir Medusa Film ile çalışan Sorrentino, bu filmde Berlusconi’nin hayatı söz konusu olduğu için onlardan destek almak konusunda epey sıkıntılar yaşamış.- Tüm bu şaşaalı yaşam tabii ki kısa bir süre içerisinde anlatılamazdı. Bu sebeple film Loro 1 ve Loro 2 olarak ikiye ayrıldı. Ancak festivallere gönderilirken 50 dakika kırpılıp iki filmin birleştirilmesi sonucunda ortaya pek çok dezavantaj çıktığı aşikar. Olaylar ve karakterler arasındaki geçişler sert bir biçimde ilerlerken izleyici konudan kopup odağını yitirebiliyor. İlk kısımda İtalya’nın siyaseti ve Berlusconi’nin bu harita içerisindeki yeri konu edinirken ikinci kısımda ise Berlusconi’nin özel hayatı ön plana çıkıyor. Özellikle içten içe gençliğine duyduğu özlem, benlik arayışı ve eşiyle ilişkisinin masaya yatırıldığı bu bölüm filmin en samimi kısımları olarak akılda kalıyor. Yaşlılığını kabullenmesi gerektiğini idrak etme süreci, yorgunluğunu anlaması ve bir nevi vazgeçiş evresini gözlemliyoruz. Ülkesi avucunun içinde olan bir adamın kendi ruhunu kaybedişine şahit oluyoruz.

Film yönetmenin diğer iki filmi olan hem Youth hem de La grande belleza’dan bazı izler taşıyor. Sinematografik açıdan onlar kadar güçlü olmasa da benzerlikler söz konusu. Anlatı bakımından Youth’a biraz daha yakın bulduğum Loro, hiç şüphesiz ki Paolo Sorrentino’nun filmografisinde bir düşüşe sebebiyet veriyor. Parti sahnesinde kadınların metalaştırılmış olduğu düşüncesi Sorrentino’ya mı yoksa Berlusconi’ye mi yapılması gerekilen bir eleştiri, bu da başka bir soru işareti.

Paolo Sorrentino’nun her filminden biraz kattığı Loro’nun birçok açıdan eksikler barındırdığı, olaylar ve karakterler geçişler kısmında yer yer sıkıntılar yaşadığı ve bu sebeple senaryonun zayıf ancak oyuncu yönetiminin özellikle Toni Servillo bakımından güçlü olduğu bir film olarak karşımıza çıkıyor.

Haydi El Ele Tutuşalım: Us

Previous article

Olası Game Of Thrones Spin-Off’ları

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply