By İlk sezonu izlememizin ardından koca bir sene geçti. İkinci sezonunun 2024 yaz aylarında yayınlanacağını düşünürsek, hasretimiz yaz aylarına kadar katbekat artacağı kesin. Uzun süredir ortalıkta dolaşan set fotoğrafları ve gelen haberlerin dışında hiçbir haber almadığımız House of the Dragon cephesinden nihayet ilk görüntüler ulaştı. Gelen görüntülerden sonra beklentilerimizi ve tahminlerimizi yazmak da bize düştü.
Siyah Kraliçe
Birinci sezonu bıraktığımız yere dönersek, Siyahlar olarak adlandırdığımız tarafın Ejderha Kayası’nda Rhaenyra’yı kraliçe ilan ederek, ikiye bölünmüş Targaryen ailesinin kıtanın diğer kısımlarını da etkileyecek bir iç savaşın temellerini attığını net bir biçimde görmüştük.
Varisi olduğu tahtın kendisinden çalındığına inanmasına rağmen konseyindekilerin aksine, diyarı bölmemek için olabilecek en makul biçimde taht hakkını sürdürmeye çalışsa da, Buz ve Ateşin Şarkısı evreninden bildiğimiz üzere, yazılı olmayan bir kanun gibi makul olanın cezalandırılması eyleminin uygulanması pek gecikmiyor. Corlys Velaryon ile yaptığı konuşmada altını çizerek söylediği “İlk saldırıya geçen ben olmayacağım” sözünün ardından Vhagar’ı kontrol eden Aemond’un, oğlu Lucerys’i öldürmesiyle birlikte işler tam tersi bir hal almaya başlayacak gibi duruyor.
Gelen görüntülerde ilk gördüğümüz şeylerden biri, Rhaenyra’nın Lucerys’in öldüğü yer olan Gemikıran Koyu’nu izliyor oluşu. Yüzündeki oluşan üzüntüyü net olarak görebiliyoruz. Rhaenyra’nın, Game of Thrones‘un son sezonunda Daenerys’in de yaşadığı hızlı karakter kaymasını yaşayacağını düşünmüyorum. Evet, çok daha agresif olmasını bekleyebiliriz ama şimdilik taht uğruna şehirleri yıkıp yakacak acımasız bir karaktere dönüşeceğini sanmıyorum. Çıkan haberlere göre, kitaba kıyasla Rhaenyra’nın politika ve savaş sahnelerinde daha aktif olacağı belirtiliyor. Eğer bu haberler doğruysa, bu kararın çok daha doğru ve karakteri geliştirecek bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Bütün her şeyi Daemon’a bırakmak yerine olaylara dahil olması, karakterin gelişimi ve gideceği yer açısından kitaptan daha farklı bir yol alacağı izlenimini veriyor bana.
Dizinin yıldızı Matt Smith‘in canlandırdığı Daemon Targaryen, tartışmasız kitleler tarafından en çok sevilen ve merak edilen karakter. Ne kadar tehlikeli olduğunu zaman zaman gördüğümüz karakterimizin yapabilecekleri konusunda, bu henüz buzdağının görünen kısmı diyebilirim. Başından beri çatıştığı değerlerin ve kişilerin kendi kanını kullanarak hak ettiklerini düşündükleri tahta konması karşısında elbette sakin kalmasını bekleyemezdik. En başından beri Rhaenyra’nın yardımıyla birlikte sakin kalmayı başarabilen karakterimizin intikam konusunda dozajını epey bir kaçıracağı kuşkusuz. Neden diyarın en korkulan adamlarından biri olduğunu bize bir kez daha göstereceğinden şüphem yok. “Kan Ejderi” Caraxes ile birlikte, biz izleyenlerin bile ağzını açık bırakarak işleri çığrından çıkaracaktır.
Yeşiller Cephesi
Yeşiller tarafında bu sezonun nasıl geçeceğine bakmak gerekirse, Aemond’un Lucerys’i öldürmesi içerde bir paniğe sebep olacaktır. Akraba cinayetini açıkça yasaklayan Yedi İnancı’na bağlılıklarıyla tanıdığımız Hightower hanesinin, halktan gelebilecek tepkilerin yanında Alicent Hightower dışında Aemond’ın yaptığından pek suçluluk duyacaklarını düşünmüyorum. İlk sezonun sonlarını da düşününce, Aegon’un taç takma merasimi sırasında Prenses Rhaenys’in ejderhası Meleys’in sırtından zeminden çıkarak belki de yüzlerce insanın ölümüne sebep olmasıyla, Kralın Şehri’nde yaşayan insanları “Size zarar verenlerden sizi koruyoruz.” minvalinde bir açıklamayla manipüle ederek, halkı yanlarına çekmeye çalışacaklardır.
Alicent’ın açısından sezona bakacak olursak, onun için pek kolay bir sürece girdiğimiz söylenemez. Cole ve Larys’i kullanarak çocuklarını kontrol altında tutmaya çalıştığını göreceğimiz bir sezona doğru giderken, bunun doğrultusunda kendinden neleri feda edeceğini merak ediyorum. Kitapta anlatılan kötü Kraliçe Alicent karakterinden çok, çocuklarının iyiliği için hamleler yapan bir anne figürüne dönüşmesiyle birlikte Rhaenyra’ya gönderdiği mektupta savaş yanlısı olmadığını belirttiğini görmüştük. Aemond’un her şeyi berbat etmesiyle birlikte Alicent’ın kontrolü bırakmamak için Larys’e vereceği imtiyazlarda elinin zayıflamasıyla birlikte ilişkilerinin daha da tuhaflaştığını görmek mümkün.
Aegon, Aemond ve Helaena üçlüsüne gelelim. Dizide izlediğimiz Aegon Targaryen, sadece kral olmak değil, herhangi bir sorumluluğu alabilecek birine benzemiyordu. İkinci sezona geldiğimizde, en gözle görülür karakter gelişimlerinden birinin Aegon’da olacağını düşünüyorum. Tacı takmasıyla birlikte daha oturaklı bir karakter olacağını, Joffrey kadar olmasa da ego ve kibirden dolup taşacağından eminim.
Dizide olanlar ve olacaklara baktığımızda, saflığı ve iyi niyetini tek koruyabilen karakter olan Helaena, yaptıklarından ziyade diyaloglarıyla dikkat çekiyordu. Öngörüleriyle birlikte dizide olacakları bize önceden ipucu olarak veren karakterimizin kullanım şeklinin ikinci sezonda da benzer olacağını düşünüyorum. Bölüm isimlerine baktığımız zaman, kitaplardan bildiğimiz kadarıyla karakterimizin ikinci ve üçüncü bölümlerde önemli bir rolü olacak. Bunun dışında sezon finaline kadar pek etki etmesini beklemiyorum.
İlk sezonun yıldızlarından biri ve izleyenlerin büyük bir kısmı tarafından sevilen Aemond karakterinin ise ilk sezona kıyasla daha büyük işlere kalkışmasını bekliyorum. Yer aldığı her sahnenin dizide gelecekte yaşanacak bir olayı tetiklediğini gördüğümüz karakterimizin sahneleri gibi hedefleri de büyüyecektir. Kendi içerisinde kral olmayı Aegon’dan daha çok hak ettiğini düşünmesiyle birlikte sezon ilerledikçe Aegon’un olduğu kraldan memnuniyetsizliği artacak, bir noktada sürtüşmeye gireceklerdir. Öte yandan Vhagar ile olan etkileşimlerinin nasıl devam edeceği de merak konusu. Ejderhasının onu dinlemeyip başına buyruk hareket etmesinin sonuçlarını çekecek karakterimizin, sezonun bir noktasında etkileşimlerini arttırmak için arayışlara girdiğini görebiliriz.
Ejderhalar
Birinci sezon finalinde Daemon’un konsey masasında bahsettiği gibi, iki tarafın sahip olduğu ejderhaların yanı sıra binicisiz ejderhalar da bulunuyor. İki tarafın öncelikli hedeflerinden biri, bu boştaki ejderhalara bir binici bulmak olacaktır. İlk sezon finalinde gördüğümüz üzere, her ejderhanın bir kişiliği olduğu gerekçesiyle, bu ejderhaların hangi tarafa gideceklerini saptamak zor. Özellikle bildiğimiz kadarıyla ejderhalarıyla sahip-hayvan ilişkisinden öte, zihnen bir birliktelikte olan Targaryenler’in iç savaş süresince normal bir savaştan katbekat daha yıkıcı olan ejderha savaşlarını sürdürecek olmalarının yanı sıra, hükümdarlıklarının en büyük güçlerinden biri olan ejderhaların sonunu getirecek başlangıcı yapacak olmalarını izlemek ilginç olacak.
Önceki Game of Thrones sezonlarında ve House of the Dragon‘un ilk sezonunda ejderha izlemeye doyamadıysanız, keyiflenebilirsiniz. Ejderhası olan her biniciyi mutlaka ejderhasının üzerinde göreceğimiz bu sezonda, her taraftan üzerimize ejderha fışkıracak dersem abartmış olmam. Uyku Kalesi Savaşı’nı göreceğimiz bu sezonda ejderhaların birbirleriyle savaşmasının yanı sıra çevrelerine yarattıkları etkiyi en ince ayrıntısına kadar göreceğimizden eminim.
Diyarın Kalanı
İki tarafa bölünmüş olan Westeros’un paydaşlarının kendilerine destek arayışında olduklarını geçtiğimiz sezon izlemiştik. Kendisine edilen yeminlerin tutulmasını bekleyen Rhaenyra, oğlu Jacaerys’e destek istemek için önce Vadi’ye, ardından Kuzey’e gitmesini söylemişti. Rhaenyra’nın annesinin bir Arryn olduğu gerçeği ve dizide de geçen “Yeminini unutan hiçbir Stark olmamıştır.” sözüyle birlikte bu iki hanenin desteğinin kime olacağı az çok belli oluyor. Görüntülerde gördüğümüz Gece Nöbeti askerleriyle birlikte yıllar sonra bu bölgelere gidecek olmak ve Cregan Stark’ı görecek olmak şimdiden sabırsızlandırıyor. Diğer hanelerin ise ettikleri yeminlere çok bağlı kalacaklarından emin değilim. Kral Viserys’in yaşlanmaya başlamasının ardından, diyarı ilmek ilmek işleyerek kendi saflarına çeken Hightowerlar’ın, Baratheon Hanesi gibi yükselme hedefi taşıyan haneleri vaatler sunarak kendi etrafında toplayacaklardır.
Kaliteli fantastik evrenlerin başarılı bir şekilde uyarlanan yapımlar bir elin parmağını geçmeyen şu zamanlarda House Of the Dragon‘a bu denli uzak kalmak, biz hayranları fazlasıyla üzüyor. Yazın yayınlanacak yeni sezonu sabırsızlıkla beklerken, gelen bu görüntüler heyecanımızın üzerine heyecan kattı desek yalan olmaz!
Ali Can Bartu Sakarya‘nın tüm yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Twitter, Instagram, Discord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Comments