Siyahın Her Tonu: The Girl in the Spider’s Web

Yönetmenliğini yaptığı Evil Dead ve Don’t Breathe sonrası adından epey söz ettiren Fede Alvarez, yeni filmi The Girl in the Spider’s Web ile geri döndü. 2011 yapımı Ejderha Dövmeli Kız’ın devamı niteliğindeki film, birkaç değişiklikle Lisbeth Salander efsanesini yaşatmaya devam ediyor. David Lagercrantz’ın romanından uyarlanan film, kitabı okumadığımdan ötürü ne kadar paralel bilemeyeceğim fakat güzel bir seyirlik arayanlar için mutlaka önereceğim bir vizyon filmi.

Konusuna değinecek olursak… Ağlaksız erkekleri avlamaya devam eden Lisbeth Salander, aldığı yeni görev gereği dünyaya büyük sorunlar açabilecek bir sistemi çalar. Fakat sistemi çalmasıyla beraber İsveç’in en manyak grubu peşinde düşer. Bu sefer boyundan büyük bir işe kalkışan Lisbeth Salander, bir taraftan teröristler ile uğraşırken bir taraftan da Amerikan hükümetinin ajanları ile mücadele etmek zorunda kalır. Ve en kötüsü de, bu sefer geçmişi de peşini bırakmaz.

Başrolünü The Crown dizisi ile adından fazlaca söz ettiren Claire Foy’un üstlendiği filmin kadrosunda Lakeith Stanfield ve Sylvia Hoeks gibi güçlü isimler mevcut. The Crown ile ödülleri toplayan Claire Foy, sinemada da kendini göstermeye başladı. The Girl in the Spider’s Web dışında bu sene First Man’de de yer alan Claire Foy, birkaç seneye sürekli konuştuğumuz büyük bir isme dönüşecek gibi. Filmin tamamında kendini göstermeyi başaran Claire Foy, ilk filmin yıldızı Rooney Mara’ya meydan okurcasına bir oyunculuk sergilemiş.

Yönetmenliği ile filmlerinde ağırlığını fazlasıyla hissettiren Fede Alvarez, bu sefer geri planda kalmış. Filmin ona çok fazla imkan tanımamasından ötürü film klasik bir Hollywood filmi gibi duruyor. Yönetmenlik konusunda ağırlık olmasa da oyunculuk ve özellikle renk seçimleri çok başarılı. Siyah ve beyaz ağırlıklı film İsveç’in gri havasını fazlasıyla iyi yansıtıyor. Ta ki Sylvia Hoeks’un canlandırdığı karakter gelene kadar. Kırmızı, her şeyin siyah beyaz olduğu bir filmde harika durmuş; kendisinin var olduğu tüm sahneler görsel açıdan şaheser gibi.

Vizyonda seyirlik bir film arayanlar The Girl in the Spider’s Web’i mutlaka deneyebilirler. Aksiyonu ve gerilimi oldukça yerinde olan film, özellikle hacking işlerini sevenlerin kesinlikle seveceği bir film.