0
Filme gitmeden;
Searching
vizyona girdiği zaman sosyal medyada okuduğum yorumları hatırlıyorum. İzleme sırama almış, formatı sebebiyle çekindiğim için izlemeye hiç yeltenememiştim ve devam filmi olan ve farklı bir hikayeyi konu alan Missing öngösterimine; ‘’sinemada izlemeye değer mi?’’ diye düşünerek gittim. Ve diyebilirim ki;

Missing, Searching’den kesinlikle daha iyi bir devam filmi çünkü daha gerilim dolu, heyecanlı ve tempolu. 

Missing.

Storm Reid and Megan Sure in Missing.

Çekimi çok basit, bilgisayar ekranı ve sosyal medya üzerinden ilerleyen kurgudaki tercihleriyle izlemesi keyifli bir filmin içindeyiz. Searching; daha ağır ilerlerken, Missing; daha canlı ve daha dramatik çünkü seyircinin odağını ve ilgisini çok kolay kazanıyor.

Hayatımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz internette bu film: sosyal medyanın gücüne, canlı ve hızlı akışına çok iyi ayak uyduruyor. Film, Euphoria ve The Last of Us’dan tanıdığımız Storm Reid’in canlandırdığı ergenlik bunalımları geçiren June’u,  babasını kaybetmiş ve annesiyle sorunları olan bir karakter olarak başa oturtuyor. Erkek arkadaşıyla Kolombiya’da tatile çıkan annesinin kaybolmasıyla da nefes kesici bir anlatımla başbaşa bırakıyor. 

İlk filmin hikayesini Sev Ohanian ile birlikte yazıp tek başına yöneten Aneesh Chaganty, yeni filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Nicholas D. Johnson ve Will Merrick ortaklığına devrederken, 2 film arasındaki uçurum ve farklı tarzlar bundan dolayı çok net görülüyor. Özellikle Searching’de başımıza böyle bir şey gelirse neler yapabileceğimize dair bizim de akıl edebileceğimiz yollar denenirken, Missing’te internetin altı üstüne getiriliyor, derinliklerine inilip bütün nimetlerinden faydalanılıyor hatta Apple reklamı yapmaktan da çekinilmiyor.

Missing.

Storm Reid in Missing.

Missing, Netflix’in her konuda belgesel çekmesiyle dalga geçiyor. İnternetten böyle trajik bir duruma düşüp farklı bir ülkeden bir vatandaşla iletişime geçip bir dostluğun başlangıcına da tanıklık ettiriyor, bir anne kız ilişkisine ve kadın gücüne dair çok yerinde mesajlar veriyor. Hikayenin film üzerindeki hızlı akışı harekete geçirici müziklerle birlikte heyecan verici bir hal alıyor.

Kısacası Missing, nerede izlediğiniz fark etmeksizin sizi diken üstünde tutacak, duygusal ve eğlenceli, mesajı olan ve bunu doğru aktaran bir film. Oyunculuklar, kurgu ve müzikler konusunda başarılı, fikrini aktarmada ise devam ettirdiği Searching’den de çok net bir şekilde daha iyi.

2023’ün ilk çeyreğini bitirmek üzereyken, neredeyse her hafta yeni ve exclusive filmlerin vizyona girdiği bir dönemden geçiyor ve çok daha iyilerine doğru yolculuk ederken bizim için bu tür filmler iyi bir mola oluyor. Scream, John Wick: Chapter 4, Shazam: Fury of the Gods… Geldiler. Zindanlar ve Ejderhalar, Reinfeld, Süper Mario Kardeşler ve daha fazlası da yolda. Sinemada film izlemenin verdiği huzuru başka bir şeyin yerini alması zor bir his. Keşke fiyatlar da uygun olsa ve rahat rahat sinemaya gidip, sevdiğimiz şeyi desteklemeye devam etme şansı bulabilsek. Neyse ki güzel günlere çok az kaldı.

Daha iyi filmlerde sinemada görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın.
Kaynaklar: https://sonypicturespublicity.com/dom/secured/home/home.jsf

7.4

Umut Tiryaki
Genel yayın yönetmeni ve yazar.

Cocaine Bear: Adı Kadar Keyifli Olmayan Bir Film

Previous article

Süper Mario Kardeşler, 14 Nisan’da sinemalarda!

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.