0

22 Eylül’de Hulu’da yayınlanan, ülkemizde ise Disney+ aracılığıyla izlediğimiz No One Will Save You, geçtiğimiz haftaların en çok konuşulan filmlerinden biri oldu. Başrolünde Kaitlyn Dever‘ın Brynn isimli karakteri canlandırdığı filmde, bir gece ansızın başlayan uzaylı istilası konu ediniyor

Brian Duffield‘ın başarılı yönetmenliğiyle seyir zevki yüksek olan No One Will Save You‘da, görsel açıdan estetik bir yapı sunulması, türün genişletilebilmesi, evin içindeki kaçış anları ve senaryoda herhangi bir diyaloğun yer almadığı halde sürükleyici olması gibi özellikler, izleyiciyi hikayenin içine çeken temel etmenlerdi.

No One Will Save You - Nimeni nu te va salva (2023) Online Subtitrat In Romana HD | Filme Online

Ben de bu filmi sevenler veya ele aldığı konuyu ilgi çekici bulanlar için bir liste oluşturmaya karar verdim. Bu listede No One Will Save You‘nun ana temalarına uygun, en ilginç bilim-kurgu/korku filmleri yer alacak. O halde başlayalım…

1. Close Encounters of the Third Kind (1977)

Bir Steven Spielberg filmi olan Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of The Third Kind), insanların dünya dışı varlıklarla karşılaşmalarını ve iletişim kurmalarını, kurma çabalarını konu alıyordu. Türün en önemli filmlerinden biri olarak karşımıza çıkarken, bugün dahi büyüleyiciliğini korumakta zorluk çekmediği aşikar.

2. Invasion of the Body Snatchers (1978)

Bir Philip Kaufman filmi olan Ceset Yiyicilerin İstilası (Invasion of the Body Snatchers), uzaydan gelen, kurbanlarını uykuda avlayarak bedenlerini kopyalayan yarı bitkisel istilacıları konu alıyordu. 1956 yapımı orjinal filmden sonra üç farklı yeniden çevrimi yapılmış ve bana göre hikayenin hem ele alınış, hem de işlenişi açısından en başarılı olanı 1978 yapımıydı. Final sahnesi ise hala en  akılda kalıcı, en iyi film sonlarından biri olmayı sürdürüyor.

3. The Thing (1982)

Bir John Carpenter filmi olan filmi olan Şey (The Thing), Antarktika’daki bir araştırma ekibinin, kurbanlarının görünümüne bürünen, şekil değiştiren bir uzaylı tarafından avlanmasını konu alıyordu. 1951 yapımı orjinal filmden esinlenen yapım, gerek atmosferi, gerekse de muazzam efektleriyle defalarca izlenesi bir başyapıt olarak sinema tarihine ismini kazıdı.

4. Village of the Damned (1960)

Bir Wolf Rilla filmi olan Lanetliler Kasabası (Village of the Damned), Midwich köyündeki bütün kadınların aynı gün doğum yaparak dünyaya getirdiği sarı saçlı, parlak gözlü çocukların korkutucu güçlere sahip olduğu kanıtlanmasıyla başlayan doğaüstü olayları konu alıyordu. Çocuk oyuncuların performansıyla öne çıkan film, yarattığı gizem ve ilginç konusuyla en özel bilim-kurgu filmlerinden biri olarak unutulmazlar arasında yer aldı.

5. Under the Skin (2014)

Bir Jonathan Glazer filmi olan Derinin Altında (Under the Skin), İskoçya’da erkekleri avlayan dünya dışı bir varlığı konu edinmişti. Türün en yaratıcı ve en orjinal örneklerinden biri olan Under the Skin, belki “herkes için” bir film değil fakat sizi bir kere etkisi altına aldığında unutması imkansız hale geliyor.

6. The Day the Earth Stood Still (1951)

Bir Robert Wise filmi olan Dünyanın Durduğu Gün (The Day the Earth Stood Still), dünyalıların kendi aralarında savaşmayı bırakmaları gerektiği mesajını iletmek için ölümcül robotu Gort’la birlikte dünyaya gelen bir uzaylıyı konu edinmişti. İstiladan çok savaş karşıtı bir temayla karşımıza çıkan The Day the Earth Stood Still, dünya dışı varlıkları ve insanlığı ele alışıyla en büyük klasiklerden biri olmayı başarmıştı.

7. Nope (2022)

Bir Jordan Peele filmi olan Hayır (Nope), Californiya’nın iç kesimlerindeki ıssız bir vadideki sakinlerin, esrarengiz ve tüyler ürpertici bir keşfe tanıklık etmesini konu edinmişti. Benim için, deneyimlediğim ve izlerken en heyecanlandığım uzaylı istilası filmlerinden biriydi. İleride, yıllar içerisinde bir klasiğe dönüşeceği kesin.

8. The War of the Worlds (1953)

Bir Byron Haskin filmi olan Dünyalar Çarpışıyor (The War of the Worlds), Kaliforniya’daki küçük bir kasanın Marslılar tarafından saldırıya uğramasını ve ardından dünya çapında başlayan istilayı konu edinmişti. Birçok uyarlamaya sahip olan The War of the Worlds‘ün birçok açıdan en doğru ekrana yansıtmış filmin ise 1953 yapımı olduğunu düşünüyorum. Yapıldığı dönem göze alındığında, bu kadar güçlü bir film olması hala şaşırtıcı geliyor.

9. Fire in the Sky (1993)

Bir Robert Lieberman filmi olan Gökyüzünde Ateş (Fire in the Sky), 1975’te bir uçan daireyle karşılaştığı iddiası nedeniyle gizemli bir şekilde beş gün boyunca ortadan kaybolan bir kişiyi konu edinmişti. Özellikle uzaylılar tarafından kaçırılma anlarının portre edilişiyle hafızalara kazınan film, son derece ürkütücü olmayı başarmıştı.

10. Signs (2002)

Bir M. Night Shyamalan filmi olan İşaretler (Signs), Pennsylvania’daki bir çiftliğin tarlalarında gizemli ekin çemberlerinin meydana gelmesini ve  arkasında yatan korkutucu gerçeği konu edinmişti. Uzaylı istilası filmleri arasında en bilindiklerden biri olan Signs, hafızada yer edinen birçok ikonik sahneye sahip olmasıyla birlikte popülerliğini hiç aşağı çekmeden sürdürmeye devam etti.

11. 10 Cloverfield Lane (2016)

Bir Dan Trachtenberg filmi olan Canavar Yolu No: 10 (10 Cloverfield Lane), genç bir kadının, Dünya yüzeyinin yaşanmaz hale getirdiğine dair ısrarlarda bulunan bir adam tarafından yeraltı sığınağında tutulmasını konu edinmişti. Cloverfield (2008)’ın devamı niteliğindeki film, hem klostrofobik korkuyu kullanmasıyla, hem de finaliyle akıllara kazınmıştı.

12. The Vast of Night (2019)

Bir Andrew Patterson filmi olan Gecenin Sonsuzluğu (The Vast of Night), 1950’lerin sonlarında, bir santral operatörü ve radyo DJ’inin geleceği sonsuza kadar değiştirebilecek tuhaf bir ses frekansı keşfetmesini konu edinmişti. Özellikle dönemin atmosferini yakalaması, gizemini sürükleyici biçimde son dakikaya kadar koruyabilmesi ve 5 dakikalık tek plan sahnesiyle etkileyici olmayı başarabilmişti.

Ferit Doğan‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Kıyamette Tek Başına: No One Will Save You

Şeytana Hakaret Niteliğinde: The Exorcist Believer

Ferit Doğan
Yüksek Lisans öğrencisi (Radyo, Televizyon ve Sinema). Film eleştirmeni. Senaryo yazarı. Yönetmen.

İllüzyonun Rengi: Perfect Blue

Previous article

Kurmaca İle Gerçek Arasındaki İnce Çizgi: Reality

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply

More in Sinema