0

The Witcher, 2 yıllık bir aranın ardından 4. sezonuyla Netflix kütüphanesindeki yerini aldı. Henry Cavill gibi önemli bir faktörü kaybederek yoluna devam eden dizinin geleceği, çoğu kişi için bir soru işaretiydi. İsterseniz lafı fazla uzatmadan bu soru işaretleriyle dolu sezonun nasıl olduğuna dair değerlendirmemize bir an önce başlayalım.

The Witcher 4 Sezon Dizi İncelemesi Arakat Mag Netflix Türkiye 2025 Freya Allen Liam Neeson Anya Chalora

Değişmeyen Gidişat

2019 yılında yayınlanan ilk sezonuyla birlikte Netflix, The Witcher markasıyla kendi fantastik evrenini oluşturma imajını yaratmıştı. Bunun için hatırı sayılır bir yatırım yaptıklarını da inkâr etmemek gerekiyor. Dizinin yanı sıra, yaptıkları bir live-action yan dizi ve çeşitli animasyonlar da bulunuyor. Fakat ne yazık ki, tüm bu işlerin arasında vasatı aşan bir proje bile yok. Başından itibaren yokuş aşağı giden bir gidişat olduğunu söylesem abartmış olmam. Ve maalesef bunun kitaplara uyup uymamakla da pek bir ilgisi bulunmuyor. Okuyanların da bildiği gibi, The Witcher kitapları edebi anlamda bir şaheser değil. Hatta genel olarak pek iyi olmadıklarını da söyleyebiliriz. Aslında bu seriye daha çok karakterler sayesinde ısınıldığını da belirtmem gerekiyor.

Tabii ki burada oyunları dışarıda tutuyorum. Marka, CD Projekt Red’in yaptığı oyunlarla kendini evrensel anlamda pazarlayabilme becerisini kazandı. Hatta orijinal materyalin de üzerine çok şey koymayı başardı. Öyle ki, serinin yaratıcısı Andrzej Sapkowski bile sosyal medyada sürekli oyunları eleştirmesiyle karikatürize bir hâl aldı. Böyle olunca, insanların seriye olan ciddiyeti oldukça azalmaya başladı. Ta ki CD Projekt Red yeni bir The Witcher oyunu duyurana dek. Hayranlar, bu duyuru sayesinde yeni bir hype trenine bindi.

Dizinin geldiği nokta ise bu hype treninin tam zıttı bir yerde bulunuyor. Üzerine konulan her sezonda başka bir düşüş yaşanıyor. Belli noktalarda artık “Bunu nasıl başarabiliyorsunuz?” diye şaşırmaya başlıyorsunuz. The Witcher gibi popüler bir markayı düşündükçe, bu hale gelmesi gerçekten Netflix açısından kabul edilebilir bir durum değil. Elbette ticari açıdan muhtemelen hâlâ çok para kazandırdığını söyleyebiliriz. Zira, Netflix’in dünyada milyonlarca abonesi var ve herkes diziyi derinlemesine izlemiyor. Hatta rastgele izleyen genel izleyici için dizinin kolay tüketilebilir olduğunu da söylemek mümkün.

The Witcher 4 Sezon Dizi İncelemesi Arakat Mag Netflix Türkiye 2025 Freya Allen Liam Neeson Anya Chalora

Farklı Noktalar

Henry Cavill gibi ağır bir figürün ayrılığıyla diziye olan düşük inanç daha da kırılmıştı. Liam Hemsworth gibi bir tercih ise internetin çığırından çıkmasına neden oldu. Fakat benim nezdimde bu çok da önemli bir değişiklik değildi. Başından beri beceremedikleri noktaları neticede oyuncu tercihiyle düzeltemeyeceklerdi. Hatta belki Cavill’den kısılan bütçeyi başka alanlara aktararak daha iyi işler yapabilirler diye düşünmüştüm. Bunun büyük bir yanılgı olduğunu söylemem gerek, açıkçası fazlasıyla iyimser davranmışım.

The Witcher, aslında hem oyunlarında hem de kitaplarında aynı formülü farklı biçimlerde işliyor. Geralt üzerinden anlatılan hikâyenin en önemli parçası her zaman Ciri. Aslında basit bir mantıkla ana karakter her zaman Ciri, fakat bunu çoğu noktada Geralt’ın gözünden görüyoruz. Bu, akıllıca bir anlatım biçimi aslında. Bu sayede Ciri’nin ne kadar önemli bir karakter olduğu, çoğu zaman izleyiciye veya okuyucuya geçirilebiliyor. Dizide ise Freya Allan, ilk sezondan beri iyi olan ender şeylerden biri. Gerçekten karaktere cuk oturan bir tercih. Muhtemelen bu kararı da isteyerek vermemişlerdir. Bu sezon aslında bahsettiğim bu mottoyu zorunlu olarak değiştirmek zorunda kalıyor.

Fakat bana kalırsa bu, yazarların isteyerek yaptığı bir tercih değil. Henry Cavill’in gidişiyle Geralt’tan kıstıkları ekran süresini belli başlı noktalarda Ciri tarafında kullanmışlar. Bu durum, karakter açısından bazı pozitif noktalar doğursa da, belli yerlerde yine negatif yönleri öne çıkarıyor. Dizide, ilk sezondan bu yana çözülemeyen bir “parodi izliyormuşsunuz” havası var ve ne yaparlarsa yapsınlar bu düzelmiyor. Sezonun bir kısmında “Ciri’nin ne kadar önemli olduğunu” anlatmaya çalışıyorlar; fakat ne yazık ki, bu ancak 4. sezonda akıllarına geldiği için tema uçup gidiyor.

The Witcher 4 Sezon Dizi İncelemesi Arakat Mag Netflix Türkiye 2025 Freya Allen Liam Neeson Anya Chalora

Kaçınılmaza Doğru

Hikâye açısından sezon boyunca Ciri, Geralt ve Yennefer’i farklı noktalarda kullanarak üç taraflı bir anlatım kurulmaya çalışılıyor. Bu da çoğu noktada kurgudaki kopuklukların kaçınılmaz hale gelmesine neden oluyor. İlk sezondan beri yapılan izleyicinin üzerine bol bol karakter atma işi, bu sezonda yine karşımıza çıkıyor. Etrafta bir sürü isim dolaşıyor ve çoğunun kim olduğunu ya da ne yaptığını bile hatırlamıyorsunuz. Olayları hazırlayarak anlatmak yerine izleyiciyi doğrudan aksiyonun içine bırakıyorlar. Daha da sıkıntılı olan nokta ise, muhtemelen bölümlerin yazarlarının bile bu noktada izleyiciler gibi hissetmesidir. Kitaplara şöyle bir göz gezdirmiş gibi duruyorlar; sonuç olarak da “neden” ve “niye” soruları ayırt edilmeksizin sürekli bir şeyler yaşanıyor.

Bu bahsettiğim kurgu problemi, tanıtılmaya çalışılan karakterlerin bile işlenememesine neden oluyor. Kurgu problemlerinin yanı sıra, efektler konusunda da ciddi sorunlar sezon boyunca göze çarpıyor. Gerek prodüksiyon kalitesi gerekse efekt kalitesi, dizinin sezonları ilerledikçe düşmeye devam ediyor. Karakterlerin giydiği kostümlerden tasarımlarına kadar her şey oldukça sıkıntılı görünüyor. Kötü senaryo ile bu problemler birleşince, dizinin bütünüyle kötü bir ekibin elinden çıktığı çok net anlaşılıyor. Hatta muhtemelen bu artık bilinçli bir tercih. Kurtarılamayacağını bildikleri için, sezonlar ilerledikçe daha da beterini yaparak en azından bir şekilde gündemde kalmak hedefleniyor.

Eğer The Witcher evreninin bir hayranıysanız, acı çektiğinizi biliyorum. Ne yazık ki markanın televizyon hakları Netflix’te olduğu sürece bu acı artarak devam edecek gibi duruyor. Kötü olsa da izlediğim bir yapımdan hemen vazgeçen biri olmamama rağmen, dizi beni bile artık kendisinden koparmaya başladı. Özellikle live-action kısımlarını bir kenara bırakırsak, animasyon tarafında da yaptıkları hatalar markayı artık pek ciddiye almadıklarını gösteriyor. Dördüncü sezon ise bu ciddiyetsizliğin en büyük göstergelerinden biri. Size verebileceğim en iyi tavsiye, kitapları tekrar okuyup oyunların başına bir tur daha oturmanız olur. Gelecek dördüncü oyunla birlikte eminim ki The Witcher evrenine olan özlemimiz CD Projekt Red ile birlikte dindirilecektir.


Ali Can Bartu Sakarya‘nın tüm yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi Youtube, X ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

It: Welcome to Derry 1. Sezon: Korkunun Coğrafyası

Death by Lightning: Tarihte Bir Kral-Soytarı Karşıtlığı

Ali Can Bartu Sakarya
Dizi, film, oyun ve çizgi roman bağımlısıyım. Popüler kültür içeriklerini derinlemesine tüketiyorum.

Death by Lightning: Tarihte Bir Kral-Soytarı Karşıtlığı

önceki yazı

Predator: Badlands: Son Şansın İlk Avın

sonraki yazı

Yorumlar

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir