Dune Hanedanlık Serisi: Harkonnen Hanedanlığı

Harkonnen Hanesi, Dune evrenindeki en eski ve köklü hanedanlıklardan biri. Aynı zamanda evrenin en acımasız ve güçlü hanelerinden olan Harkonnen Hanesi’nin karanlık yapıları onları hep daha korkunç ve çekinilmesi gereken bir hane yapmıştır. Peki bu hanedanlık nasıl bu hale geldi, kim bu insanlar? İkinci film için sürpriz bozmadan bir tanıyalım.

Harkonnenler’in Doğuşu

Harkonnen’ler Giedi Prime denen bir gezegende yaşamaktalar. Aslında Harkonnen ailesi ilk başta o kadar da büyük bir aile değildi. Uzun yıllar boyunca küçük bir hanedanlık olarak çalıştılar ve bu sırada da balina kürkü ticareti yaptılar. Tabi ki konu Harkonnen’ler olunca ticaretler de kurnazca yapıldı ve Harkonnen’ler Landsraad‘da (Büyük Hanedanlıkların Meclisi) etkilerini iyice artırmaya başladılar. Bu ticareti yapansa Dmitri Harkonnen ve filmlerden de tanıdığımız oğlu Vladimir Harkonnen.

Hanedanlık, bu kadar zengin olmasını aslında ticarette takındıkları tavra borçlu. Yaptıkları her ticarette üretim çıktısını maksimize edip, üretim giderlerini minimize ediyorlar. Bunları yaparken de etik herhangi bir değeri göz önünde bulundurmuyor. Onları bu denli korkutucu yapan şeylerden birisi de buydu. Öyle ki askeriyede rütbe atlamak için aldatma, suikast ve hile yapmak sıkıntı olarak görülmüyordu.

Harkonnen’lerin Arrakis’e Gelişi

İlk filmin başında Chani‘ninde anlattığı gibi Harkonnenler Melanj denen baharatın ticaretini kontrol etmek adına Arrakis gezegenine gönderilir. Görevleri hem melanjı elde etmek hem de onun diğer hanelerle ticaretini sağlamaktı. Bu baharat da bir tek Arrakis‘den çıktığı için Harkonnen’ler inanılmaz bir zenginliğe ulaştı bu ticaret ile.

Ancak Arrakis’in yerli halkı Fremenler Harkonnen’ler tarafından hoş muamele görmüyordu. Onları zulümle çalışmaya zorlayarak İmparator’un istediğin miktar melanjın da fazlasını elde ederek kendilerine bir kısmını sakladılar. Bu da zenginliklerine zenginlik kattı tabi.

Entrikalar ve Komplolar

Bu kadar zengin olunca imparatorluk makamında ister istemez gözünüz olur. Baron Vladimir o kadar zengindi ki söylenene göre artık İmparator’dan bile daha zengindi. Hal böyle olunca Corrino Hanesi’nidevirip yerine Harkonnen İmparatorluğunu kurmak istedi. Bunun olması için de devirmesi gereken sadece Corrino değildi Atreidesler’i de devirmesi lazımdı.

Atreides hanesi her ne kadar imparatorluk olmasa da karizmaları ve askeri güçleri ile Corrino için hep bir tehdit olmuştu. Baron da bunu fırsat bilerek imparatorluk ile büyük bir plan yapıp Atreides Hanesini tamamen yıkmak istedi. İlk filmde de gördüğümüz kadarıyla başardı gibi. Ancak Paul Atreides henüz ölmedi ve onun söyleyecek son bir sözü vardı.

Önemli Karakterler

Baron Vladimir Harkonnen. Ne kadar acımasız ve korkunç birisi olduğunu yukarıda aslında anlattım. Kurnazlık denince evrende ilk akla gelecek isim. Kendisi kuzeni Duke Leto‘yu gözünü kırpmadan öldüren, gözünü güç hırsı bürümüş birisi. Harkonnen Hanesi’nin sondan önceki hükümdarı ve en başarılı dönemini yaşatan kişisi.

Lady Jessica. Neden bu karakteri buraya koyduğumu düşünüyor olabilirsiniz ama Jessica’nın Baron ile ilginç bir bağı bulunmakta. Paul’un görülerine göre Jessica Baron’un gayri meşru kızı. Bene Geserit yetiştirme programına göre Baron’un böyle bir kızı olmakta ve Bene Geserit’ler Jessica’nın soy ağacını bir sır gibi saklamakta. Bu da hanedanlar arasındaki bağları iyice karmaşık yapan durumlardan birisi.

Glossu Rabban. Babası Abulurd Rabban‘ı öldürdükten sonra “Hayvan” lakabını kazanan Rabban, her ne kadar Harkonnen zalimliğine uysa da amcası kadar zeki de değil. Özellikle Arrakis’in melanj ticaretini yönetmedeki başarısızlığı ve etkisizliği onu amcası Vladimir’in gözünden düşürmüştü. Bu yüzden Rabban’ı Arrakis’te tutup diğer küçük yeğeni olan Feyd-Rautha‘nın tahta geçiş sürecini hızlandırmak istedi.

Ve son olarak Feyd-Rautha ki kendisi ikinci filmin de en önemli parçası. Kendisi biraz manyak bir karakter. İnanılmaz iyi bir dövüşçü (biraz onursuz da olsa) ve kardeşinin aksine çok daha zeki. Amcası, Feyd’i Giedi Prime’a aldıktan sonra onun Harkonnen mirasını başarılı bir şekilde devam ettireceğini düşünerek ailesine kattı. Feyd’in önemi bununla sınırlı da kalmıyor. Kendisi aynı Paul gibi Bene Geseritlerin üreme programının bir ürünüydü. Bene Geserit’ler Feyd’in bir Atreides kızıyla evlenmesini sağlayıp güçlü haneleri birleştirip onu Kwisatz Haderach yapacaklardı. Ancak Lady Jessica bir kız doğurmak yerine Paul’u doğurunca bu plan alt üst oldu. Feyd ve diğer Harkonnenler ile ilgili kalan detayları da ikinci filmde öğrenmeniz dileğiyle.