By Oyuncu kadrosunda Rosamund Pike’ı gördüğüm anda o projenin ortalamanın üstünde bir proje olacağına inanıyorum. Kendisi muhteşem bir aktriss ve kötü proje seçeceğine inanmak istemiyorum. Fakat maalesef çalışan saat bile arada yanlışı gösterebiliyormuş. Amazon’un Robert Jordan’un uzun soluklu ve pek de meşhur kitaplarından uyarladığı aynı adlı dizisi The Wheel of Time, bizlere aşırı sağla beraber aşırı solculuğun da sorunlu bir bakış açısı olduğunu kanıtlayan kötü bir proje. Eğer tam şu an 90’lara ışınlansaydık ve bu diziyi hep beraber izleme şansımız olsaydı, belki o zamanlar dizideki efektler ve oyunculuk etkileyici olabilirdi. Ama 2021 yılı için böyle bir dizi maalesef ağır bir başarısızlık.
Kısaca konusuna değinelim… Moiraine (Rosamund Pike) ejderin geri döndüğüne ve peşinde olduğu gençlerden birinin seçilmiş kişi olduğunu düşünmektedir. Fakat aynı zamanda bu gençleri avlamak isteyen ve ejderin gücüne ulaşıp dünyayı ele geçirmek isteyen bir kötülük de vardır. Büyünün seçilmiş kişilere ait olduğu bu dünyada iyilik ve kötülük arasında amansız bir savaş başlar.
The Wheel of Time
Oldukça klasik bir hikayeye sahip olan The Wheel of Time’ı 14. romana taşımayı başaran yegane şey, kültürel çeşitliliği. Kitapların hiçbirini okumamış olmama rağmen birazcık araştırma, birkaç takipçi yorumu okuyarak kitapların 2000’den fazla karakter barındırdığını, enteresan kültürlere sahip olduğunu ve fantastik kısmının da oldukça doğru kullandığını rahatlıkla öğrendim. Kitaplara başlamak için, en azından benim adıma, geç olsa da diziler bunun için varlar. Game of Thrones’u da önce dizileriyle öğrenip sonra kitaplarına merak salmıştım. Fakat The Wheel of Time, dizisi tabii ki, evrene benim gibi yabancı kişileri kitaplardan soğutacak kadar kötü ve üzülerek söylüyorum, affet beni Rosamund Pike, ucuz bir proje.
Dizinin 14 kitaplık bir seriyi sıkıştırmaya çalışarak kurguyu mahvetmesi bir yana, benim gibi efektlere pek de takılmayan birinin bile gözlerini sulandıracak kadar kötü görseller var dizide. Hele ki dizinin fantastik bir dizi olduğunu düşünürsek dizide izlediğim bazı sahneler, hayatımda izlediğim en kötü “büyük şirket” işi olabilir. Normalde hikaye aktığı sürece efektlere pek takılmam ama dizinin hikayesi de akmıyor çünkü dizi, hızlandırılmış modda ilerlediği için her şey oldu bittiye geliyor. Fakat diziyi her şeyden daha kötü yapan esas şey, Amazon’un ultra solcu saçmalıkları. Bir diğer adıyla, Woke bakış açısı.
The Wheel of Time
Woke bakış açısının temelde yapmak istediğini destekliyor olsam da bazı projeler çeşitlilik kısmını abartıyorlar. İşin en kötüsü, The Wheel of Time, zaten yeteri kadar karakter ve kültür çeşitliliğine sahip bir evren. Robert Jordan, oldukça renkli bir evren yaratmayı başarmış ve milyonlarca insan da bu evreni bağrına basıp olduğu gibi sevmiş. Hali hazırda renkli olan bir evrenin renklerini daha parlak yapmaya çalışırsanız, benim gibi konudan bağımsız izleyiciyi rahatsız eder, takipçilerini de çileden çıkarırsınız. Dizide, bir aile var ki, ailedeki herkes farklı bir coğrafyanın suratını barındırıyor. Teknik olarak imkansız bir aile. Ama bu durum bırakın Amazon’un rahatsız etmeyi, hoşuna gitmiş ve mantıklı bulmuş olmalı ki onayını vermiş. Dizinin bu bazı renkleri ve ırkları fazla fazla göstermeliyim tutumu ise dizinin de önüne geçerek zaten kötü olan diziyi iyice çekilemez bir hale getiriyor.
Sözün özü… The Wheel of Time, 14 kitaplık bir seriden uyarlanan fakat büyük beklentileri teknik olarak da manevi olarak da karşılamayı başaramayan kötü bir dizi. Rosamund Pike gibi şahane bir aktrisi kadrosunda barındırmasına rağmen dizinin oyunculuk anlamında onu bile aşağı çekiyor olması şirketlerin projeler üzerindeki etkisini kanıtlayan türden. Daha kötüsü, bu kısmı özellikle sona bıraktım, milyonlarca okuru olan bir serinin olduğu gibi çevrilmeye yeterli olmadığını ve eklemeler yapılması gerektiğini düşünen bir şirketin işgüzarlığı, başa gelebilecek en kötü şey olsa gerek.
Comments