Dune‘un son zamanlarda popülerliğinin arttığını görmek hoşuma gidiyor. Denis Villeneuve‘ün filmlerinin burada çok büyük payı var tabii ki. Bu da insanların kitaplara yönelmesine ve evren hakkında daha fazla bilgi edinmesine neden oldu. Ancak Dune: Prophecy ele aldığı konu itibariyle Frank Herbert‘ün yazdığı 6 kitaptan ayrı, oğlu olan Brian Herbert‘ün yazdığı Sisterhood of Dune kitabını temel alıyor ve filmlerde hiç görmediğimiz karakterler ile bizleri tanıştırıyor.
Merakla beklediğimiz 6 bölümlük maceramız Dune: Prophecy, 18 Kasım itibarıyla BluTV’de yayınlanmaya başladı. Ben de çok büyük bir Dune hayranı olarak dizinin başına oturdum ve ilk bölümü izledim. Eğer ki tadınızın kaçmasını istemiyorsanız bölümü izledikten sonra bu yazıya uğrayın çünkü bolca spoiler içerecek bir yazı olacak.
Zaferler Aydınlıkta Kutlanır, Karanlıkta Kazanılır
Başlıkta gördüğünüz inanılmaz söz ile başlıyor dizimiz. Filmlerde uygulanan formül ile benzer bir formül aslında. Bu sözler şu ana kadar filmlerin tonunu ve anlatacağı konuyu belirlerken oldukça etkili kullanılmıştı. Muhtemelen Dune: Prophecy dizisinde de bu durum geçerli olacaktır. Devamında ise bir flashback sahnesiyle Valya Harkonnen’i görüyoruz. Kendisinin ağzından Butleryan Cihadı’nı dinliyoruz ve aynı zamanda görme fırsatımız da oluyor. Tüm Dune severler için çok ayrı bir yere sahiptir Butleryan Cihadı. Nasıl ki her Yüzüklerin Efendisi hayranı Silmarillion uyarlaması görmek istiyorsa, Dune fanları da bunu görmeyi ister. Oldukça etkileyici bir hikayesi olan makineler ile insanların savaşını bu flashback ile birlikte kanlı canlı görüyoruz.
Bu cihadın hemen ardından Bene Gesserit’lerin doğuşunu ve genel olarak felsefelerini öğrenme fırsatımız oluyor. Aynı zamanda Bene Gesseritler’in üreme programının da temellerini görüyoruz. Tabii ki yeni oluşan bir tarikat olduğundan dolayı oldukça fazla fikir ayrılığı olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Ancak Bene Gesseritler’in kurucu lideri Raquella’nın ölüm döşeğindeyken her şeyi devam ettirmesi için Valya’yı ve torunu Dorotea’yı görevlendirmesi hali hazırda bulunan fikir ayrılığını, iktidar mücadelesinden dolayı daha da kötü hale getiriyor . Bu da Valya’yı daha yeni yeni oluşturduğu tekniği Voice‘u kullanmaya itiyor. Valya, Voice‘u kullanarak Dorotea’yı öldürüyor ve tek başına Bene Gesserit’lerin rahibe anası oluyor. Son olarak da bu flashback sahnesinde gösterilen belki de en önemli şeye tanık oluyoruz.
Tiran Arafel Nedir?
Dizi bağlamından biraz kopup bu kavramı kitaplar üzerinden anlatmak istiyorum sizlere. Tiran kelimesi Dune‘da İmparator Leto II’ye atıfta bulunur. Leto II, Paul’un oğlu ve Arrakis’in imparatoru olarak Dune evreninde yaptıkları ile oldukça önemli bir figürdür. Bedenini ve zihnini garip bir değişime uğratarak, Tanrı-İmparator unvanını kazanmıştır. Yani kendisi hem bir zorba, hem de bir kurtarıcıdır.
Arafel ise Leto II döneminden sonra ortaya çıkan insanlığın geleceğinin belirsizliğini ve tehlikesini ifade eden bir terimdir. Kıyamet gölgesi olarak çevrilmesi doğru olacaktır çünkü bu insanlığın kaderinin yeniden şekilleneceği kritik bir aşamadır.
Paul’un Dune Mesihi kitabında uygulamayı reddettiği ve kaçmaya çalıştığı Altın Yol aslında Tiran Arafel dönemidir. Bu yol, insanlığın uzun vadede hayatta kalabilmesi için zorunlu bir büyük acı çekme sürecini ifade eder. Paul Atreides, gelecekte oğlu Leto II’nin uygulayacağı baskıcı yönetimi ön görmüş, kendisi bu yoldan yürümeyi reddetmiştir.
Tarih Mi Yoksa Kehanet Mi Daha Fazla Gerçeği Barındırır?
Şuna da değinmeden geçmek istemiyorum. Dune: Prophecy mekan ve kostüm tasarımlarında Villeneuve‘ün yarattığı evrenden uzaklaşmıyor. Bu da oldukça hoş bir şey. Dizi bu flashback sahnelerinden sonra 30 yıl sonrası ile hikayesini devam ettiriyor. Wallach IX gezegeninde gelişmekte olan Bene Gesseritler’i ve aynı zamanda hanedanlar üzerindeki planları duyuyoruz. Hatta imparatorluk üzerinde de ciddi planlar kurulmaya başlanıyor. Corrino Hanesi’nin prensesi Ynez çok yakın zamanda Bene Gesseritler’e katılacak. Bene Gesseritler de bu doğrultuda Ynez ile Richese Hanesi’nin küçük prensini evlendirerek imparatorluk üzerinde ciddi bir hakimiyet kurma peşinde planlarını sürdürüyor. Ve karanlığı temsil eden kardeşliğin “Zafer karanlıkta kazanılır” sözlerini nasıl uygulamaya başladıklarını görüyoruz.
Arrakis de her zamanki gibi hikayenin önemli bir yerinde. Fremenler ciddi derecede güçlü ve İmparator Javicco Corrino da oldukça çaresiz. House Richese düğün hediyesi olarak kendilerine bir filo hediye ediyor. Bölümün ilerleyen dakikalarında ise düğünde yaşanan karmaşaya rağmen İmparator’un Richese Hanesi’ni yollayamamış olması, kendisinin bu filoya ne kadar muhtaç olduğunu ve o olmadan Arrakis üzerinde hakimiyet kuramayacağını gözler önüne seriyor. Ki Corrinolar zaten genel olarak biraz aptal olurlar ve Javicco’nun bu durumdan farklı olması da pek beklenmezdi zaten.
Gizemli Karakterler ve Rüyalar
Vikings dizisinden Ragnar olarak tandığımız Travis Fimmel dizinin en iyi oyuncu seçimlerinden birisi olabilir. Desmond Hart en azından bu isimle, kitaplardan bilmediğimiz bir karakter. Sonrasında farklı bir isimle bilinen bir karaktere bağlanır mı bilemiyorum ancak çok iyi bir ekleme olduğunu kesinlikle belirtmeliyim. Arrakis’den Corrinolar’ın evi Salusa Secundus’a gelen ve oldukça zorlu bir mücadeleden çıkmış Desmond için oldukça gizemli bir karakter portresi çizilmiş. Evrenin sınırları içerisinde kalarak da güzel karakter eklemeleri yapılabiliyormuş demek ki.
Buradan Kasha’nın rüyasına geçiyoruz. Rüyalar Bene Gesseritler’in oldukça önem verdiği görülerdir ve gelecekten mesajlar taşıdıklarını düşünürler. Kasha, Ynez’in yükselişi ile ilgili endişelerini Valya ve kardeşi Tula’ya söyler. Kasha’nın görüsüne göre kardeşlik, insanlığı karanlık ve ölümcül bir yola sürüklemektedir. Valya bu görüye sıkı sıkıya bağlı olsa da, Tula, Kasha’nın görülerine değer vermektedir. Bu da Bene Gesseritler’in felsefesini sorgulamamıza neden olan, güzel bir ikilem eklemiş Dune: Prophecy‘nin hikayesine.
Düğün Zamanı
Bir tarafın korkuyla beklediği bir tarafın da gücünü arttırmak için istediği düğünün zamanı gelip çatar. Oldukça ilginç görünen bir tören ile Richese Hanesi ve Corrino Haneleri birleşirler. Ancak tuhaf bir şekilde Pruwet Richese garip davranıyordur. Ynez’in yakınlaşma hamleleri hep geri çevrilmektedir. En sonunda da bunun sebebini anlıyoruz.
Küçük Lord Pruwet yanında bir makine getirmiştir. Javicco Corrino döneminde, yok edilen düşünen makinelere karşı normal olarak korkuyla bakılıyor. Bu yüzden de bu küçük yaratığı görünce herkes paniğe kapılıyor. Ancak yukarıdaki paragrafta da bahsettiğim gibi Corrino Hanesi, Atreides’i o kadar düşünüyor ki Richese Hanesi’nin filosunu geri çekme korkusundan dolayı bu krize laf edemiyor. İmparatorun burada karısı ile oldukça farklı görüşlerde olduğunu da görüyoruz. Desmond Hart’ın bu sahnede makinenin üstesinden gelmesi, onun aslında kim olduğu sorusu üzerindeki gizemi daha da artırmış.
Son Sahnedeki Gizem
Gelelim dizideki en önemli ve merak uyandırıcı sahneye. Desmond ve Pruwet gece karşılaşırlar. Pruwet Desmond’u görünce tabi direkt olarak makineyi saklar ama Desmond bir şeylerin döndüğünü anlar orada. Devamında ise Pruwet’e makinelerin hükmünün bittiğini ancak daha kötüsünün gelmek üzere olduğunu söyler. Sonrasında Pruwet garip bir şekilde yanmaya başlar. Sanki Voice gibi telepatik bir güç onu yakıyordur. Aynı zamanda bu yanma, İmparator’un Gerçeği Söyleten’i Kasha’da da yaşanır. Neden ve nasıl olduğuna kimse anlam veremez ancak Desmond sanki bir şeyler yapmış gibi hareketler yapmaya başlar. Bu da kafamda Desmond’un Ix gezegeninden olabileceğine dair şüpheler uyandırdı. Çünkü Ix’liler teknoloji ve makineleşme anlamında oldukça gelişmiş bir topluluktur.
Sonraki bölümlerinde gizem daha net açıklanır tabi ki ancak ben ilk bölüm üzerinde yaratılan gizemi ve atmosferi beğendim. İleride muhtemelen Bene Gesseritler’in daha da güçlendiğine tanık olup bu üreme programında hedeflenen asıl şeyin ne olduğunu da kendilerinden duymaya başlarız. Aslında bunun Kwisatz Haderach olduğunu biliyoruz ancak bu mesih figürünün nasıl oluşmasını istediklerini daha yakından anlayacak gibiyiz. Sonraki hafta yine burada Dune: Prophecy 2. bölüm incelememizde görüşmek üzere.
Poyraz Akyol‘un diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Yorumlar