By Sakatlığı yüzünden erken emekliye ayrılan beyzbol oyuncusu Ray Waller, doktorun yüzmenin ona iyi geleceğini söylemesi üzerine ailesiyle büyük havuzlu yeni bir eve taşınır. Havuz, Ray Waller’a iyi gelmeye başlar ancak kısa sürede Ray dışındakilere karanlık tarafını gösterecektir. Aile, teker teker ölülerle karşılaşacak ve suyun kurbanı olacaklardır.
Kısa Filmden Uyarlama Bir Uzun Metraj
Aynı adlı 2014 yapımı kısa filmden uyarlama olan Night Swim‘in yönetmen koltuğunda yine kısa filmin de yönetmeni olan Bryce McGuire yer alıyor. Senaryosu da kısa filmin yaratıcıları olan Bryce McGuire ile Rod Blackhurst ikilisinin kaleminden çıkıyor. Filmin yapımcılığını ise Jason Blum (Blumhouse) ile James Wan (Atomic Monster) üstleniyor.
Filmin başrollerinde The Falcon and The Winter Soldier (2021) ile yıldızı parlayan ve son dönemde Monarch Legacy of Monsters‘da (2023-) başrolde yer alan Wyatt Russell ile The Banshees of Inisherin‘de (2022) oynayan Kerry Condon yer alıyor. 5 Ocak 2024’te ABD’de vizyona giren ve 23 Ocak 2024’te dijital platformlara eklenen film ülkemizde ne yazık ki 15 Mart 2024’te vizyonda yerini alacak. Şu ana kadar ağırlıklı olarak olumsuz eleştirilerin gölgesinde kalmış olsa da altında yatan fikir ile kesinlikle bir şansı hak ediyor.
Fikir İyi, Senaryo Zayıf
Night Swim, “lanetli – katil havuz” fikrini içeren kısa filmden yola çıkıyor. Ancak bu fikri geliştirip temellendirmeyi de başarıyor. Havuzun bakımı esnasında doğal bir kaynak üzerine kurulu olduğu ve ilerleyen süreçte bu kaynağın da kadim zamanlardan bu yana tılsımlı olduğu ortaya çıkıyor. Havuzu dolduran su, bazılarına şifa verip iyileştirirken bazılarından da alması gerektiği için düzenli olarak bazı insanlarla besleniyor.
Lanetli ev (Haunted House) temasını alıp havuza taşıyan film aynı zamanda Stephen King tarzı (The Shining, IT, Pet Sematary vb.) bir öykü sunuyor. Film, tılsımlı ve kadim mekanların üzerine kurulduğu için 1982 yapımı Poltergeist‘i de akıllara getiriyor. Ailede babanın mekan tarafından ele geçirilmesiyse direkt olarak The Shining‘i hatırlatıyor. Fakat ilgi çekici fikir ve fikrin temellendirilmesi dışında ortalamanın altında kalan sıradan bir senaryo karşımıza çıkıyor. Neler olacağı başından tahmin edilebiliyor. Akış ve diyaloglar klişe, karakterler ise iki boyutlu kalıyor. Bunlara rağmen ana fikir ve suyun verdiği doğal korku ile gerilim, filmi sürükleyici kılıyor.
Blum ile Wan Dokunuşu Sinematografiye Yansıyor
Senaryo yönünden sıkıntıları olan film, teknik açıdan seyirciyi memnun ediyor. Özellikle sinematografisi akılda kalıcı ve etkileyici sahneler içeriyor. Bol bol havuzun içinde geçen film görselliğiyle izleyiciyi germeyi ve seyirciye tehlikeyi hissettirmeyi başarıyor. Havuzun gerçeklikten çıkıp öteki tarafa sürüklediği sahneler Get Out (2017) hipnoz anlarını ve ölülerin etraflarını sardığı anlar ise Insidious (2010) öteki taraf sahnelerini anımsatıyor. Blum ile Wan‘ın yapımcı olduğu göz önünde bulundurulduğunda Insidious‘ı anımsatan sahneler anlamlı geliyor. Fakat CGI yönünden birkaç sahne zayıf kalıyor. CGI kullanmadan, göstermeden de kotarılabilecek bu sahneler seyir keyfini baltalıyor.
Aynı adlı kısa filmden uyarlama olan Lights Out (David F. Sandberg, 2016) ile karşılaştırıldığında Night Swim‘in daha temelli ve akıcı bir uzun metraj uyarlama olduğunu düşünüyorum. Night Swim, potansiyelini tam olarak kullanamamış olsa da çıkış noktası olan havuzun laneti için sunulan sebebi, havuzdaki gerilim dolu sahnelerin hem içeriği hem de tekniği ve suyun getirdiği doğal korku-gerilim ile izlenebilir bir korku-gerilim filmi olarak karşımıza çıkıyor.
Buğra Mert Alkayalar‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Twitter, Instagram, Discord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Comments