0

Sinematek‘in “Sessiz Perşembe” seçkisinde kuytularda kalmış bir yönetmenin filmi ile karşınızdayız.  Andre Antoine‘ın Toprak filmi, kuvvetli dili ve natüralist üslubuyla zamanının ötesinde bir seyir sunuyor.

Andre Antoine

Filmi irdelemeden önce yönetmenin kendisinden bahsetmek faydalı olacaktır. 1858 yılında Limoges’da dünyaya gelen Andre Antoine, başta tiyatroyla ilgilense de sonrasında sinemaya yönelmiş ve 1917-1922 yılları arasına sekiz film sığdırmıştır. Filmlerinde, kendisinden sonraki İtalyan Yeni Gerçekçilik veya Fransız Yeni Dalgası gibi akımları etkileyecek cinsten natüralist planların, amatör oyuncuların olduğu görülüyor.

Burjuva zümresi yerine, işçi veya köylü sınıfının gündelik hayatını ele alan Kırlangıçlar ve Baştankara, Suçlu, Toprak gibi filmlere imza atmıştır. Lakin 1922 yılından sonra yönetmenliği bırakması şaşırtıcı. Kendisi hakkında pek de fazla kaynak mevcut değil. Ancak 1930’lu yıllarda L’Information, Comoedia, Le Monde illustré gibi dergilerde film eleştirmenliği yaptığı da biliniyor.

Antoine, 23 Ekim 1943 tarihinde 85 yaşında Loire-Atlantique kentinde ise hayata gözlerini yumuyor.

Toprak Kavgası ve Aile Dramı: Toprak

Emile Zola‘nın kitabından uyarlanan Toprak filmi, hayattan elini eteğini çekmiş Fouan Baba’nın topraklarını üç çocuğu arasında paylaştırmasıyla başlıyor. Anlaşmaya göre çocuklar babalarına ayda 200 frank verip babalarının bakımlarıyla yükümlüler. Ancak çocuklarından hiçbiri babasının bakımını üstlenmiyor. Özellikle çocuklarından ilki “Öküz” oldukça şiddet düşkünü, paragöz biri. Diğeri “İsa” ise saçı, sakalı birbirine karışmış; arsa parasını içkiye yatırıp kızıyla birlikte illegal avcılık yapmakta.

Fouan Baba, çocukları arasında gidip gelirken her iki çocuğu da babanın geride kalan mal varlığına konmaya çalışıyorlar. En son kertede Öküz babasının paralarını çalıp babasını evden atıyor. Nihayetinde sefalet içinde kalan Fouan Baba, Toprak Ana’nın engin kucağında hayata gözlerini yumuyor.

Döneminin Ötesinde Gerçekçilik

Filmin öne çıkan özellikleri arasında kuşkusuz sinema dili yer alıyor. Antoine, 1920’lerin kırsal Fransa’sının manzaralarını belgeselvari bir üslupta ortaya koyuyor. Antoine‘ın kadrajları seyirciyi alabildiğine engin Fransız arazilerinin içerisine alıyor. Sadece bununla yetinmeyip, kamerayı yıkık dökük evlere, ağaçların tepesine çıkarıp seyircinin gerçekçi bir deneyime sahip olmasını sağlıyor.  Ayrıca, karakterlerin Zola‘nın natüralizmine paralel olacak şekilde toplumun alt kesimlerinden gelmeleri ve oyuncuların bir kısmının da halktan olmaları, filmi kendi çağdaşlarından ayırıyor.

Yönetmen karakterlerin her birini çok boyutlu bir şekilde işliyor. Böylece vermek istediği önermeyi; yani sefaletin ailenin elinden de olabileceği fikrini başarılı bir şekilde aksettirebiliyor.

Andre Antoine‘ın Toprak (La Terre) filmini 4 Nisan günü Sinematek Sinemaevi‘nde izleyebilirsiniz.

Yüksel Enes Altınok’un diğer yazılarına bakmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

The Color Purple: Kadın Özgürlüğüne Sazlı Cazlı Bir Bakış

Maestro: Bir Başka Oscar-Bait Vakası Mı?

Berlin Film Festivali’nden filmler 43. İstanbul Film Festivali’nde!

Previous article

Epic Games İndirimleri için 10 Oyun Önerisi!

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.