0

Love, Death & Robots, Netflix‘te izlemekten keyif aldığım sayılı yapımlardan biri. Her bölümün birbirinden farklı anlattığı hikayeler, her birinin kendi içerisinde bambaşka tarzlara sahip olması ve yer yer de oldukça etkileyici bölümlerin çıkması, diziyi benim için hep ilgi çekici yapmıştır. Tim Miller‘ın başlattığı bu antoloji serisi, bünyesine David Fincher ve oldukça fazla stüdyoyu katarak büyümeye devam etti.

Üçüncü ve dördüncü sezon arasında maalesef üç senelik kocaman bir boşluk var. Gerçi geçen sene biraz tolere edilebilir. Çünkü ekipteki birçok kişi, Amazon‘un Secret Level dizisi ile uğraşıyordu. Fakat her ne kadar bölümler birbirinden bağımsız olsa da, sezonların arasına bu kadar uzun süre giriyor olması artık gerçekten can sıkıcı olmaya başladı. İşin üzücü tarafı ise, dördüncü sezonda beklediğimi çok da bulamadım. Şimdi de sezonun her bölümünü ayrı ayrı spoilerlı bir şekilde inceleyeceğim.

Love, Death & Robots Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

Can’t Stop

Can’t Stop, sadece sezonun değil, tüm dizinin en kötü bölümü olabilir. Üstelik David Fincher‘ın direkt olarak yönetmen olduğu tek bölüm bu. Estetik ve görsel açıdan gerçekten güzel duran bir bölüm, hakkını yememek lazım. Fakat Red Hot Chili Peppers konseri izletmek için bir bölüm harcanmış gibi. Sonunda en azından mesaj verilebilecek bir şeye ya da bir olaya bağlanmış olsaydı, görüşüm bu kadar olumsuz olmayabilirdi. Fakat üç sene beklediğin dizinin ilk bölümünün de böyle çıkması insanı biraz üzüyor.

Love, Death & Robots Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

Close Encounters of the Mini Kind

Close Encounters of the Mini Kind, tarz olarak üçüncü sezonun dördüncü bölümü Night of the Mini Dead‘e oldukça benzeyen bir bölümdü. Can’t Stop‘tan sonra en azından eğlenceli bir bölüm izledik. Kendini ciddiye almıyor oluşu, bölümü başarılı yapan şeylerden biri. Uzaylılar dünyaya geliyor ve insanlar ilk olarak şiddete başvurarak tepki veriyor. Belki de hiçbir şekilde zararları olmayacaktı ama direkt olarak onları öldürmeye çalışıp kovaladıklarını görüyoruz. Buna karşılık olarak tabii ki uzaylılar da insanları öldürmeye başlıyor.

Kamera kullanımı, her şeyin hızlı bir şekilde akıyor olması ve bundan kaynaklanan tiz sesler, bölümü komik hale getiren unsurlardan. İnsanların uzaylılar ile mücadele ederken uzaylı teknolojilerini kullanmaya çalıştığını görüyoruz. Fakat pek başarılı olamıyorlar ve tüm güneş sistemini yok ediyorlar. Bölümün en sonundaki geniş plan çekiminde güneş sisteminin yok olurken oldukça ufak görünmesi, insanların ve dertlerinin kocaman evrende ne kadar önemsiz olduğuna dair ayrıca tatlı bir vurguydu.

Love, Death & Robots Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

Spider Rose

İşte bu gerçekten bir Love, Death & Robots bölümüydü. 17 dakikalık bir bölümde ne kadar iyi bir karakter gelişimi ve evren tasviri yapılabilecekse o kadar iyiydi. Lydia (yeni adıyla Spider Rose) kocasının ölümünü henüz atlatamamış, intikam ve yalnızlık ile dolu birisi olarak gösteriliyor. Kendisine bir anlaşma teklif ediliyor ve Nosey isimli tatlı bir yaratığa bakması isteniyor. Rose, uzun süredir yalnız yaşadığından dolayı hem insani duygularından tamamen arınmış hem de hayattaki tek amacını intikam almak olarak görüyor.

Nosey ona tüm insani duyguları tekrardan hatırlatıyor. Eğlenmeyi, gülümsemeyi ve sevmeyi… Nosey ile arasındaki bağ güçlenirken, kocasını öldüren Jade, Rose’u öldürmek için tekrar yola koyulur. Nosey ile birlikte çalışarak bu sefer Jade’in gerçek klonunu öldürmeyi başarırlar. Fakat Rose’un tüm hayat amacı bir anda sonlanır. Zaten kendisini ölü olarak tanımlayan birisinin, devamında Nosey açlıktan ölmesin diye onu yemesine izin vermesi de tabii ki kaçınılmazdı. En azından ölmeden önce tüm insani duygularını tekrardan hatırlayıp hayat amacını tamamlayarak can verdi. Ya da Rose ile bu anlaşmayı yapanlar, belki de Nosey’e karşı bir zaafı oluşacağını düşünerek onu kullandılar. Bu tarz ucu açık bırakılıp yoruma açık olan bölümler, işte bu yüzden güzel oluyor.

Love, Death & Robots Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

400 Boys

400 Boys, tasarım açısından direkt olarak akıllara birinci sezondaki Zima Blue ve ikinci sezondaki Ice bölümlerini getiriyor. Zima Blue da benim dizi içerisindeki en sevdiğim bölümlerden birisi olduğundan dolayı, bölüm direkt olarak ilgimi çekerek başladı. Aslında çok orijinal olmayan klişe bir konuyu ele aldığını söylemek yanlış olmaz. Birbirleri ile kavgalı olan sokak çeteleri, çok daha büyük bir tehdit karşısında hayatlarını korumak için birleşiyorlar. Sonrasında da o büyük tehdide karşı mücadele ediyorlar.

Dediğim gibi klişe bir konu, fakat izlemesi oldukça keyifliydi. Çünkü görsellik olarak fazlasıyla üst düzey bir bölümdü. İnşa edilen dünya ve CGI kalitesi inanılmaz iyiydi. Dünyayı tehdit eden bu büyük bebeklerin, birbirleriyle anlaşamayan çetelerle birleşip ortak olarak savaşınca küçülmeye başladığını gördük. Küçülünce de insanlara bir umut yüklendi ve korkusuzca gelecekleri için savaşmaya başladılar. 400 Boys, sezon içerisindeki en pozitif ve umut aşılayıcı bölüm oldu.

Love, Death & Robots Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

The Other Large Thing

Yapay zekanın dünyayı ele geçirdiği bir sürü içerik izledik. Fakat kedilerin robotları kullanarak devrim yapıp dünyayı ele geçirme fikri eğlenceli ve yenilikçi. Sanchez adlı kedi (gerçi kendisi bu ismi pek sevmiyor), bir gün diğer kedilerle beraber dünyayı ele geçireceğini düşünüyor. Zaten tam bir kötü karakter olarak resmedilmiş, ki burada seslendirmenin de büyük bir etkisi var. Chris Parnell, Sanchez’in seslendirilmesinde inanılmaz bir iş çıkarmış.

Eve yeni bir robot alan çift, robota hiçbir şekilde iyi davranmıyor; ki bu da bir klasiktir aslında. Fakat robota her şeyi yapma yetkisini verecek kadar güveniyorlar. Kredi kartı bilgileri, evin tüm kontrolü robota entegre edilmiş durumda. Sanchez de bu durumu fırsat bilerek robotla iyi anlaşmaya başlıyor. Bölüm, insanların tam olarak anlamlandıramadığı varlıklara nasıl güvenebildiğini gözler önüne seriyordu. Karanlık bir hikaye olarak görünüyor olsa da, eğlenceli ve komik bir hikaye izledik. Sanat tasarımları arasındaki benzerliği de düşünürsek The Other Large Thing, birinci ve üçüncü sezonda izlediğimiz Three Robots bölümlerinin bir prequelı olabilir. Çünkü o bölümlerdeki kediyi de Chris Parnell seslendiriyordu.

Love, Death & Robots Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

Golgotha

Golgotha, aslında potansiyeli yüksek bir şekilde başlamıştı. Fakat o potansiyeli kullanamadan bölümü bitirdiler. Bu bölüm, tüm dizi içerisindeki nadir live action bölümlerden biri. Golgotha, İsa’nın çarmıha gerildiği yere verilen isim; ve bölüm içerisinde de bir papazın, uzaylıların mesih figürü ile yaşadığı sorunu çözmeye çalışması bu açıdan biraz manidar olmuş.

Fakat Golgotha, derinlik ve felsefi açıdan oldukça boş bir bölümdü. İçini çok rahat doldurma şansları varken bunu yapamamış olmaları canımı sıktı. Lupo isimli uzaylı ırkı, bir yunusun mesihleri olduğunu düşünmektedir. İnsanların da denizlere ve yunuslara nasıl davrandığını öğrendikten sonra bir Haçlı Seferi düzenlemeye karar veriyorlar. Papaz ve uzaylının sahilde yürüdüğü sırada aralarında felsefi sohbetlerin geçebileceği çok an vardı, ama bu fırsat kullanılmamış. Kısacası fikir güzel ama işlenememiş. Üstelik bölümün yönetmeni, dizinin yaratıcısı Tim Miller‘ın ta kendisi. Yazık olmuş.

Love, Death & Robots Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

The Screaming of the Tyrannosaur

Love, Death & Robots‘ta Mr. Beast‘in yaptığı oyunların kanlı bir parodisini bir bölüm olarak kullanmışlar. Bayağı bir kötü olsa da, zaten seslendirmeyi de kendisi yapmış. Aslında hikaye açısından çok klasik bir fikir işleniyor. Üst sınıfa ait insanların eğlenmek için alt sınıftakileri kullanması ve sonrasında alt sınıftakilerin onlara karşı isyan etmesi. En azından dövüş sekansları ve animasyon kalitesi olarak gayet güzel bir bölümdü.

Aslında klasik bir sınıf farkı vurgusu var. Yöneticiler, gladyatörleri birbirleri ile savaştırıp yukarıdakilere karşı ses çıkaramayacak duruma getirmeye çalışıyorlar. Fakat insanları öldürmesi için oraya yollanan T-Rex ve gladyatörler, iş birliği yaparak yukarıdakileri öldürüyor. Secret Level‘daki Unreal Tournament: Xen bölümü, The Screaming of the Tyrannosaur‘un ulaşması gereken versiyonu gibiydi. Bu tarzda çok fazla içerik izlediğimizden ve bölümün de bu konuya ekstra bir bakış açısı getirememesinden dolayı, zayıf ve unutulacak bölümlerden birisi olacaktır.

Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

How Zeke Got Religion

Love, Death & Robots‘un dördüncü sezonunda gerçekten sevdiğim bölümlerden birisi daha. Konusu, animasyonları ve aksiyonu ile gerçekten çok kaliteli bir bölümdü. Ekibimiz, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin kilisede bir iblisi uyandırmasına engel olmak için bir göreve çıkıyor. Ekipteki çoğu kişi inançlı ve kilisenin bombalanacak olmasından dolayı biraz da olsa rahatsız. Zeke ise ekip içerisinde inancı olmayan tek kişi ve bu görevdeki en rahat kişi de normal olarak o.

Fakat kilisenin başarılı bir şekilde bombalanmasına rağmen iblisin uyanışına engel olamazlar ve iblis, ekibin uçağına saldırmaya başlar. Küçük bir alanda yaşanan bir aksiyon sekansı olmasından dolayı, izleyiciyi germeyi kolayca başarabilen bir bölümdü. Bölümün ses tasarımı da muhteşemdi. Ayrıca iblisin tasarımını da oldukça beğendim. İblis, ekibin neredeyse tamamını yok ederken Zeke ise kolyenin üzerindeki haçın iblise zarar verdiğini görüyor. Her ne kadar inançsız biri olsa da, o anda kolyeyi kullanarak onu öldürmeye çalışmak dışında bir çaresi kalmıyor ve iblisi alt etmeyi başarıyor. İzlemesi gerçekten çok keyifli bir bölümdü. Biraz daha uzun olsa sıkılmadan kendini izletmeye devam ederdi.

Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

Smart Appliances, Stupid Owners

Yine her sezon içerisinde olan kısa bölümlerden birisi daha. Ev içerisindeki aletlerle röportajlar yapıp, sahiplerinin kendilerini nasıl kullandığına dair şikayetlerini izlemek komik ve ilginç bir fikir gibi duruyor. Fakat beni içerisine çekemedi. Kevin Hart‘ın seslendirmesi dışında bölümde ilgi çekici pek bir şey bulamadım. Sezonun ikinci bölümü Close Encounters of the Mini Kind de kısaydı ve temelini komediye dayıyordu, fakat bu bölüm bunu başaramamış. Bu yüzden pek keyif alamadım.

Volume 4 Dizi İnceleme Netflix Tim Miller David Fincher Jennifer Yuh Nelson

For He Can Creep

Yapımcıların kedi sevdası bu bölümde de devam ediyor. For He Can Creep‘in görsel açıdan sezonun en etkileyici bölümlerinden birisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Fikir olarak da oldukça hoş bence. Akıl hastanesine kapatılan bir şair, şeytanın kendisinden dünyanın sonunu getirecek bir şiir yazmasını istediğine inanmaktadır. Şairin kedisi Jeoffry ise bu duruma engel olmaya çalışmaktadır.

Şeytanın seslendirmesini ve tasarımını oldukça beğendim. Bölümün sanat tasarımı da dönemi ve şeytan tasvirini oldukça iyi yansıtıyordu. Yazarlar, dizinin ilk sezonundan beri kedilerle kafayı bozduğundan dolayı, kedileri kötülüğü def edecek iyi hayvanlar olarak göstermelerine açıkçası çok da şaşırmadım. Zaten bir bölümde dünyayı istila ettiklerini de düşünürsek, iki kere kötü gösterilmeleri beklenmezdi. Sadakatin, güvenin ve sevginin gücünü gösteren şiirsel ve tatlı bir bölümdü. Ayrıca bölümdeki son sözün, bölüme ismini veren cümle olması çok hoş bir detaydı.


Aslında dördüncü sezonda Can’t Stop hariç direkt olarak yerin dibine soktuğum bir bölüm yok. Çünkü iyi kötü izlemesi zevkli bölümlerdi. Fakat, dizinin çıkabileceği noktaları bildiğimizden dolayı beklentim biraz daha yukarıdaydı. Hele bir de bu sezonu izlemek için üç sene beklediğimiz düşünülürse, bu beklentiye girmekte haklı olduğumu düşünüyorum.

Dizinin kreatif ekibi, bence tüm yaratıcılıklarını ve fikirlerini Secret Level‘da harcamış. Secret Level‘ı ele aldığım inceleme yazımda dizinin Love, Death & Robots kadar felsefi olmadığına değinmiştim, fakat dördüncü sezon Secret Level‘dan bile kötü. İzlemesi keyifli olsa da, biraz hayal kırıklığına uğradım. Umarım beşinci sezonda birinci ve üçüncü sezonun seviyesine tekrardan çıkar.


Poyraz Akyol‘un diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Black Mirror 7. Sezon: Kimliğine Güncelleme Geldi

Devil May Cry: Şeytanlar Ağlar Mı?

Poyraz Akyol
Poyraz Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi. Film ve dizi izlemek onun en büyük tutkusu, oyun oynamak ise en büyük keyif kaynağı.

Mission: Impossible 2: Spagetti Aksiyon Filmi Klasiği

önceki yazı

Sinemanın Vicdanı Majid Majidi Anadolu Üniversitesi’nde

sonraki yazı

Yorumlar

Yorumlar kapatıldı.

Bunlar da ilginizi çekebilir