By Fenomen dizi Stranger Things, üç yıllık aranın ardından final niteliğindeki 5. sezonuyla geri döndü. 2016’da yayınlanan ilk sezonuyla popüler kültürde dev bir etki yaratan ve neredeyse on yıla yaklaşan bir yolculuğu geride bırakan Netflix yapımı, artık büyük finaline hazırlanıyor. Sekiz bölümden oluşan sezonun ilk dört bölümü -yani 1. kısım- şu anda Netflix’te izlenebilir durumda. Üç bölümden oluşacak 2. kısım 27 Aralık 2025’te, final bölümüyse 1 Ocak 2026’da izleyiciyle buluşacak. Böylece dizi, yıl bitmeden hem kendi mitolojisini hem de Hawkins’in kaderini son kez şekillendirmiş olacak.
Peki beşinci sezonun öncesinde bizi neler karşılıyordu ve hayranların final sezonuna dair beklentileri neden bu kadar yüksek? İlk üç sezonda hikâyeler genellikle büyük bir tehlikenin bertaraf edilmesi ve karakterlerin “normal hayata dönebileceği” bir umutla kapanıyordu. Ancak dördüncü sezon bu döngüyü kırdı; Hawkins’in altını üstüne getiren dev yarıklar açıldı, kasaba fiziksel olarak parçalanmaya başladı ve ekibimiz adeta kıyametin eşiğine sürüklendi. Bu nedenle 4. sezon finali, 5. sezonun tonunu belirleyen ve beklentileri yükselten kritik bir dönüm noktası hâline geldi. Ayrıca dizinin ilk yıllarında belirsiz bırakılan pek çok gizem, 4. sezonda Vecna’nın ortaya çıkmasıyla çözüme kavuştu.
Upside Down’ın kökeni, Eleven’ın Vecna’yı nasıl bilinçsizce yarattığı ve tüm kötülüklerin nasıl tek bir kaynağa bağlandığı gibi konular nihayet netleşti. Beşinci sezonda artık her şey, Eleven’ın geçmişine dayanan bu baş düşmanı yok etmeye ve Hawkins’i tamamen yutmak üzere olan karanlığı durdurmaya dayanıyor. Çocuklar, yıllardır süren bu büyük mücadelede son kez bir araya geliyor ve dizi, izleyicisini final savaşına doğru adım adım hazırlıyor.
Bu inceleme yazısı, Stranger Things ve final sezonu hakkında spoiler içerebilir.
Vaatlerin ve Beklentilerin Gölgesinde
Stranger Things, bizleri 5. sezonun ilk bölümünde çarpıcı bir başlangıç ile karşılıyor. 4. sezonun finali yerine bizi geçmişe götürüyor, Will’in ilk kaybolduğu zamanı gösteriyor. Bu flashback sahnesinde Will’in daha o zaman Demogorgon tarafından Vecna’ya götürüldüğü ve Vecna’nın konak bedeni veya kuklası haline getirildiği gösteriliyor. 4. sezonda öğrenilenlerin ardından çok büyük bir sürpriz olmasa da, dizi bu açılışla etkileyici bir giriş yapıyor. Ancak bölüm asıl zaman çizgisine döndüğünde işler biraz tatsızlaşıyor.
Bir önceki sezon yangın yerine dönen Hawkins’ten “neredeyse” eser kalmamış, herkes mutlu mesut hayatına devam ediyor gibi gözüküyor. Dizi; “Bu nasıl olabilir?”, “Bu bir Vecna illüzyonu mu?” diye izleyiciye sorgulatıyor ancak ilerleyen dakikalarda Robin’in radyo programında kıyametin eşiğindeki Hawkins’e neler olduğu özetleniyor. Meğer askeriyenin müdahale ederek yarıkları metal plakalarla adeta otoyol gibi kapattığı ve kasabanın en sıkıntılı kısmını da çevreleyerek askeri üs haline getirdiği ortaya çıkıyor. Dört sezon boyunca kendini fazlasıyla ciddiye alan, bilim-kurgu ile korkunun etkileyici bir harmanını sunan fenomen bir dizi için böyle bir devam hikayesi sunulması fazlasıyla hayal kırıklığına uğratıyor.
Dizinin hikayeye devam ediş tercihlerini bir kenara bırakıp ilk dört bölümün hikayesine bakıldığında ise yine eksiler artılara göre ağır basıyor. Senelerin ardından Stranger Things evrenine dönmüş olmak mutlu ediyor, her bölüm yine keyifle izleniyor ancak bir final sezonundan beklenileni kesinlikle karşılamıyor. Karakterlerimiz yine gruplara ayrılıyor, yine oradan oraya koşup kötü adamı bulmaya, haklamaya çalışıyor. Askeriyenin işin içine girdiği kısımlar fazla klişe ve zorlama gözüküyor. Sezonun hikayesinin dikkat çeken ve artı olarak dönen iki noktası oluyor; Will’in taşıdığı önem ile Vecna’nın çocukları kaçırarak uyguladığı gizemli büyük planı. Dizinin nostaljik ruhu ve göndermeleri ise elbette devam ediyor ancak önceki sezonlar kadar öne çıkmıyor.
Orijinal Ekip ve Yeni Karakterler
Peki karakterlerimiz neler yapıyor, ne haldeler? Sezonun ilk bölümü, bir önceki sezondan bu sezona uzanan kısa boşluğu kapatmaya yönelik olanları ve karakterlerin durumlarını sunuyor. Eleven, askeriye tarafından zanlı olarak aranıyor ve Hopper ile saklanıyor, Max komada, diğerleriyse Vecna’yı bulmaya çalışıyor. Karakterler arasında dikkat çeken Dustin’in değişimi oluyor. Eddie’nin trajik ölümünün ardından depresif ve adeta belalı bir karaktere dönüşmüş gibi gözüküyor. Fakat bu dönüşüm kısa sürüyor ve üçüncü bölümden itibaren Vecna’nın peşinde koştururken neredeyse eski Dustin geri dönüyor. Dört sezon boyunca geçen senelere ve olaylara rağmen ana ekipteki karakterlerin kişilikleri, ruh halleri ve davranışları dikkat çekici bir değişikliğe uğramıyor. Yalnızca Will, bu sezonun öne çıkan ve Eleven’dan bile önemli hale getirilen yegane isim olarak dikkat çekiyor.
Sezonun en ilgi çekici karakteri ise, yeni olmasa da önemli konuma getirilen, Mike ile Nancy’nin küçük kız kardeşleri Holly oluyor. Artık büyümüş olan Holly, ilk bölümde başkalarının görmediği birisiyle konuşuyor; ardından Demogorgon, ailesine saldırıp onu Upside Down alemine kaçırıyor. Bunun ilk kısmın en vahşi ve korku dozu yüksek sahnesi olduğunu söyleyebilirim. İlk bölümden tahmin edilebileceği üzere konuştuğu kişi Vecna’nın insan formu olan Henry çıkıyor. Holly’i öteki alemde bir illüzyonun içine hapsediyor.
Sezonun bir diğer büyük sürpriz ismiyse Terminator serisinin meşhur Sarah Connor’ına hayat veren Linda Hamilton. Ünlü oyuncu, askeri operasyonun başındaki Dr. Kay karakterini canlandırıyor. Eleven’ın peşinde olan ve gözü dönmüş Dr. Kay; ilk dört bölüm itibarıyla sığ bir tiplemeden öteye gidemiyor, ucuz bir kötü karakter olarak sunuluyor. Jamie Campbell Bower ise Vecna’dan ziyade Henry kimliğiyle öne çıkıyor, fazlasıyla ürkütücü bir karakter sunmayı başarıyor. Karakter, son dönemden Pennywise ile Black Phone‘un The Grabber’ını anımsatıyor.
Beşinci Sezonun İlhamları ve Göndermeleri
Stranger Things, beşinci sezonun ilk kısmında yine birçok gönderme ve referans ile dikkat çekiyor. Ancak kuşkusuz en dikkat çekici yanı, Vecna ile Will’in bağlantısı oluyor. Aralarındaki ilişki neredeyse birebir Harry ile Voldemort arasındaki ilişkiye dönüşüyor. Stranger Things‘in pek çok meşhur bilim-kurgu ve fantastik eseri referans aldığı ilk sezondan bu yana biliniyor. Vecna ile Will ilişkisinde de Harry Potter‘dan ilham alınmış olabileceği muhtemel gözüküyor. Vecna’nın Will’i kaçırdığında benliğinden bazı şeyleri ona aktarmış oluşu hortkuluk meselesine, Will’in Vecna yaklaştığında onu hissetmesi ve onun gözünden görmeye başlaması ise Harry Potter and the Order of the Phoenix‘te olanlara benziyor. Vecna ile yaşanacak büyük savaş, finalde Eleven yerine Will ile Vecna arasında geçecek gibi gözüküyor.
Eleven’ın güçlerini yeniden kazanmasıyla birlikte daha güçlü bir konuma gelmesi, X-Men‘den Jean Grey’in Phoenix’e dönüşümünü anımsatıyor. Ekibin Demogorgon için evde tuzak hazırlama sahnesiyse A Nightmare on Elm Street (1984) filminde Nancy’nin Freddy Krueger’ı alt etmek için hazırladığı tuzakları hatırlatan güzel bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Freddy demişken, Vecna’nın ölümden dönüp iblis benzeri bir yaratığa dönüşmesi, zihin manipülasyonları gerçekleştirebilmesi ve çocuk kaçırma olayına girişmesiyle Freddy Krueger ile pek çok noktada benzerlik gösterdiği anlaşılıyor.
Üçüncü bölümün yönetmenliğinin Frank Darabont‘a ait olduğu gözüküyor. Frank Darabont; The Shawsank Redemption (1994), The Green Mile (1999) ve The Mist (2007) gibi Stephen King uyarlamalarının efsanevi yönetmeni olarak biliniyor. Dizide yer alışı ise şaşırtıcı ve hoş bir detay. Bunların haricinde bu sezonda A Wrinkle in Time, Star Trek, The Sword in the Stone gibi daha pek çok kült esere dair göndermeye rastlanıyor.
Vecna’nın Mağara Korkusunun Ardındaki Gizem
Holly’nin hapsolduğu Vecna’nın zihninde Max onu buluyor ve gördüğü gerçekliğin bir illüzyondan ibaret olduğunu Holly’e anlatıyor. Max’in Vecna’dan uzak durabilmesini sağlayan ise mağaralar oluyor, Vecna’nın bir sebepten ötürü bu mağaralara yaklaşamadığını söylüyor.
Decider’daki makaleye göre Stranger Things‘in 5. sezonunun ilk kısmı, hikâyeyi doğrudan dizinin tiyatro oyunu Stranger Things: The First Shadow ile bağlayarak Henry Creel/Vecna’nın kökenlerini yeniden açığa çıkarıyor. Özellikle Max ve Holly’nin saklandığı mağaranın, Henry’nin çocukken boyutlar arası ilk teması yaşadığı ve güçlerini kazandığı Upside Down’ın öncülü “Dimension X”e sürüklendiği Nevada’daki aynı mağara olduğu vurgulanıyor. Bu mağara; Henry’nin en karanlık travmasının, fiziksel dönüşümünün ve güçlerinin tetiklendiği yer olduğundan artık Vecna için hem bilinçaltı hem de metaforik bir tabu hâline geliyor. Makaleye göre, Vecna’nın mağaraya adım atamamasının nedeni herhangi bir güç sınırlaması değil; oranın Henry’nin geçmişte yaşadığı dehşeti, acıyı ve zihinsel kırılmayı temsil eden “kilitli anı mekânı” oluşu. Tiyatro oyununda Dr. Brenner’ın öncesinde yer aldığı başka bir proje ve Henry’nin başka boyuttan varlıklarla teması anlatılıyor. Dizinin bu sezonunda Henry’nin kökenine daha fazla inilmesi ve tiyatro oyunundaki hikayenin işlenmesi muhtemel gözüküyor. Böylece mağara, final sezonunda Vecna’nın en büyük zayıflığına ve çocukların potansiyel avantajına dönüşen kritik bir nokta olabilecek gibi gözüküyor.
Sonuç olarak Stranger Things, beşinci sezonun ilk kısmıyla hem yıllardır süren hikayesini devam ettiriyor hem de final için bazı yeni detaylar ekliyor; ancak bunu yaparken yer yer aynı döngülere sıkışıyor, risk almaktan çekiniyor ve ton olarak önceki sezonların kuvvetini her zaman yakalayamıyor. Bunlara rağmen Will’in hikâyedeki ağırlığının artması, Henry/Vecna kökenine daha fazla inileceğine dair ipuçlarının verilmesi ve Holly üzerinden kurulan yeni gizem, dizinin ilerleyen bölümleri için merak yaratıyor. Final sezonunun kalan bölümlerinin bu dünya çapında fenomen olmuş hikayeyi nasıl sonlandıracağı heyecanlandırmaya devam ediyor.
Buğra Mert Alkayalar‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Youtube, X ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.
https://shorturl.fm/rpIy6