0

İyi Bir Hikayeden Ne Bekliyoruz?

Anlatılarla ilgili konuşurken sık sık, Andrew Stanton’ın 2012 yılında yaptığı TED konuşmasına referans vermeyi seviyorum. Pixar’ın en ünlü hikayelerinin arkasındaki isim olan çift Oscarlı senarist, Bir hikayeyi ne iyi yapar? sorusuna oldukça kısa bir cevap veriyor: Beni umursatması. Hikaye anlatıcılarının her an aklının bir köşesinde tutması gereken bu tüyo, basitliğine rağmen hayli etkili. Yine de elinde Star Wars ve Marvel gibi multi milyar dolarlık markalar bulunduran Disney’in en popüler işlerinde bile bu tüyonun nadiren dikkate alındığını görüyoruz.

Pixar's Andrew Stanton Shares His Equation for Making Your Audience Care About Your Story

Benim bu yazıyı yazmış olmam ve sizin de okuyor olmanız, Ahsoka’yı umursamadığımız varsayımıyla çelişiyor gibi görünebilir. Fakat Disney’in de umduğu üzere, külliyattaki her eseri umursamasak da Star Wars’a değer veriyoruz. Ne var ki her birimizi farklı bir nedenden kendine bağlamayı başarmış bu fantastik uzay destanı, maalesef Disney’in nostalji tuzakları kurmak için kullandığı bir yemden fazlası değil artık. Ahsoka da 8 bölümlük ilk sezonuyla en güncel nostalji tuzağı olma görevini üstleniyor.

Büyümüş de Jedi Olmuş!

İlk kez 2008’de, Star Wars: Klon Savaşları animasyon filminde karşımıza çıkan ve aynı yıl başlayan animasyon dizisinin başrollerinden olan karakter, başta pek de hoş karşılanmamıştı aslında. Klon Savaşları’nın yayınlandığı dönemde büyük tepki çeken Ahsoka, zamanla (ve biraz da Dave Filoni’nin inadıyla) hayran favorisi karakterlerden biri haline geldi. Hayranların ısınmasında, Ahsoka’nın Klon Savaşları ve sonrasındaki eserlerde geçirdiği gelişim kadar, hayran kitlesinin değişiminin de etkisi var tabii. Klon Savaşları’nı çocukken izleyen hayranlar, artık Star Wars’un yetişkin izleyici kitlesinin bir parçası. Dolayısıyla nostalji tuzaklarının da en taze kurbanları.

Ahsoka Tano: First Impressions, And How Wrong They Were – All Things Ahsoka

Sevin ya da nefret edin, Dave Filoni yeni dönem Star Wars’unun en önemli isimlerinden biri. Klon Savaşları ve Asiler animasyon dizileriyle on yılı aşkın animasyon tecrübesi biriktiren Filoni, Mandalorian’la birlikte live-action projelere geçişini başlatmıştı. 2019’dan bu yana yayınlanan (Andor hariç) her Star Wars projesine bir yerinden dahil olan Filoni’nin Ahsoka’da kontrolü tam anlamıyla eline aldığını söylemek mümkün. Filoni’nin dizide Klon Savaşları için yarattığı Ahsoka yine kendi yarattığı Asiler karakterleriyle ortak bir macerasını anlattığını düşünürseniz bu işe ekstra özen göstermesini beklersiniz, değil mi? Değil mi?

Eski Dostum Işın Kılıcımla Gelmiş!

Eh, doğrusunu söylemek gerekirse bu özeni gösteriyor da. Fakat Filoni’nin Star Wars’a dair özen göstermeye değer buldukları, derinliksiz referanslar olmanın ötesine gidemiyor. Asiler animasyon dizisinin devam sezonu niteliğindeki Ahsoka, 8 bölümlük ilk sezonuyla pek de bir şey anlatmıyor. İki taraflı bir MacGuffin avıyla başlayan sezon, tam ortasında hayran tatminini damardan verip anlamsız bir finalle son buluyor. Hikayesi Asiler’i izleyenler için bile üç cümleyle özetlenebilecek dizi, yalnızca Ahsoka izlemek isteyen izleyiciler için neredeyse hiçbir şey ifade etmiyor.

Ahsoka Arakat Mag

İzleyici olarak diziye bağlanamıyoruz, çünkü izlediğimiz şeyin anlattığı bir hikaye yok. Yalnızca gösterdiği bir olay örgüsü var. Her bölümde bir şeyler olup bitiyor, fakat bunların karakterler üzerinde herhangi bir etkisini görmüyoruz. Her karakter diziyi geliştirdiği yetenekleri dışında başladığı gibi bitiriyor ve hikayenin hiçbir noktasında değişmeye zorlanmıyor. Üstelik farklı anlatılarda ilgi çekici olan karakterler bile dizide kendilerinin içi boşaltılmış kopyaları gibi yer alıyorlar.

Asiler dizisinde sorumluluk sahibi, sert fakat herkesi önemseyen bir anne olarak tanıdığımız Hera; burada çaresiz ve beceriksiz bir karakter olarak karşımızda. Benzer şekilde, kurnaz bir askeri deha olarak tanıdığımız Thrawn da kısıtlı ekran süresini verilebilecek en anlamsız kararları veren, korkutucu olmaktan uzak bir figür olarak geçiriyor.

Suskunluğum Eblehliğimdendir.

“Yazabileceğiniz en zeki karakter, ancak sizin kadar zekidir” sözünün hakkını verircesine, keskin zekalı olması tasarlanmış her karakter çok az konuşuyor. Karakterlere etkileyici replikler yazamayan yaratıcı ekip, çözümü özellikle Ahsoka ve Thrawn’ı çoğunlukla sessiz tutmakta bulmuş. Bu durum ikisinin de çevreleriyle etkileşimini kısıtlayarak karakterlerine dair bir şeyler öğrenme şansımızı da elimizden alıyor.

Yüzlerinde ağır plastik makyajlar taşımama ayrıcalığına erişmiş Sabine, Baylan ve Shin karakterleri dizinin “ifade” yükünü üstleniyor. Ne var ki, bu üçlünün çatışmaları da yalnızca dış faktörlere bağlı, karakter gelişiminden uzak çatışmalar olarak bize sunuluyor. Sabine Güç’le bağ kurmaya çalışırken Shin ustasının takdirini kazanmaya, Baylan’sa sezon sonunda ne olduğu hala açıklanmamış kendi hedefinin peşinden koşmaya çalışıyor.

Ahsoka Arakat Mag

Alabildiğine sürükleyici bir olay örgüsü, karakter gelişimlerindeki bu eksikliği çekilebilir kılabilirdi fakat dizi bu beklentimizi de boşa çıkarıyor. Sezonun birkaç cümleyle özetlenebilecek olay örgüsü, kararlaştırılmış belli sahnelerin arasını doldurmak için yazılmış gibi hissettiriyor.

Sağlam bir nedensellik bağı içermeyen olaylar, sonuçlarının hikayeye etki etmediğini de gördüğünüzde iyice umrunuzda olmamaya başlıyor. Fiziksel engeller iç çatışmalarla bağlanmadığından ve karakterler hareketlerinin sonuçlarıyla yüzleşmediğinden, izlediğinize karşı bir duygu hissetme şansınız tümüyle elinizden alınmış oluyor.

Her Hayrana Bir Sahnemiz Var!

Peki geriye ne kalıyor? Eh, Klon Savaşları zırhını kuşanmış Anakin Skywalker tabii ki. Sekiz bölümlük sezonun beşinci bölümünde, Mandalorian ya da The Book of Boba Fett’ten alıştığımız o ucuz numaralarından birini daha deniyor Filoni. Lezzet değil karın tokluğu arıyorsanız etkileyici bulacağınız bu bölüm, pek çok hayranın diziyi izlemek için tek nedeni olacaktır muhtemelen.

Ahsoka’nın yıllardır aklından atamadığı çocuk katili ustasıyla yüzleşmesinin “Yaşa ya da öl” gibi anlamsız bir mesaj eşliğinde servis edildiği bölüm, hikayeye hiçbir katkı sağlamıyor. Tatmin olmadınız mı? Bütün olay örgüsünün fitilini ateşleyen, uzay peygamberi Ezra Bridger’ı versek? O da mı olmadı? 9 yıl önceki bir animasyon dizisi bölümünde gördüğünüz ve aynı bölüm içinde unutulacak bir objeyi gözünüze sokalım öyleyse! Bu da mı gol değil?! Favori Mandalorain’ınız artık bir Jedi! Hala yetmediyse karşısında da zombi Storm Trooperlar!

Ahsoka Arakat Mag

Dizinin yazımındaki sorunlar, saymakla bitecek gibi değil maalesef. Ama belki de en barizi, dizi boyunca yaratılmaya çalışılan üç farklı gizemin üçünün de cevapsız kalması. İnsansı bir engizitör olan Marrok karakterinin kimliği açıklanmadan kendisine veda ediyoruz.

Ray Stevenson’ın etkileyici performansıyla hayat verdiği Baylan karakterinin gizli hedefi, yine Klon Savaşları’ndan çıkma Mortis tanrılarıyla ilişkilendirilmenin ötesinde bir açıklama alamıyor. Ve Yüce Amiral Thrawn’un uzak bir galaksiden getirmeye çalıştığı kargosunun ne olduğunu asla öğrenemiyoruz. Yahu sezon finalinde, dizinin ana kötüsü olması gereken karakter dizinin ana karakteri olması gereken karaktere Sizinle de denk gelemedik ama… minvalinde bir cümle kuruyor. Başka söze gerek var mı?

Senin Gözüne N’olmuş?

Senaryo bu denli kötü yazılmışken oyunculuklara dair büyük bir beklentiye giremiyoruz zaten. Girmediğimiz de iyi oluyor, zira bu bizi büyük bir hayal kırıklığından kurtarıyor. Ahsoka ve Hera rollerini canlandıran yetenekli aktrisler Rosario Dawson ve Mary Elizabeth Winstead, maalesef oyunculuklarını sergileme şansını elde edemiyor. Yüzlerindeki kat kat boya, kafalarının arkasından sarkan ağır protezler ve gözlerini kullanmalarını engelleyen kütük kontak lensler, ikisinin de ifade aralığını son derece sınırlıyor. Diğer rollerdeki herkes, karakterlerinin gerektirdiğini yapıyorsa da senaryonun yüzeyselliği oyuncuların da derinlikli bir performans sunmasının önüne geçiyor.

Ahsoka Arakat Mag

Tıpkı Andor dışındaki tüm Star Wars dizileri gibi, Ahsoka da Volume teknolojisini kullanıyor. Fiziksel set tasarımına duyulan ihtiyacı minimuma indiren bu teknoloji, plan kompozisyonuna dair büyük bir kısıtlamayı da beraberinde getiriyor tabii. Dizideki dövüş sahnelerini arka arkaya izleyerek bu kısıtlamanın etkisini somut bir şekilde gözlemleyebilirsiniz. Volume’ün kamera kullanımına getirdiği kısıtlama, Rosario Dawson’ın protezlerinin aktrisin hareketine getirdiği kısıtlamayla birleşince dövüş koreografileri de tekdüzeleşmek zorunda kalıyor.

Hoş, kısıtlamalar olmadığında da ne kadar iyi bir sonuç alınabildiği tartışılır. Baylan Skoll’un dizinin ilk bölümündeki koridor sahnesini, muhtemelen sahnenin ilham kaynağı olan Rogue One’daki karşılığıyla kıyaslarsanız, nasıl ucuz bir kopya gibi göründüğünü fark edebilirsiniz. İşte bu gibi anlar, karşınızdakinin özenle yaratılmış bir eserdense her tuşa aynı anda basarak ilginizi (ve dolayısıyla paranızı) çalmaya çalışan bir içerik olduğunu ele veriyor.

Güç Her Yerde, Ama Burada Değil

Günün sonunda Ahsoka, Obi-Wan Kenobi dizisiyle aynı kaderi paylaşarak “anlatılması gerekmeyen ara hikayeler” arasındaki yerini alıyor. Bütün sezonu boyunca tematik bir mesaj vermeye bile yeltenmeyen dizi, görsel olarak da “Disney+ dizisi” standardını aşamıyor.

Fanatik Star Wars hayranlarını tebessüm ettirecek birkaç sahne içeriyorsa da sezonun tamamı, zamanınızı hak edecek kaliteye ulaşamıyor. Asiler’i izlemiş ve her Star Wars içeriğini tüketmeye çalışan hayranlardansanız şans verebilirsiniz. Geriye kalan herkes içinse özet videosu izlemek daha iyi bir alternatif.

Tuncer Haydarlar‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Discord sunucumuza ulaşmak için buraya tıklayınız.

Giyotinden Önce Kırbaç Vardı: Castlevania: Nocturne

Varoluşun İçin Kabuğundan Çık: Silo 1. Sezon İncelemesi

Kaybolmuş Bir Hikaye: The Witcher

Tuncer Haydarlar
Bilimkurgu, fantazya ve korku edebiyatı tutkunu. Sinema sever. Çizgi roman çevirmeni, editörü ve okuru. Çakma YouTuber.

Rick and Morty Hakkında Bilinmeyenler!

Previous article

Değeri Yeterince Bilinmemiş Oyunlar!

Next article

Yorumlar

Yorumlar kapatıldı.

You may also like

More in Disney+