0
Bizi Instagram'da Takip Et

Türker Süer’in yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği ilk uzun metrajı Gecenin Kıyısı, izleyiciyi yakın tarihin hakkında henüz yeterince konuşulmayan günlerinden birine götürüyor. Daha önce Hatırla Sevgili (2006) ve Es-Es (2009) gibi dizilerde birlikte rol alan Ahmet Rıfat Şungar ile Berk Hakman, Gecenin Kıyısı’nda yeniden yan yana geliyor. Oyuncular uzun süredir birbiriyle görüşmeyen kardeşlere hayat verirken ülke tarihi için karmaşık günlerin kapısı da usulca aralanıyor.

Sinan Yeşilyaprak (Ahmet Rıfat Şungar) yükseleceğine kesin gözüyle bakılan bir subay olarak üstleri tarafından görevlendiriliyor. Bu görev, üstüne saldırıp askeriyeden kaçan ve ülkeden ayrılmak üzereyken yakalanan abisi Kenan’a (Berk Hakman) Erzurum’a kadar refakat etmeyi kapsıyor. Üstlerinin böyle bir görevi ancak güvendikleri birine vereceğine inanan Sinan, emri ailenin önüne koyuyor. Tereddüt ederek kabul ettiği göreve Kenan’ı sorgulanmak üzere önce Malatya’ya götürmesi de dahil oluyor. Böylece yıllardır görüşmeyen iki kardeş bir araya gelirken doğru bilinen yanlışlar da gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Yola çıktıkları günün gecesinde 15 Temmuz darbe girişiminin meydana gelmesi, ülkenin dengesini olduğu kadar hikâyenin akışını da bozuyor. Böylece gecenin kıyısında neler olduğunu anlamaya çalışan iki kardeş, o dönemin filler tepişirken ezilen çimenleri olan kişilerine de ayna tutuyor.

Bu yazı Gecenin Kıyısı filmi hakkında spoiler içerebilir.

Gecenin Kıyısı Edge of Night Film İncelemesi Arakat Mag Berk Hakman Ahmet Rıfat Şungar Eda Akalın Baran Akbulut Hasan Arık Bir Film Türker Süer Matteo Cocco

Aile ile Emre İtaat Arasındaki Çıkmaz

Aynı ebeveynler tarafından büyütülen iki kardeşin anne babasını farklı algılamalarına sıklıkla rastlanır. Bunda anormal bir yan da yoktur esasında. Algılayan değişince algılananın değişmesi de kaçınılmaz olur. Aslında mevzuyu aileyle sınırlamak doğru olmaz. Toplumsal olarak da böyledir çoğu zaman. Kimse bir olayı bir diğeriyle tamamıyla aynı açıdan görüp değerlendiremeyeceğinden devletler kendilerine uygun ideolojiler ve tarih anlatıları inşa eder. Okullarda bunlar anlatılır, yıllar boyu bunlar tekrarlanır, aksini söyleyen dışlanır. Resmin bütününü tek seferde algılamak da bu yüzden mümkün olmaz. Eksikliklerle dolu anlatı, farklı insanlar tarafından anlatılanlarla bütünlenip tamamlanmaya çalışılır. Ancak bu çaba nafiledir.

Gecenin Kıyısı’nın ana karakteri Sinan, askerliği itaatle ayrılmaz bir ilişki içinde algılıyor. Sürekli emir alınan ve verilen bir sistemin parçası olmaktan memnun, duygularıyla temastan uzak biri olarak hayatında sorgulamaya yer bırakmıyor. Ona göre abisi Kenan üstüne saldırmış, askeriyeden kaçmış ve ülkeden kaçmaya çalışırken yakalanmış biri. Tam da komutanı Ahmet Demirkan’ın (Ahmet Kaynak) söylediği gibi. Film boyunca farklı insanlardan duyduğu, ailenin her şeyden önce geleceğine ilişkin ifadeler, bu yüzden inancında biraz olsun sarsıntı yaratmıyor. Ta ki kurduğu inanç sisteminde gedikler oluşana, ona emir veren komutanının darbeci olduğunu öğrenene kadar. Kenan’ın Sinan’a daha sonra söyleyeceği “Subay hangi emre itaat etmemesi gerektiğini de bilen kişidir,” cümlesi ilk defa bu bilgi karşısında anlam kazanıyor.

Bu noktada abisiyle arasındaki gerilimin nedenleri de konuşulabilir hale geliyor. Sinan’ın, yıllar önce, efsane olarak anılan babası General Yeşilyaprak’ın aleyhinde ifade verdiğinden söz ediliyor. Yani aile içerisindeki bağların kopuşu, Sinan’ın doğru bildiği şeyler uğrana babasını feda edebilmesiyle açıklanıyor. Sinan, babası onu öyle yetiştirdiği için aleyhinde ifade verdiğini söylüyor. Babası hapishanede intihar ettiği için ortadan kalkan yüzleşme ihtimali, Sinan’ın vicdanını rahatlatan bu cümlede yankı buluyor. Oysa 15 Temmuz gecesi, babası hakkında ortaya konulan delillerin gerçek olmadığını öğrenmesi ailesine olan mesafeli yaklaşımında kırılım yaratıyor.

Gecenin Kıyısı Edge of Night Film İncelemesi Arakat Mag Berk Hakman Ahmet Rıfat Şungar Eda Akalın Baran Akbulut Hasan Arık Bir Film Türker Süer Matteo Cocco

Bütün Bunlar Ne Uğruna?

Sakin görüntüler ve arka planı müzikten ve sesten yoksun sekanslarla açılan Gecenin Kıyısı, başta temposu konusunda şüpheye düşürüyor. İlerledikçe izleyiciyi Sinan’ın yaşadığı çelişki ve tereddütlerle yakınlaştıran anlatı, filmin temposuna da katkı sunuyor. Daha sonra neler olduğunu kimsenin tam olarak bilemediği atmosfere, gerilimi destekleyen sesler ve sessizlikler ekleniyor. Bu sırada Sinan’ın bir asker, eş, baba, abi ve evlat olarak yaşadıkları farklı veçheleriyle görünür oluyor. Mesleğinin gerektirdiği disiplin ve katılık, eşiyle olan iletişimine yansıyor. Diğer yandan oğluna ancak uyurken sevgi gösteren hali çoğu evladın -ama özellikle de oğlan çocuklarının- babalarıyla olan ilişkisini anımsatıyor.

Diğer yandan 15 Temmuz 2016 tarihi, bugün terör örgütü olarak anılan bir yapılanmanın bir zamanlar devletin her alanına yayıldığını açıktan açığa duyurduğu gün olarak görülebilir. Bilinçli olarak devleti yıkma amacıyla bir araya gelenler olduğu gibi, bu sistemin çıkarlarına farkında olmadan hizmet edenler de var. Sinan da sandığının aksine güvenilir biri olduğu için değil, kullanılabilir biri olduğu için bu sisteme dahil ediliyor. Oysa neyin parçası olduğundan, neye hizmet ettiğinden bihaber. Zira Kenan’ın koşarken sorduğu “Beni niye Malatya’da sorgulayacaklar?” sorusu, onun da en az Sinan kadar olacaklardan habersiz olduğunu gösteriyor. Böylece iki kardeşin bilen, yöneten, yönlendirenden ziyade, oyun alanında hızla feda edilen piyonlar olduğu görülüyor.

Bana kalırsa Gecenin Kıyısı yakın geçmişte olanları açıklamaya ya da taraf tutmaya çalışmıyor. Sonlara doğru otogar sahnesinde görülen linç girişimi halkın ne kadar kolay kışkırtılabildiğini gösteriyor. Bir grup asker tarafından gerçekleştirilen eylemlerin tüm askerlere yönelik bir nefrete neden olabildiği görülüyor. Vatandaşın devletin egemen söylemi doğrultusunda hareket ederken birbirinden ayrı düştüğü de göze çarpıyor. Bu doğrultuda Gecenin Kıyısı’ndan bana kalan soru şu oluyor: “Bütün bunlar ne uğruna?”

Gecenin Kıyısı Edge of Night Film İncelemesi Arakat Mag Berk Hakman Ahmet Rıfat Şungar Eda Akalın Baran Akbulut Hasan Arık Bir Film Türker Süer Matteo Cocco

Altın Koza’da Yılmaz Güney Özel Ödülü

Türkiye ile Almanya ortak yapımı olan Gecenin Kıyısı, uluslararası prömiyerini Venedik Film Festivali’nin Orizzonti Extra bölümünde, Türkiye prömiyerini ise 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde yaptı. Ulusal Film Yarışması’nda yarışıp Yılmaz Güney Jüri Özel Ödülü’nü; En İyi Kurgu ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazandı. Bunda yönetmen ve senarist Türker Süer’in ilk filminde yakın tarihe tarafsız bakışının etkisi olduğunu düşünüyorum. Zira hikâyeyi General Yeşilyaprak karakteri aracılığıyla 15 Temmuz’dan geriye, Balyoz ve Ergenekon davalarına yöneltmesi önem arz ediyor. Bu sayede 15 Temmuz bir gecede olup bitmiş tekil bir mesele olmaktan çıkıp diğer siyasi olaylarla bağı görünür kılınıyor.

Yer yer aksayan ritmine rağmen Gecenin Kıyısı’nda iki asker karakterin deneyimleri üzerinden sunulan hikâyeyi kıymetli buluyorum. Zira askeri darbeler ve müdahalelerle şekillenen son yetmiş yılı anlamak için sinema ve edebiyattan yararlanmak daha fazla insanın geçmiş zaman ve tarih anlatıları üzerine düşünmesine katkı sağlıyor. Diğer yandan zamanla askere duyulan saygı, yerini egemen ideolojinin de etkisiyle itibarsızlığa bıraktığı için bunun nedenleri üzerine de düşündürüyor. Oyuncu seçimi ise şüphesiz ki Hatırla Sevgili (2009) gibi benzerine az rastlanan dönem dizilerini beğeniyle izlemiş benim gibi izleyicilerde karşılık buluyor.


Burcu Demirer‘in diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Chris Andrews ile Hepsini Alaşağı Et Filmi Üzerine Röportaj

Başka Bir Sen: Amerikan Usulü Aile Komedisi

Burcu Demirer
27 yaşında, İstanbul'da yaşıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler ve Karşılaştırmalı Edebiyat okudu. Yayıncılık dünyasında kendine yer edinmeye çalışıyor. Edebiyat, sinema ve tiyatro aracılığıyla yarınki yüzünü keşfediyor.

    Encore Cinema: TME Filmleri ile Efsane Filmler Büyük Ekranda!

    önceki yazı

    Hepsini Alaşağı Et: İrlanda Taşrasında Kan ve İntikam

    sonraki yazı

    Yorumlar

    Yorumlar kapatıldı.

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    daha fazla Film Eleştirisi