0

Süper kahraman filmlerinin Hollywood’a uzun süre hükmettiği dönemin sonuna geldiğimizde geriye dönüp bakınca akılda kalan çok fazla şey var. Çok fazla iyi film ve karakter saysak da süper kahraman filmlerinin yöneten isimleri düşününce akla gelen ilk isimlerden birisi de Zack Snyder. İkinci filmi 300’den bu yana gündemden asla düşmeyen Snyder her zaman tartışmalı bir isim olmayı başardı. Justice League filminin başına gelenlerle birlikte de uzun süre gündemden düşmedi. Netflix için çektiği Army of Dead ile köklerine dönmeye çalışan Snyder, Rebel Moon ile daha önce hiç çıkmadığı bir yolculuğa çıkıyor.

Tarım ile geçinen küçük bir köyde yaşayan Kora, Admiral Atticus ve askerlerinin gezegenlerine yaptığı tatsız ziyaretin ardından, köyünü kurtarmak için Mother World’e karşı duracak savaşçılar aramaya başlar. Kora bu yolculukta yanına eski bir generali, isyancıları ve paralı askerleri alırken bir yandan bize yeni evreni tanıtmaya çalışır.

Zack Snyder süper kahraman ağırlıklı olmak üzere, hemen her türde film çekmiş bir yönetmen. Korku, animasyon ve tarih kategorisinde filmleri bulunan Snyder, Rebel Moon ile ilk uzay operası filmini çekmiş oldu. Snyder, çoğu röportajında Rebel Moon’u çekerken açıkça Star Wars: A New Hope’dan ilham aldığını söylemişti. Rebel Moon’un reddedilmiş bir Star Wars taslağından ortaya çıktığı söylentileri de mevcut. Eldeki veriler ne kadar iyi olsa da ortaya çıkan film potansiyele göre oldukça zayıf, hatta kötü.

Ambalaj ne kadar ilgi çekici dursa da Rebel Moon, Zack Snyder’ın açık ara en kötü filmi. Aynı zamanda kendi türünün de en kötü filmlerinden biri. Her ne kadar son Star Wars filmleri çok kötü olsa da Rebel Moon, Rouge One ve Force Awakens filmleri seviyesinde bile değil. Yine JJ Abrahams’ın çektiği Star Trek ve Luc Besson’un Valerian filmi, Rebel Moon’un yanında çok daha başarılı filmler.

Filmin ilk eksiği, evrenin birçok eksik noktasının bulunması. Rebel Moon geniş bir evren yaratmaya çalışsa da bu hedefin yakından dahi geçemiyor. İki saatlik bir filmde evrene dair neredeyse hiçbir şey öğrenemiyoruz. Kora, yanına savaşçı ararken birden fazla gezegeni ve kültürü gezmesine rağmen, Snyder bizi etkilemeyi başaramıyor.

Snyder’ın en zayıf olduğu yönlerden biri de senaryo. 300 ve Watchmen gibi çizgi romanı birebir uyarlanmadığı bütün filmlerinde, senaryo filmlerinin hep en sıkıntılı yanlarından biriydi. Rebel Moon da çok kötü bir hikayeye sahip. Film, merkezine küçük bir köyü kurtarmayı alsa da, Admiral Atticus’un bütün bir gezegeni yok ettiği bir filmde 30 tane çiftçinin bir imparatorluğa karşı çıkması pek de inandırıcı gelmiyor. Filmin başlarında gördüğümüz Anthony Hopkins tarafından seslendirilen Jimmy ise, en başlarda umut veren bir karakterken Snyder, filmin ilk 20 dakikasından sonra filmin son 1-2 dakikası haricinde tekrar Jimmy’e dönmüyor. Bu kadar temel bir hikaye hatası ise Snyder‘dan beklenmeyecek kadar amatörce.

Snyder filmlerinin diğer zayıf yönlerinden biri de oyunculuklar. Genellikle fiziki görünüş olarak etkileyici ama oyunculuk olarak zayıf isimler seçmesi ile tanınan bir yönetmen (bkz. Gal Gadot). Bu filmde ise filmde seslendirme yapan Anthony Hopkins’i unutursak yıldız seviyesinde dahi herhangi bir oyuncu filmde yer almıyor. Filmde yer alan oyuncuların hepsi blockbuster filmlerinde yan rol olabilecek isimler. Kora’yı canlandıran Sofia Boutella’nın ne kadar güzel bir kadın olduğunu görsek bile bu rolü pek taşıyamamış. Sofia’dan bağımsız olarak karakterin kendisi de çok zayıf bir karakter. Sürekli kendisini izlesek de empati kurmamızı sağlayacak herhangi bir yer yakalayamıyoruz.

General Atticus’u canlandıran Ed Skrein olabilecek en zayıf kötü adam seçimi olmuş, bir türlü sevemediğim bir oyuncu oldu kendisi. Üzerine Atticus karakteri de diğer bütün karakterler gibi çok kötü yazılmış olunca elimizde hiçbir şey kalmıyor.

Evren kötü, oyunculuklar ve senaryo da kötü ama bir Snyder filminde aksiyon sahneleri iyidir en azından diye düşünebilirsiniz. Fakat aksiyon sahneleri de çok zayıf. Rebel Moon herhangi bir Netflix filminden bile kötü aksiyon sekanslarına sahip. Genellikle sert aksiyon sahneleri ile bilinen Snyder, nedendir bilinmez genel izleyici kitlesine uygun yaptığı bu filmde aksiyon sekanslarındaki maharetini bu filmde sergileyememiş.

Netflix önümüzdeki baharda filmin ikinci kısmını ve A Child of Fire’ın director cut’ının geleceğinin haberini verdi. Snyder’ın Watchmen ile başlayan (Wathchmen‘de bir adet sinema, iki adet de yönetmen kurgusu var) yönetmen kurgusu sevdası Batman V Superman’de devam etmişti. Snyder’ın BvS’e eklediği yarım saat, filmi gerçekten değiştirmişti. Justice League’ın Snyder Cut’ı ise filmin kendisinde daha büyük bir sinema olayıydı. Fakat Snyder’ın önceki yönetmen kurgularında hep bir bahanesi mevcuttu. Watchmen’in yönetmen kurgusu gerçekten sinema için fazla sertti. BvS için de Warner Bros. sinemada o kadar uzun bir filmi oynatmak istememişti, Justice League ise başlı başına bir hikayeydi. Fakat Rebel Moon’da bu bahanelerden herhangi birisi yok. Snyder’ın Netflix için çektiği bir filmde neden 3 saatlik bir film çekmediğini açıklaması mümkün değil. Görünen tek sebep, Netflix’in de “Snyder Cut” furyasına katılmak istemesi.

Rebel Moon, Zack Snyder’ın kendi parodisine dönüştüğü bir film olmuş. Özellikle seyirciden yönetmen kurgusunun beklenmesinin talep edilmesi, artık kabak tadı vermeye başladı. Snyder, Man of Steel’den beri çok tartışmalı bir yönetmenken, son iki filmi ile beraber kötü bir yönetmen olmaya doğru gidiyor. Snyder kendi Star Wars’unu çekmek isterken, The Last Jedi’yi aratacak kadar kötü bir film çekmiş. Üzücü olan ise Snyder’ın çok iyi filmler çektiğini düşünmesi. Man of Steel ve BvS benim çok sevdiğim filmler olsa da çok fazla sıkıntıları ve eksileri olan filmlerdi. Fakat Rebel Moon, herhangi bir Hollywood yönetmeninin çekmeyeceği kadar kötü bir film. Maalesef filmi izlemek için tek bir neden dahi yok.

Batuhan Oğuz’un diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

The Beekeeper: Bölüm Sonu Canavarı Mağdurun Yanında

Skinamarink: Bu Evde Ters Giden Bir Şeyler Var

Batuhan Oğuz

The Beekeeper: Bölüm Sonu Canavarı Mağdurun Yanında

Previous article

Memory: Anılarımız Olmadan Biz Kimiz?

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.