Scream 6: Bambaşka Bir Ghostface

Usta korku yönetmeni Wes Craven’ın sinema tarihine ve özellikle korku sinemasına armağanlarından birisi olan Scream (Çığlık) serisi 6. filmiyle devam ediyor. Serinin ilk 4 filmini Wes Craven’ın yönetmiş olmasından dolayı kalitesini bozmadan devam eden nadir serilerden birisi olan Scream, Wes Craven’ın vefatından sonra büyük bir risk alınarak 2022 senesinde 5. film ile orijinal hikâye ve karakterlere sadık kalarak, yeni karakterlerle birlikte günceli yakalayarak devam etmiştir. İlk 4 filmdeki oyunbazlığını devam ettirmekle birlikte severlerinin birçoğunu da memnun etmeyi başarmıştır. Scream 6 ise bir sene gibi kısa bir sürede izleyici karşısına çıkıyor ve elini korkak alıştırmadan bambaşka bir deneyim sunuyor. Yönetmen koltuğunda Scream 5 filminin ikilisi Matt Bettinelli-Opin ile Tyler Gillett bulunuyor.

Bir önceki filmde Woodsbro cinayetlerinden sağ kurtulan serinin yeni baş karakterleri Sam, Tara, Chad ve Mindy olayların ardından New York’a taşınmışlardır. Bir yandan üniversite hayatlarını sürdürmeye çalışırken diğer yandan yaşadıklarını geride bırakmaya çalışmaktadırlar. Ancak huzurlu gözüken yeni hayatları Ghostface cinayetleri ile yeniden alt üst olur. İlk Ghostface’in kızı olan Sam yeniden Ghostface’in hedefi haline gelir. Ancak bu sefer karşılarında daha vahşi, acımasız ve klişe film kurallarını umursamayan bambaşka bir Ghostface vardır.

Scream serisinin albenisini yaratan herhangi bir slasher filmde mevcut olan ölümler veya dehşet değildir, filmdeki karakterlerin muzipliği, Ghostface’in kurbanıyla olan oyunları, korku filmi klişeleriyle açıkça alay edilmesi ve film boyunca “katil kim?” sorusunu sordurmasıdır. Scream 6 da bunu başarılı bir şekilde ve hatta üzerine koyarak devam ettiriyor. 2022 yapımı Scream 5 açılış sahnesinden itibaren ilk kurbanı canlı bırakarak ilk dört filmdeki klişeyi bozmasının ardından Scream 6 daha da şaşırtıcı bir açılış gerçekleştiriyor. İlk kez Sidney Prescott karakterini seriye dahil etmeden büyük bir riske giren film, yeni baş karakterlerini eski karakterlerle ve Ghostface tarihi ile yüz yüze getiriyor. Bunu yaparken de güncel korku filmlerinden bahsetmekle birlikte klişeleri ve klasik korku filmi kurallarını umursamayan daha acımasız ve hareketleri tahmin edilemeyen bir Ghostface ortaya koyuyor. 2 saatlik süresi boyunca gerilim, gizem ve aksiyonu dengeli bir biçimde harmanlayarak ve sürpriz üstüne sürpriz yaparak akıcılığını korumayı başarıyor, seyir zevkini yüksek tutuyor. Orijinal hikâyeyi seneler sonra başarılı bir şekilde devam ettirip ardından batıran ikinci bir Halloween (2018-2021-2022, David Gordon Green) vakası olmaktan “şimdilik” kurtuluyor. Ayrıca hikâyenin New York gibi bir metropolde geçiyor oluşu da filme atmosfer ve görsellik bakımından güzel imkanlar tanıyor. Özellikle apartman penceresi ile metro sahneleri tek başına takdiri hak ediyor.

Son dönemin parlayan yıldızı Jenna Ortega ile Melissa Barrera’nın başrolde olduğu film oyuncu performansları yönünden de üzmüyor. Ancak tabii ki özellikle bu ikili filmi sırtlıyor. 4. filmin kurtulanlarından birisi olan Kirby Reed’i canlandıran Hayden Panettiere’in ise oyunculuğa verdiği uzun aradan dolayı paslandığı belli oluyor, filmde sırıtan ve başarısız denebilecek tek performans oluyor. Son dönemin Scream Queen’lerinden görülen Samara Weaving ise filmdeki kısa ancak etkileyici performansı ile yeniden kendine hayran bırakıyor, kısa olması izleyiciyi bir tık üzüyor.

Scream 6, serinin orijinal hikayesine sadık kalarak başarılı bir biçimde temel almakla birlikte kuralları ve klişeleri bilinçli bir biçimde yıkıp gerilimi ile aksiyonu yüksek, daha sert ve sürprizi bol bambaşka bir deneyim sunmayı başarıyor. Aldığı bu risklerle serinin kurallarını seven katı kitlesini sinirlendirecek ancak yeni bir soluk bekleyenleri ise oldukça mutlu edecek gibi gözüküyor. 2023 senesinin şimdiden en iyi korku filmlerinden birisi olduğu belli oluyor. Öyle ya da böyle kesinlikle sinemada izlenmesi gereken Scream 6, Ghostface’in de dediği gibi ”Something different!”.