By Köle Pokemonlar ile merkez üs inşa ettiğimiz, seviye atladıkça eşya, üs ve karakter gelişimleri yaptığımız, eğlenceli bir hayatta kalma oyunu. Palworld‘ün başarılı olmasının yegâne sebebi yukarıdaki cümlede yer alıyor. Anahtar kelimenin “Pokemon” olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Yanıtımız “eğlenceli”. Takdir edersiniz ki son yıllarda Nintendo tarafından geliştirilen tüm Pokemon oyunlarından daha başarılı bir yapımla karşı karşıyayız.
Olması Gerektiği Kadar İyi
Firmaların, güvenilir markaların arkasına sığınarak çıkardıkları özensiz işler öyle ya da böyle değirmenlerini döndürüyor. Bu şartlarda Palworld‘un yavuz yapımcılarının Nintendo‘yu evden kovup “Şu pokemonların ekmeğini biraz da biz yiyelim.” demesi biz oyuncuları hiç rahatsız etmedi. Oyun yalnızca Pokemon markasından değil, pek çok başarılı işten de alıntılar barındırıyor. Oynanış mekanikleri, açık dünyada mağaraları, başarılı olmasa da boss dövüşleri, görsel tasarımı derken, bir tane bile kendine has özelliği yok diyebilirim. Gerek de yok zaten. Beş ya da on yılda bir, kendi türlerinde çığır açacak oyunlar çıkıyor. Pocket Pair gibi adı duyulmamış firmaların tıpkı Palworld‘de olduğu gibi hazır formülleri baştan savmadan, özenerek uygulaması yeterli oluyor. Nitekim gördüğünüz gibi Palworld çok basit bir formüle sahip olmasına rağmen, inanılmaz başarılı bir çıkış gerçekleştirdi.
Yarın bir gün adını hiç duymadığımız Asyalı bir oyun şirketi çıkıp da, kullanım haklarını ihlal etmeden, merdiven altı bir Star Wars oyunu da yapar umarım. Hatta, yarasa değil de fare kostümü giyen zengin bir yetimin geceleri sokaklarda suçlu avladığı bir aksiyon oyunu da yapsınlar. Ya da Palworld‘un başarısı bir ders olsun. Sektörü avucuna aldığını zanneden şirketler daha iyi hizmet versinler. Bunların ikisi de benim hoşuma gider. Sonuçta bir oyunsever olarak aldığım hizmetle ilgileniyorum.
Oynanışa Dair
Oyun haritasında serbest gezen Pal’ları, onları içine hapsedebilen toplar ile yakalıyoruz. Kendimize bir ana üs, barınak ve çalışma alanı inşaa ediyoruz. Bu pokedaşlar (Ben kendilerine böyle seslenmeyi uygun gördüm.) bizimle birlikte her işe koşuyorlar. Bir hayli de becerikliler. Tıpkı pokemonlar gibi, pokedaşlar da su, toprak, ateş gibi sınıflara ayrılıyor. Bu sayede iş bölümünde, silah oluşturmakta her pokedaş aktif kullanılıyor. Seviyemiz arttıkça daha kuvvetli pokedaşlar ediniyoruz. Pokedaşları binek olarak kullanabiliyoruz. Pokedaşları yiyebiliyoruz ve pokedaşlara yedirebiliyoruz. Üssümüze düşman pokedaşlar saldırdığında evimizi kol kola koruyoruz. Bakıldığında çok oyunculu tasarlanmış gibi dursa da tek başına oynayanlar için de epey keyifli bir oynanışa sahip.
Tek sorun, oyunun başlangıçta verdiği heyecan hissinin ilerledikçe ortadan kalkması. Keşif ve gelişim hisleri zamanla köreliyor ve bunları tazelemek adına önlem alınmamış. Ek olarak oyunun teknolojisi günümüz oyunlarına nazaran geri kalmış durumda. Yeni nesil oyunların uzun zamandır hissettirmediği kısıtlamaları Palworld sayesinde hatırlamış oldum. Her açıdan buram buram nostalji kokuyor desem yalan olmaz.
Sonuç
Senelerdir dünyanın dört bir yanında insanlar telefon kamerasıyla Pokemon ararken, bu oyuna olan ilginin kolay kolay biteceğini sanmıyorum. Vasat bir yıl olacak derken çıkan ilk oyunlardan birinin böylesine sürpriz yapması, yılın geri kalanı için umut verici diyebiliriz.
Oyun Game Pass üzerinden oynanabilir. Fakat eğlenceli modları denemek istiyorum diyenler için Steam‘de anlık fiyatı 15$. Hayatta kalma türüne meraklılara önerilir.
Mehmet Tezcan‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Twitter, Instagram, Discord ve Letterbox aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Comments