By ** Yazı dili Türkçe olmasına karşın kullandığım kaynaklar yabancı olmasından ötürü yazıda birçok İngilizce kelime yer almaktadır.
Hildorien’de uyanan insanlar, Endor’un içlerine doğru yayılmaya başladılar. Kabileler şeklinde Orta Dünya’nın farklı noktalarına yöneldiler. Orta dünyada başlayan bu yeni bir hareketlilik tabii ki ilk olarak Morgoth’un ilgisini çekti. Elfler sonrası bu yeni varlıkları da merak eden Morgoth onlar üzerinde de etkisini hissetirmeye başlayıp birçoğunu kendisine tapacak şekilde zehirledi, aklına girdi. Ama tüm insanlar Morgoth’u seçmedi. Atanatari denilen insanlar, Morgoth’un zehirli fikirlerini reddetti ve batıya yönelerek yeni yuvalarının arayışına konuldu.
Bu sırada Beleriand’daki Noldor Elfleri, Feanor sonrası yeni krallarını seçmeye çalışıyordu. İlk tercih Maedhros, ikinci tercih ise Feanor’un kardeşi Fingolfin idi. Fakat onlar bir lider seçemeden, Melkor, barış için başlatılan iletişimi bir tuzağa dönüştürerek Maedhros’u kaçırdı. Onlara yenilgiyi kabul ettiğini hatta Silmariller’den birini bile vereceğini söyledi. Hepsi buluşma yerine gelince tuzak kurdu, üstlerine çöktü, Maedhros’u kaçırdı. Rehinesini Elflere karşı bir koz olarak kullanmaya çalışsa da Elflerin hiçbiri isteklerini yerine getirmedi. O da bu süreçte Maedhros’a sürekli işkence edip onu Thangorodrim dağında bileklerinden bağlayarak sarkıttı.
Midjourney ile oluşturulmuştur.
Fingon, Fingolfin’in oğlu, Maedhros’un acılarına daha fazla dayanamadı ve tek başına bir operasyon düzenleyerek tehlikelerle dolu Angband’e girdi ve kuzeni Maedhros’u onun itirazına rağmen kurtardı. Bunun üzerine de Maedhros, saygısını göstererek tahttaki hakkından vazgeçti. Böylece Fingolfin, Orta Dünya’daki Noldor’un yeni lideri haline geldi. Fakat Maedhros’un aksine diğer kardeşler bu karardan rahatsız oldular. Çünkü Fingolfin’e bir zarar gelmesi durumunda tahtın onun oğulları olan Fingon, Turgon ve Argon’a kalacağını biliyorlardı. Bunu istemedikleri için de Noldor arasında bir soğuk savaş başlamış oldu.
Fingolfin, krallığını Hithlum’a kurdu. İkinci oğlu Turgon ise krallığını Nevrast’ta kurdu. Finrod’un kardeşleri, Fingolfin’in yiğenleri Angrod ve Aegnor da Dorthonion’ın liderleri oldular. Gerginlik yaşanmaması sebepli Feanor’un oğulları doğuya yöneldi. Maedhros, Himring’e yerleşti. Maglor ise Maglor’s Gap’e. Celegorm ve Curufin halkını alıp Himlad’a geçiş yaptı. Caranthir, Lord of Thargelion oldu. Amrod ve Amrast da Estolad’a yerleşti.
Battle of Under Stars’da kaybeden Morgoth, güneş ve ayın gelmesiyle de iyice zayıf düştü, yaratıkları gücünü kaybetti. Bunun üzerine Angband’e geri dönen Morgoth, civarda kalın bir duman bulutu oluşturarak kendi kalesinin çevresini tekrar karanlığa gömdü. FA 60 olduğunda Morgoth ve orduları tekrar savaşmaya hazırdı. Böylece Dagor Aglareb savaşı başladı. 3 farklı noktada başlayan savaşta Melkor, Fingolfin ve Cirdan’ın ordularına, Angrod ve Aegnar’ın ordularına ve Feanor’un oğullarına karşı savaşmaya başladı. Doriath ve Ossiriand’ın Elfleri ise bu savaşa katılmadılar. Angrod ve Aegnar, Morgoth’un ordularını Dorthonion’da sabit tutmaya çalışıp batıdan ve doğudan gelecek desteği bekledi. Gelen ordulara karşı koyamayan Morgoth, Angband’e çekilmek zorunda kaldı. Böylece 3 grup, Angband’i FA 60 ile 455 arasında uzun bir kuşatmaya aldı. Morgoth’un kalesinde mahsur kalmasıyla beraber Endor’da 300 yıllık bir barış hakim oldu. Bu süreçte Noldor’un büyümesi devam etti. Findor, yeni inşaa edilmiş olan Norgothrond’a yerleşti. Turgon da rüyasında gördüğü Ulmo’yu dinleyerek Nevrast’taki takipçilerini alıp Valley of Tumladen’e giderek Gondolin’i inşa ettirdi.
Tabii bu süreçte Morgoth da boş durmadı. Ordusunu büyütmeye çalışan karanlıklar lordu, batıda Hithlum’a ork ordusu göndererek saldırdı ama orklar Elflere karşı direnemediler. Bunun üzerine Elflere karşı verdiği savaşta sadece orkların yetmeyeceğini anlayan Morgoth, yeni bir tür olan Ejderha’yı yarattı. FA 260’da, Ejderlerin babası olan Glaurong, gizli bir şekilde Angband’i terk etti ve Fingon’un Elflerine saldırdı. Fakat henüz yeteri kadar büyümediği ve tecrübe kazanmadığı için Fingon’un Elf okçular ona ciddi bir şekilde zarar verdi. Glaurong’un izinsiz çıkışı, Morgoth’un gizli planlarını açığa çıkarmış olsa da hiç durmadı, ejderleri, orkları ve trolleri üretmeye devam etti.
Midjourney ile oluşturulmuştur.
Barış dönemi sırasında Edain ya da diğer adıyla Atanatari, batıya geldi. Batıda 3’e ayrıldılar. Beor ve ailesi Blue Mountain’ı geçen ilk grup oldu. Orada Noldor Elfi Finrod ile karşılaşan ve onlarla ilişki kurmayı başaran Beor ve ailesi, Estolad’a yerleşti. Ardından Dorthonion’a doğru ilerleyen Beor ve halkı, oranın bir parçası olan Ladros’a yerleştiler.
Haladin ve halkı, Doriath’a ulaşıp Sindar Elflerinin izin vermesiyle Brethil ormanında yaşamaya başladılar. House of Marach, sonrasında House of Hador olarak bilinecek grup ise önce Estolad, sonra Ered Wethrin sonra da Fingolfin’e bağlılık yemini ederek Dor-Lomin’e yerleşti. Hador halkı diğerlerinden biraz farklıydı. Daha renkli ve uzun boyluydular.
Lakin bütün insanlar Elfler ile dost olmak istemedi. Kendi hısmıyla dost olmak istemeyen Elflerin olduğu gibi. Bunlardan biri de Sindar Elfi olan Blacksmith Eöl idi. Eöl, Dark Elf olarak biliniyordu. Doriath’daki hayatından sıkılan Eöl, Nan Elmoth’un ormanlarına, ışığın dahi ulaşamadığı derinliklere yerleşti. İşinde usta olan Eöl, düşen bir meteoru kullanarak Anglachel ve Anguirel adında iki siyah kılıç yaptı. Yaşadığı yeri seven ve buranın lordluğunu ilan etmek isteyen Eöl, Anglachel’i kral Thingol’a hediye etti. Thingol da bu hediyeye hediye ile karşılık vererek Eöl’ün Nan Elmoth’da yaşamasına izin verdi. Her şeye rağmen Eöl, hala kendi ırkından nefret ediyordu.
Günlerden bir gün, Gondolin’in kralı Turgon’un kızı Aredhel, Nan Elmoth’dan geçerken, onu gören Eöl, bir büyü yaparak onu kendisine bağladı. Böylece Aredhel ile evlenme şansı yakaladı. Aredhel, Maeglin adında bir erkek çocuk doğurdu. Maeglin, babası gibi yetenekli bir Blacksmith olarak büyüdü. Lakin Maeglin ve annesi Aredhel, karanlıkta yaşamaktan ötürü mutlu değildi. Bu sebeple Eöl’ü bırakarak kaçtılar. Maeglin, kaçarken ikinci siyah kılıç olan Anguirel’i de yanına aldı. İkili, Turgon’un kralı olduğu gizli şehir Gondolin’e kaçtı. Onların peşinden giden Eöl ise Turgon’un adamları tarafından yakalanıp şehre getirildi.
Eöl (Midjourney ile oluşturulmuştur)
Kral Turgon, şehrin gizli kalması gerektiği için Eöl’e bir daha ayrılamayacağı söyledi. Turgon, ona eşi ve çocuğu ile Gondolin’de rahatça yaşayabileceğini söylese de Eöl, topraklarını çalan Elflere boyun eğmeyeceğini söyledi. Çünkü Eöl bir Teleri Elfiydi ve sonradan gelip topraklarını alan Noldor Elflerini sevmiyordu. Eöl, boyun eğmeyi reddetti ve ölümü tercih etti. Eline aldığı zehirli mızrağı hain olduğunu düşündüğü oğlu Maeglin’e fırlattı ama mızrak araya giren Aredhel’e saplandı. Aredhel, aldığı yara sonucunda hayatını kaybetti. Sebep olduğu ölüm yüzünden cezalandırılan Eöl, Caragdür tepesinden aşağı atıldı. Ama atılmadan önce, hain olduğunu düşündüğü oğlunu lanetleyen Eöl, onun da aynı kaderle ölmesini istedi.
Geçen neredeyse 400 yıl sonrasında karanlıklar lordu, ordusunun hazır olduğunu düşünerek tekrar savaş için harekete geçti. Böylece Battle of the Sudden Flame başladı. Morgoth, o kadar esaslıydı ki Thangorodrim dağları patlayarak lav akıtmaya, ateşten nehirler oluşturmaya başladı. Bu nehirler, Angband’i çevrelemiş orduların geri çekilmesine sebep oldu. Angband’in önü temizlenince, Melkor teyakkuza geçti. Başta ejderlerin babası ve artık yetişkin bir ejder olan Glaurung’un olduğu ork, troll ve Balrog ordusu Noldor’a saldırdı. Edain, Elflerin yardımına yetişse de Morgoth’un ordusu herkesi geri püskürttü. Sırasıyla, Angrod ve Aegno, Thangorodrim’in alevleri yüzünden öldü. Ardından Melkor, Dorthonion’u ele geçirdi. Ardından ordularıyla Feanor’un oğullarına dağıtan Melkor, Lothlan ve Maglor’s Gap’te Elfleri geri ettirmeyi başardı. Ordusunu alıp Himring’deki kardeşi Maedhros’un yanına giden Maglor, yardımı ile oranın ayakta kalmasını sağladı. Thargelion’a da saldıran Melkor’un ordusu Caranthir’in Amon Ereb’i bırakıp kaçmasına sebep oldu. Kaçarken yolda Celegor ve Curufin’e Nargothrond’a çekilmeliyiz dedi. Bu sırada Maedhros da Pass of Aglon’da Melkor’un ordusuna meydan okuyarak geçmelerini engellemeye çalışıyordu.
Savaş sebepli ırkının katliama uğradığını gören Fingolfin, tek başına yola çıkarak Angband’in kapılarına dayandı ve Melkor’u bire bir dövüşe davet etti. Aralarındaki amansız dövüşü Melkor kazanmış olsa da, Fingolfin, son nefesinde Melkor’a vurduğu darbe ile onun hayat boyu sekerek yürümesine sebep oldu.
Fingolfin’in ölümü ile taht Hithlum’daki oğlu Fingon’a kaldı. Zaman ilerledikçe Morgoth ve generali Sauron’un saldırıları çoğaldı. Sirion geçidinde yer alan Minas Tirith adasına saldıran Melkor, Finrod ve Orodreth’i orada sıkıştırmaya çalıştı. Fakat Elfler, Beor hanedenının lideri Barahir’in askerleri ile Fen of Serech’de araya girmesi sayesinde Norgothrond’a kaçmayı başardı. Onların bu fedakarlığından ötürü Findord, Beor hanedanına hazırlattığı Barahir yüzüğünü verdi ve bu yüzüğü gösterdikleri zaman yardıma geleceklerine söz verdi.
Valerii Ege Deshevykh‘nin tüm yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Comments