Shaman King; ülkemizde Jetix döneminde gösterilen zamanının en uzun soluklu maceralarından biriydi. Animenin ne demek olduğunu bilmediğimiz dönemlerde Pokemon, Digimon, Beyblade, Yu-Gi-Oh sonrası izlediğimiz bir diğer anime de Shaman King’di. Animenin bizim için en önemli detayı, tüm bölümlerinin Türkiye’de gösterilebilmedir. Hepimizin aşkı Pokemon ve Digimon bile tüm bölümleriyle ülkemizde gösteril-e-medi. Saydıklarım arasında sadece Beyblade, arkasına aldığı ekonomik başarı sayesinden ancak tüm bölümleriyle gösterildi. Fakat Shaman King’in herhangi bir ekonomik katkısı olmamasına rağmen tüm bölümleri gösterildi ki bunun için çok şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü Shaman King, bana göre yapılmış en iyi animelerden biridir.
Kısaca konusuna değinelim… Şaman, ruhlar dünyası ile dünyamızı birbirine bağlayan kişidir. Animede, dövüşçüler ruhlarla ortaklık yapar, onlarla tek vücut olur ve beraber dövüşürler. Ana karakterimiz Yoh Asakura; vurdumduymaz, hiçbir şeye canı sıkılmayan rahatlığın kitabını yazmış karakterdir. Sonradan tanışıp kaynaştığı Amidamaru adlı bir samuray ruhuna sahiptir. Büyük hayalleri olmayan Yoh, sevgilisi Anna’nın ittirmesi ile şaman turnuvasına hazırlanmaktadır. Rivayete göre şampiyon, dünyayı koruma görevini alacaktır. Yoh Asakura’nın ve ekibinin bu uzun turnuva yolculuğu ise gerçekten zevkli bir maceraya konu olur.
Hiroyuki Tokei’nin mangası olan anime 1998 yılında yayınlanmıştır. Manga 32 ciltten oluşur. Manganın başarısının ardından animesi yapılır. Anime Japonya’da 2001-2002 arasında gösterilir. Toplamda 64 bölümdür. Jetix’in en güzel yanı, çizgi filmler bittiği zaman yeniden başlardı. Shaman King de Jetix içerisinde birkaç tur döndü. Öyle ki ben 2 defa finalini kaçırdığım için bir sonrakinde son tiyatro provamı ekerek finalini izlemeye gitmiştim. Ne yalan söyleyeyim değdi de.
Animeler içerdiği aksiyonlar ile sevilirler. Çizgi olmanın verdiği avantaj ile hayal gücü sonuna kadar zorlanır. Shaman King de aksiyon işini en iyi yapan animelerden biridir. Her bölüm birbirinden şahane dövüşler izletir. Anime, Yoh ile beraber birbirinden enteresan karakterlere de sahiptir: Horohoro, Ryu, Tao Ren, Anna. Yoh’un ekibinin karakteristik olarak çeşitliliğe sahip olması animeyi zaten zevkli kılıyor. Fakat animenin en iyi yanı tabii ki boss olarak da adlandırabileceğimiz kötüleridir. Villian seçimleri oldukça yaratıcı ve görsel dizayn anlamında da başarılıdır. Tao’nun babası Yuan ve öncesinde dövüştükleri Pyron görsel dizayn ve aksiyon olarak animenin en iyilerindendir.
Shaman King, hikaye olarak da kesinlikle birçok animeye göre en doğru ilerleyenler arasındadır. 64 bölüm içerisine farklı turnuvalar, hikayeler ve mücadeleler sıkıştıran anime, hiç aksamadan finale kadar giden yolun taşlarını harika bir şekilde örüyor. Bu süreçte de ana karakteri Yoh’u göklere çıkartmıyor, onu ara ara yenilgilerle yoğurmayı başarıyor. Yoh’un sırf Anna ile evlenmek için girdiği bütün bu mücadeleden dolayı da kendisini ayriyeten takdir etmek gerek. Ne aşk ama…
Sözün özü… Shaman King, yapılmış en iyi animelerden biridir. Uzamamış, tadında bitmiştir. Şahane intro müziği hala kulaklarımda çınlar. Aksiyona olan merakımın bir bölümünü Shaman King’den aldığımı söleyebilirim. Animedeki savaş bölümleri o kadar başarılı ve tasarımsal olarak o kadar güzeldi ki büyülenmemek elde değildi. Kalbimde bir aşk olarak kalacak olan Shaman King’in Netflix ile 2021’de döneceğini gördüğümde çok sevindim. Yazıyı yazma sebebim de aslında bu. İzlemeye başlamadan önce hatırda kalanlar ile animeyi övmek istedim. Yeteri kadar övüp bilgilendirdiğimi de düşünerek konuyu kapatıyorum.
Yorumlar