By Netflix İçin Bir Milat
Ülkemizde ‘’Kafes’’ ismiyle okuyucuların karşısına çıkan Bird Box, 2014 yılında kitap olarak yayınlandı. Yazar Josh Malerman’ın kariyerinin en büyük işi olan best-seller’in Hollywood tarafından uyarlanmama imkânı yoktu tabi ki. 2018 yılında yayınlanan film o zamanlar büyük ses getirmişti. Netlix’in kalitesinin düşmeye başladığı zamanlara denk gelen Bird Box, hala Netlix’in en fazla izlenen yapımlarından biri. Çok izlenen ve konuşulan bir film olmayı başarmasına rağmen genel kanı kötü bir film olduğu yönündeydi. Bu yönüyle Bird Box’ın Netflix için bir milat olduğunu söyleyebiliriz. Aradan geçen 5 yılın ardından Netflix, Bird Box evreninde geçen yeni bir film ile karşımızda. İlk film ile konsept haricinde ortak yönü bulunmayan yeni film Barcelona / İspanya’da geçiyor.
(Filmin konusu mecburen küçük bir spoiler içermektedir. Spoiler sadece filmin sadece ilk 10 dakikasına ilişkindir.) İlk filmden hatırladığımız üzere bazı varlıklar/canavarlar ansızın dünyaya gelmiş bunun sebebi de bilinmemektedir. Bu varlıkları gören insanlar ise korkunç şekillerde intihar etmektedir. Bazı insanlar ise bu canavarları görünce, onların güzelliği karşısında huzura erişmektedir. Fakat bu güzelliği diğer insanlara da yaymak için onlara canavarları zorla gösterip intihar etmelerine yol açarlar.
Barcelona’nın Hikayesi
Kızı ile beraber dolaşan Sebastian bir grup yağmacı tarafından darp edilip elindeki bütün ilaçlar alınması ile film başlar. Kızının ihtiyacı olan ilaçları almak için denk geldiği insan topluluğuna kendini kabul ettirmeyi başarır. Sebastian gece yarısı ilaçları alıp kaçma imkanı varken kaçmamayı tercih eder. Gün aydınlandığında, komündeki insanlar uyurken otobüsü kaçıran Sebastian, insanları savunmasız bir biçimde canavarların yanına götür. Canavarları gören insanlar, her zaman olduğu gibi intihar ederken, Sebastian ise ölen insanlara ve canavarlara büyük bir huşu ve huzur ile bakar.
Filme girerken beklentim, bir önceki filmin Barcelona’da geçen versiyonundan başka bir şey değildi. Fakat filmin ilk 10 dakikasında attığı twist’i hiç beklemiyordum. İlk filmdeki kötü adam arketipini alıp, bu filmde ana karakter yapmak güzel bir fikir aslında. Fakat bu fikir fena olmasa da iş uygulamaya gelince film güzel bir hikaye anlatamıyor. Anlatması da pek mümkün değil.
Sebebi Bilinmeyen Hastalıklar ve Uzaylılar
Bird Box’a benzer çok fazla film ve kitap var. Post apokaliptik bir dünya, sebebi bilinmeyen hastalıklar veya uzaylılar. The Walking Dead’den tutun A Quiet Place’e benzer konseptlere farklı bakış açısı olduğunu göreceksiniz. Bird Box’u diğer eserlerden ayıran ise aralarındaki en zayıf öyküye ve kurguya sahip olması. Açıkçası ‘’görür görmez insanı intihar ettiren varlıklar’’ konsepti kulağa ilginç gelse de tek atımlık bir kurşundan fazlası olamıyor. Bu kadar kısır bir öyküden The Walking Dead gibi uzun yıllar sürecek bir dizi yapmak ya da 4 – 5 filmlik franchise yapmak mümkün değil. Bird Box Barcelona’nın en büyük sıkıntısı da bu. Ana öykü kötü, ilk film zaten kötüyken suyunun suyu olan bu filmin iyi olma ihtimali de pek yok. Bir de üzerine Sebastian’ın hikayesi kötü anlatılınca filmin hiçbir pozitif tarafı kalmıyor.
Kötü adamın başrol olması ilginç olsa da, bu hikayeyi işlemek göründüğü kadar kolay değil. Belki de bu yüzden Amerikan versiyonu, kötü adamları yüzeysel anlatmayı seçti. Amerikan versiyonunda kötü adamlarımız sadece deli insanlardı. İspanyol versiyonu ise bu delilere bir anlam yüklemeye çalışsa da bunu başaramıyor. Film bunu başaramadıkça sizde filmden kopuyorsunuz. Belki Amerikalıların bir bildiği vardı da kötü adamlara deli muamelesi yapıp geçmeyi tercih etti demekten de kendimi alamadım.
Sözün Özü
İlk filmin en başarılı yanı Sandra Bullock ve John Malkovich’li oyuncu kadrosuydu. Bütçesinin de İspanyol yapımına oranla daha yüksek olduğu da aşikâr. 2023 yapımı film İspanya yapımı olması sebebi ile başrol oyuncusu Mario Casas hariç tanıdık bir sima barındırmıyor. Maria Casas ile Sandra Bullock’u karşılaştırmakta her iki oyuncuya haksızlık olur.
İlk filmin bir diğer artısı ise mekân kullanımıydı. İntiharların ilk başladığı gün ve ana karakterlerimizin bir banliyö evine sığındığı kısımlar filmi beğenmeme rağmen aklımda kaldı. İspanyol versiyonunda ise mekan kullanımı ve filmin genel kalitesi Hollywood standartlarının çok altında. Özellikle canavarların geldiği ilk gün 2018 versiyonunun en iyi sahnesi ise burada sıradan bir sahneden farkı yok.
Bird Box evreninin bir hayranıysanız ya da Mario Casas’a özel bir ilginiz varsa bu filmi zaten izlersiniz. Onun haricinde izlemenizi tavsiye edemiyorum. 2018 yapımı orijinal Bird Box’ı ikinci kez izlemek daha zevkli olabilir.
Batuhan Oğuz’un bütün yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Comments