0

Takvimleri geri sayalım. 1992-1997 tarihleri arasında yayınlanan X-Men‘i her okul çıkışında Fox Kids ve Jetix‘te izlerdim. Spider-Man ile birlikte en sevdiğim animasyonlardan biriydi. Belki, de 2000’lerde çocukluğunu geçirmiş çoğu kişi için de öyledir diye tahmin ediyorum. Orijinal dizinin kendi boyutuna göre ırkçılık, ayrımcılık, ötekilik ve diğer toplumsal konulara değinmesi takdire şayan bir hareketti. Ayrıca dönemine göre çizimleri ve animasyon teknikleri yıllar sonra da öne çıkıyor.

Uzun zaman sonra 2019 yılında 21st Century Fox‘un, Disney tarafından satın alınmasının ardından X-Men, Fantastic Four, Deadpool gibi karakterleri nihayet MCU‘da görebilecektik. Lakin en beklenmedik hareket Disney‘in 2021 sonlarında hissedarlar toplantısında birkaç Marvel projesini ilan etti. Bunlardan birisi de X-Men‘in devam dizisi olan X-Men ’97.

X-Men '97

Tekrardan çocukluğumuzdaki animasyonun devamını görecek olmak heyecan verici olsa da “Acaba nostaljiyi fazla mı abartacaklar?” sorusunu düşündürmüyor değildi. Aynı şekilde Marvel’ın nitelik bakımından ivmesini kaybettiği düşünüldüğünde ister istemez bir önyargı gelişti. İyi haber, bundan iki gün önce yayınlanan iki bölümüyle X-Men ’97 hem 90’lar nostaljisi yaşatıp hem de modern animasyon teknikleriyle orijinal dizinin üstüne şimdiden tuğlalar ekebilmeyi başarıyor.

İncelememizin buradan sonrası spoiler içermektedir. Eğer henüz izlemediyseniz izledikten sonra okumanızı öneririm.

X-Men '97

Bölüm Bir: To Me, My X-Men 

Dizinin ilk bölümü, orijinal diziden bir yıl sonrasında başlıyor. Yıl 1997. Profesör X ölmüş. X-Men ekibi kimlik buhranı içerisinde. Jean Grey hamile. Cyclops, Profesör X’ten aldığı bayrakla grubun liderliğini yürütmeye çalışıyor. Gyrick tutuklanmış. Trask, Sentinelleriyle firarda.

Hükümetle işbirliklerine rağmen mutantlara yönelik önyargılar devam ederken X-Men ekibi, Roberto de Costa /Sunspot adlı mutantı kurtarıyorlar. Ancak Sunspot henüz bir ekibe dahil olmak istemiyor.

X-Men '97

Hükümetten aldıkları bildiriyle X-Men ekibi Trask’in izini sürerler. Trask’in Sentinelleriyle savaşırlar. Dönüş yolunda ise beklenmedik bir misafir onları bekler: Magneto. Magneto, Profesör X’in vasiyetine göre okulu ve X-Men’in liderliğine geçeceğini söyler. Ancak X-Men ekibi önyargısını kaybetmez.

Dizi, ilk bölümden modern animasyon teknikleriyle büyülüyor. Orijinal dizinin estetiğine, olay örgüsüne sadık kalsa da 2020’lerin bakış açısıyla harmanlanıyor. Özellikle Jean Grey’in Cerebro’da Gyrick’in zihnine girerken kendi çocuğunu, geleceğini gördüğü sahne hem anlatısal hem de görsel bir şölen sunuyor.

Öte yandan Sunspot’un kendi güçlerini ilk bölümün sonuna kadar göstermemesi ve bunu sadece Jubilee’ye göstermesi de, alt metinsel olarak coming of out closet metaforu olarak da okunabilir. Dolayısıyla hem aksiyonu bol hem de karakter dinamiklerinin ilmek ilmek işlendiği ilk bölümle eski dostlara yeniden “Merhaba” diyoruz.

X-Men '97

Bölüm 2: Mutant Liberation

Magneto’nun X-Men’e dahil olmasını özellikle Cyclops ve medya olumlu karşılamıyorlar. Özellikle mutantlarla insanların bir arada yaşayabileceğine inanmayan Magneto’nun mutant-insan ortak yaşarlığını gözetmeye başlaması soru işaretleri yaratıyor.

Magneto’nun hatalarından pişman olması ve Profesör X’e vefasını tekrardan hatırlaması da karakterlerin çok boyutlu olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla insanların hatalarından ders çıkartıp hatalarını telafi edebilecekleri alt metnini de taşımaktadır. Lakin hükümet okulu basar. Birleşmiş Milletler kararıyla insanlık suçu işlediği nedeniyle Magneto tutuklanır.  Ancak X-Cutioner ve Friends of Humanity çetesinin Birleşmiş Milletler’i basması X-Men’i harekete geçirir.

X-Men hikayelerini çekici kılan unsurlardan biri olan ötekileştirilme sadece mücadele alanlarında değil toplumsal alanda da kendini göstermektedir. Jean Grey’in doğumunu bir doktor sırf mutant diye yapmak istemez. Dolayısıyla Rogue, doktorun zihnine dokunarak doktorluk becerisi edinerek yardımcı olur.

Birleşmiş Milletler cephesinde ise, X-Cutioner’ın Storum’u vurması Magneto’yu öfkelendirir. Ancak zarar vermeyi seçmez. Aksine insanlara, dünyaya bakıp dünyayı paylaşmayı öğütler. Böylece Magneto’yu aklıyorlar.

Jean ve Scott çifti de nihayet Nathan Summers’ı kucaklarına alırlar. Bölümün temel önermesi, gerek insanların gerek mutantların geçmişten ders çıkartıp beraber yaşamayı öğrenmeye çalışmaları.

X-Men '97

Ötekilik ve Ortakyaşarlık

Esasında X-Men 97‘nin neden tekrardan ortaya çıktığını sorgulamak gerekir. 2010’lardan beri yükselen ırkçılık, muhafazakarlık ve cinsel yönelimlere yönelik ayrımcılıklarla okunması gerekmektedir. Böylece X-Men ’97 hem kimliklerin önemini hem ötekiliği hem de ortakyaşarlığın önemini tekrardan hatırlatıyor. Dolayısıyla Marvel Studios’un uzun zamandan sonra parlayan bir yapımı olarak karşımıza çıkıyor.

Yüksel Enes Altınok’un diğer yazılarına bakmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Invincible 2. Sezon Yarısı: Çarpıcı Bir Başlangıç

Shogun 5. Bölüm İnceleme

İstanbul Film Festivali Musikişinas ve Köprüde Buluşma: Dizi Seçkisi Açıklandı!

Previous article

Ghostbusters: Frozen Empire (2024): Hayaletler Şehri New York

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.

More in Televizyon