0

Türkiye gişe sineması son yıllarda epey kan kaybetmeye başladı. Özellikle pandemi sonrasında bir türlü yükselmeyen seyirci sayıları ve gişe yapan oyuncuların da dijital platformlara göç etmeleri sonucunda, yerli sinema bir türlü aradığı o gişe bombasını bulamadı. Marmara Forum’daki son teknoloji IMAX salonu ise bir anlamda sinemayı hareketlendirmek için yeni nesil filmler yapılacağını duyurmuştu. İşte bu filmlerin ilki, Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana, kısa adıyla Yan Yana oldu.

Yan Yana Film İncelemesi Arakat Mag 2025 Mert Baykal Haluk Bilginer Feyyaz Yiğit Bige Önal

Gişeyi Bir Yeniden Çevrim Mi Kurtaracak?

2011 yapımı The Intouchables, yani ülkemizde vizyona giren adıyla Can Dostum’un bir yeniden çevrimi olan Yan Yana, bilhassa Gibi dizisiyle yükselişte olan Feyyaz Yiğit’in bireysel performansına sırtını dayıyor. Usta oyuncu Haluk Bilginer ise daha çok yüzü, mimikleri ve sesiyle filme katkı sağlıyor. Bu iki oyuncu ilk bakışta her ne kadar uyumsuz gibi gözükse de, -aslında orijinal filmdeki oyuncu kadrosu gibi- iki zıt karakterin ayrımından kaynaklı bir çekicilik oluşturuyor. Zaten bu projenin amacı da bu değil miydi? “Bizler ne kadar farklı olsak da, bu farklılıklarımız bizi zenginleştiriyor.” mottosu, orijinal filmi geniş kitlelerin sevmesine vesile olmuştu.

Peki Yan Yana nasıl bir uyarlama olmuş? Aslında bu sorunun cevabını vermek oldukça kolay. Çünkü senarist koltuğunda her ne kadar Aziz Kedi ve Feyyaz Yiğit isimlerini görsek de, genel senaryo şablonu orijinaline epey sadık bir film olarak karşımıza çıkıyor. Hatta sahne sahne benzer anlar görmek, yeniden yapımları izlemeyi sevmeyen seyirciler açısından eksi puan yazabilir. Buna rağmen, zamanın su gibi geçtiği bir film ortaya çıktığından dolayı, yeniden uyarlama farklılıkları hakkında pek düşünmüyorsunuz. Dolayısıyla, Yan Yana’yı orijinal filmin Türkiye’ye özgü yerelleştirme hamleleriyle modifiye edilmiş hali olarak kabul edebiliriz.

Yan Yana Film İncelemesi Arakat Mag 2025 Mert Baykal Haluk Bilginer Feyyaz Yiğit Bige Önal

Fakir ve Zenginin Özgürlük Oyunu

Yan Yana’nın fark oluşturan asıl noktası, Feyyaz Yiğit’in doğaçlamayı andıran karakterinin doğal hareketleri ve mizahi aforizmayı hatırlatan replikleri. Kimi sahneler oldukça geveze tasarlandığı için filmin süresi bu uzatılan sahnelerle epeyce uzuyor. Feyyaz Yiğit’in Gibi’de ve bu filmde canlandırdığı karakterler arasında oldukça benzer özellikler var. Öncelikle, her iki karakterin de otoriteyle derin sorunları var. Sistemin koyduğu kurallara karşı doğal bir isyan içerisindeler. Yan Yana’daki karakterin samimiyeti, alt sınıftan gelmesine rağmen aile sıcaklığını yakalaması ve otantik hareketleri, oryantalist açıdan zengin kesimin ilgisini çekiyor.

Böylelikle, filmin içinde sınıfsal farklılıkların ve zengin kesimin çatışmalarını da görmüş oluyoruz. Bu hikayeye her ne kadar dostluk hikayesiymiş gibi bakmaya çalışırsak çalışalım, aslında film bir anlamda zengin insanın fakire karşı sahte tevazusundan başka bir şey değil. Bu durumun inandırıcı olmadığının farkındayım. Ancak film de zaten modern bir şehir masalı anlatmaya çalışıyor. Böylece seyirciyi gerçek hayatın dışına çıkartıyor.

Yan Yana Film İncelemesi Arakat Mag 2025 Mert Baykal Haluk Bilginer Feyyaz Yiğit Bige Önal

IMAX Formatında Bir Komedi Filmi

Öte yandan, seyircinin aklındaki bir diğer soru işareti ise IMAX formatının bu filme ne gibi bir katkıda bulunabileceğiydi. Bu sorunun cevabı ne yazık ki biraz muğlak. Filmde pek çok geniş plan, ufak çaplı aksiyon sahnesi ve İstanbul’un görkemli manzara kadrajları mevcut. Büyük perdede bu tür sahneleri izlemek, seyircide şüphesiz bir rahatlama hissi yaratıyor. Fakat Yan Yana açısından bakarsak, filme bu teknolojinin pek de katkıda bulunduğunu söylemek güç. Bu nedenle filme IMAX formatında olduğu için değil, orijinal filmi sevdiğiniz için gitmelisiniz. Aksi takdirde yenilikçi noktalar bulamayabilirsiniz.

Sonuç olarak baştan sona eğlenceli, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız bir film karşımıza çıkıyor. İki buçuk saatlik süresi ilk başta göz korkutsa da, Yan Yana bu sürenin hakkını veriyor ve sinemalar için umut verici bir film olarak sahneye çıkıyor. Bazılarının aklında soru işareti olacaktır. Bunları gidermek için şunu söyleyebiliriz: Yan Yana orijinal filme daha çok mizah katıyor. Bu sebeple, Türkiye vizyonu için seyirci dostu bir “kendini iyi hisset” komedisi olarak hatırlanacaktır. Orijinal film, bu bağlamda dram unsurlarını da epey kullanıyordu. Bu film, bunun gibi noktalara biraz üstünkörü temas ediyor. Ancak en azından The Intouchables‘ın ABD yeniden yapımı The Upside’dan daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bunun sebebi, ABD versiyonunun Fransız orijinalini fazla taklit etmesiydi. Yan Yana ise daha doğal bir şekilde orijinaline uyum sağlıyor.


Haktan Kaan İçel’in diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi Youtube, X ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Now You See Me: Now You Don’t: Büyü Bitmedi, El Değiştirdi

Predator: Badlands: Son Şansın İlk Avın

Haktan Kaan İçel
2008'den beri sinema yazarlığını sürdürüyor.

    Barselo: Erkekliğin Karanlık Döngüsü

    önceki yazı

    The President’s Cake: Ekmek Bulamıyorsan Pasta Ye

    sonraki yazı

    Yorumlar

    Leave a reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Bunlar da ilginizi çekebilir