0

Artık yeni bir seneye girerken o senenin en merak edilen filmlerinin başını süper kahraman filmeri çekiyor. Hollywood da bu durumun farkında, kahraman filmlerine çılgınlar gibi para yatırıyor. Kadrolar o kadar büyüdü ki birçok oyuncu sadece bu süper kahraman filmlerinden ekmek yemeye başladı. Marvel da, DC de filmlerine fazlasıyla önem veriyor. Gelin görün ki hiçbiri, hala, bir Watchmen çıkaramadı. 2017’de Logan izlemiş biri olarak Justice League, özetle, vasat bir film; belki de vasatt altı.

DC, uzun süredir düzgün bir film çıkaramıyor. Suicide Squad maalesef koca bir rezillikti. Batman v Superman iyi hoş ama Marvelvari abartılı sahneleri ile oldukça can sıkmıştı. En azından elimizde Wonder Woman diye bir karakter var da şahsi filmi koca bir seneyi kurtarmaya yetti. Yoksa DC, Justice League gibi filmler yapmaya devam ederse çok ciddi güven kıracak.

Kısaca konusuna değinelim… Superman’in ölümünden sonra şehirde artmakta olan gariplikler en sonunda Steppenwolf’un gelmesi ile vuku bulur. Yüzlerce yıl sonra geri dönen Steppenwolf, 3 ana kutuyu toparlayarak mutlak güce erişmek ve dünyayı kölesi yapmak ister. Tabii onun gelişiyle bütün süper kahramanlar toplanır ve kendisine savaş açar. Bunların arasında ise ilk defa savaşacak olan Flash ve Cyborg da vardır. Aquaman ise çok savaş görmüştür ama gelişen durum pek de umrunda değildir. Tabii ki sonra hepsi bir olup Steppenwolf’a hodri meydan derler. Fakat bir sürü süper kahraman yan yana gelmesine rağmen bir tane Steppenwolf’u durduramaz.

Sonra akıllarına Superman’i canlandırmak gelir ve hop, Superman’in gelmesi ile bütün film çözülü verir. Dünyayı köleleştirmeye gelen, bütün insanlığa ve süper kahramanlara meydan okuyan Steppenwolf, Superman karşısında diz çöker, tövbe eder, film de orada biter. Happy end.

Öncelikle film görel açıdan beni çok tatmin etti. Bir Sin City havası, bir noir çizgi roman havası aldım. Karakterlerin tasarımı da buna paralel bir şekilde yapılmış. Uzun süre sonra Gotham’ı beğendiğimi söyleyebilirim. Çekimler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim fakat bu konuda zaten çok şey etmemek gerek. Aylarca kimin çekeceği tartışması dönerken iş en sonunda Zack Snyder’a kaldı. Onun da kızının vefatı sonrası seti bırakmasıyla yönetmenlik koltuğuna Marvel filmlerinin yönetmeni Josh Whedon oturdu. Tabii tarzlar farklı. Her konuda. Filmin çıkması bile başarı bence. Filmi yıllar önce çekmek için George Miller başvurmuş ama bir zaman sonra pes etmiş. Bir ara yapımcılar filmi Wachowski kardeşlere önermeyi düşünmüş ama vazgeçmişler. Öyle de bir yılan hikayesi.

Fakat hikaye maalesef hiç olmamış. Çok ciddi bir boşluk var. En başta filmin finali yok. Gerçekten yok. Kötü adamın basit bir şekilde devrilmesi ve ekip sarılması sırasında salonda bir sağa bir sola bakmak zorunda kaldım. Hani aksiyon? Hani twist derken film bitmiş meğersem, haberim yok. Superman geldi iş bitti yaklaşımı beni epey bir rahatsız etti. Bu kadar basit olmamalıydı.

Filmi izlenebilir kılan detaylar ise tabii ki oyuncular. Lakin oyunculuklar ne kadar iyi olsa da karakter tasarımlarında da sıkıntılar var. Batman karakteri bu filmin en açıkta kalan karakteri. Superman’den öldüresiye nefret eden adamın bir anda hayrana dönüşmesi oldukça sert bir geçiş olmuş. Wonder Woman filmin en olmuş karakteri. Her konuda. Flash, seriye iyi bir giriş yaptı bence. Esprili tavrı ve savaşmayı bilmeyen çekingen yanı çok güzel işlenmiş. Cyborg da olmuş diyebiliriz. Aquaman için ise aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Jason Momoa’yı sanırım filme sadece dayak yemesi için koymuşlar. Tüm film boyunca pek bir işe yaramadı, ekibin bütün dayağını tek başına yedi.

Sözün özü… Film, görsel açıdan istenilen kıvamı yakalamış olsa da bence hikaye olarak çok vasat kalmış. Oldu bittiye gelmiş koskoca film. Filmden 1 saat atılmış olmasının da büyük etkisi var bunda. Filmin sadece yönetmenliği değil, kurgusu da Josh Whedon’a kaldı çünkü. Oyunculuklar ve derinlikleri genel itibariyle başarılı. Suicide Squad sonrası Justice League altın gibi tabii o ayrı fakat seyirci olarak çok daha fazlasını bekliyorduk. Başta da dediğim gibi, Logan gibi bir filmin çıktığı senede böylesine bir film çıkması bence üzücü.

Bu arada; filmin sonundaki koşu yarışını kim kazandı biliyor musunuz? Superman’in 199. Sayısında Flash ve Superman filmdeki gibi iddialaşıyorlar. İşin garip yanı Superman tersten uçmaya karar veriyor. Anladığım kadarıyla bu kapışmalarını alaya alan Superman daha sonraki sayılarda Flash ile cidden yarışıyor ve ufak bir farkla kazanıyor.

4

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

Short Story of Vampires on Silver Screen

Previous article

Atatürk ve Sinema

Next article

Yorumlar

Yorumlar kapatıldı.

You may also like

More in DCU