0

George R.R. Martin‘in yeni dizi ve kitaplarla genişleyen Westeros dünyası, birçok karmaşık hikayeyi barındırıyor. Evrenin devasa siyasi entrikalarından uzakta, şövalyelik ve onur kavramlarının ön plana çıktığı Yedi Krallık Şövalyesi, genç ve deneyimsiz Dunk’ın maceraları etrafında şekilleniyor. Dunk, bir yandan kendi yerini bulmaya çalışırken, diğer yandan da şövalyelik idealinin ne anlama geldiğini keşfetmek zorunda kalıyor. Ben de bu yazıda, 2025 yılının ilk yarısında yayınlanacak olan A Knight of the Seven Kingdoms dizisinin ilk sezonunun uyarlanacağı “Gezgin Şövalye” novellasını özetlemeye çalıştım. Yedi Krallık Şövalyesi Hikayeleri: Gezgin Şövalye, sizlerle. İyi okumalar.

Bahar yağmurları zemini yumuşatmıştı, bu yüzden Dunk mezarı kazmakta zorlanmıyordu. Alçak bir tepenin batı yamacında bir yer seçti ziya yaşlı adam günbatımını izlemeyi her zaman sevmişti. ‘Bir gün daha bitti,’ diyerek iç çekerdi. ‘Ve yarının bize ne getireceğini kim bilebilir, ha, Dunk?’

Bit Çukuru’ndan Dunk

Dunk, Aegon’un fethinden sonra 193 yılında, Kralın Şehri’nin yoksulluğuyla meşhur Bit Çukuru’nda dünyaya gelmişti. Anne ve babasını hiç tanımamış bir yetimdi. Babasının bir suçtan ötürü Duvar’a gönderildiğine ve bir gün kendisinin de Duvar’ı ziyaret edip babasıyla karşılaşacağını umuyordu. Dunk’ı Bit Çukuru’nun genelevleri ve sokaklarında sersefil yaşamaktan kurturan ise beş ya da altı yaşlarında tanıştığı Pennytree’li Sör Arlan’dı. Sör Arlan’ın yeğeni ve yaveri Pennytree’li Roger, Birinci Blackfyre İsyanı sırasında hayatını kaybetmişti, bu yüzden şövalye, yaver olarak Dunk’ı yanına aldı. Ona kılıç kullanmayı ve şövalyelik adaplarını öğretirken, beraber tüm diyarı dolaştılar. Dunk onu babası bildi, öğrendiği her şeyi ondan öğrendi, şövalyeliği kutsal kabul etti ve küçük yaştan itibaren Kral Muhafızı olma hayaliyle büyüdü.

209 yılına geldiğimizde, Lord Ashford kızının on üçüncü isim gününü kutlamak amacıyla Ashford Çayırları’nda bir turnuva düzenleyeceğini duyurdu. Üç gün boyunca katılımcılara, Lord Ashford’ın kızının seçtiği beş şampiyondan istedikleriyle karşılaşıp yeni şampiyon olma fırsatı verilecekti. Turnuvaya diyarın dört bir yanından önemli katılımcılar geleceğinden, bu bir şövalye için çok büyük şan ve şöhret anlamına geliyordu.

Pennytree’li Sör Arlan ve artık 16 yaşına gelmiş olan yaveri Dunk da bu turnuvaya katılmak için yola çıkmışlardı. İlk gün sırılsıklam eden yağmurları, bir sonraki nemli ve sert rüzgarları, ardından da soğukları getirmişti beraberinde. Dördüncü gün yaşlı adam at binemeyecek kadar güçten düşmüştü. Beşinci günde, göçüp gitmişti. Sör Arlan, öldüğünde ellilerinden çok altmışlarına yakındı ve ölmeden önce Dunk’ı şövalye ilan etmişti.

Yedi Krallık Şövalyesi Hikayeleri: Gezgin Şövalye Tales of Dunk and Egg Yumurta ve Dunk Targaryenlar Buz ve Ateşin Şarkısı George RR Martin Hbo Max BluTV House of the Dragon ASOIAF Game of Thrones House of the Dragon HBO

Yumurta’yla Tanışması

Dunk, gidecek başka hiçbir yeri olmadığından ve efendisine saygısından ötürü, turnuvaya onun yerine katılmaya karar verdi. Ashford Kalesi yakınlarında, son parasıyla yemek yemek için uğradığı handa, sarhoşken sayıklayan küçük bir lord ve adının “Yumurta” olduğunu öğreneceği kel bir çocukla tanıştı. Yumurta ondan kendisini yaveri yapmasını istedi fakat Dunk bunu reddetti ve yoluna devam etti.

O vardığında turnuva alanı çoktan kurulmuştu. Çimenli alana kurulmuş çadırların arasında, taç takmış erkek bir geyik ve kızıl üzerine altın işlemeli aslan da vardı. Dunk, diğer şövalyeler tarafından hor görülmemek adına, çadırlardan uzakta bir sazlık su kenarına kamp kurdu. Turnuvada giyeceği bir zırh satın almak için doğruca turnuva meydanına gitti ve burada Dorne’lu, genç bir kızın kukla gösterisini seyretti. Gösteriden sonra Çelik Pate isimli bir demirciyle tanıştı. Turnuvanın kuralları gereği galip kişi, yendiği kişinin atını ve zırhını alıyordu. Dunk bu ihtimale bel bağlayarak, Pate’le anlaştı.

Kampa döndüğünde, Yumurta’yı kampta buldu. Yumurta onun giysilerini yıkamıştı, atları tımar etmişti ve ateş yakıp balık yakalamıştı. Dunk yaşına göre oldukça uzundu ve iri yapılıydı. Şövalye olduktan sonra kendisini nasıl tanıtacağından emin değildi. Bu yüzden Yumurta ona ismini sorduğunda, epey bocaladı. Kendiyle ilgili emin olduğu tek şey uzun boylu olduğuydu, bu nedenle o günden itibaren kendini “Sör Uzun Duncan” olarak tanıtmaya başladı. O akşam Yumurta da onun yaveri oldu. Dunk o gece, altında uyuduğu karaağacın tepesinden kayan bir yıldız gördü.

Gezgin Şövalye Tales of Dunk and Egg Yumurta ve Dunk Targaryenlar Buz ve Ateşin Şarkısı George RR Martin Hbo Max BluTV House of the Dragon ASOIAF Game of Thrones House of the Dragon HBO

Ashford Turnuvası

Ertesi gün Dunk, adını turnuvaya kaydettirmek için Saray Kahyası Plummer’la görüştü. Kahya Plummer ona, diyarda tanınmayan yeni yetme bir şövalye olduğu için, Dunk’ın bir kefile ihtiyacı olduğunu söyledi. Dunk bunun üzerine Sör Arlon’ın bir dönem hizmet ettiği Sör Mandfred Dondarrion’la görüşür fakat Sör Mandfred onu hatırlamadığı için yardım etmeyi reddetti… Yüreği kurşun halde kaleye geri dönen Dunk, Ashford Kalesi’nin ana salonunda bir konuşmaya kulak misafiri oldu. Burada, Kral İkinci Daeron’ın oğlu ve Demir Taht’ın varisi Prens Baelor Mızrakkıran ve iki oğlunun yolda kaybolduğunu prense anlatan küçük kardeşi Maekar Targaryen’le tanıştı. Bu konuşmada prensin gözüne giren Dunk, tek bir şartla turnuvaya girmeye hak kazandı: Kendisine yeni bir arma seçmeliydi.

Kaleden ayrıldığında, Yumurta’nın, geçen gün tanıştığı kuklacı kızla konuştuğunu gördü. Adının Tanselle olduğu öğrenen Dunk, kızdan kalkanına yeni bir arma çizmesini istedi fakat ne olduğuna karar veremedi. Yumurta altında uyudukları karağaacı; Dunk da günbatımında ağacın üstünden geçen kuyruklu yıldıza karar verdi.

Turnuvalarda ilk müsabaka hakkı, soylu veya daha şöhretli şövalyelerin yani lordların, onların oğullarının ve diğer turnuvaların şampiyonlarının olurdu. Bu nedenle Dunk ve Yumurta, turnuvanın ilk gününü izleyerek geçirdiler. En önemli katılımcılar arasında, Yüksek Bahçe Lordu Leo Tyrell, Casterly Kayası Lordu Damon Lannister, “Gülen Fırtına” lakaplı Lyonel Baratheon ve Prens Maekar’ın ikinci oğlu Aerion Targaryen vardı.

Prens Aerion, bir Targaryen’de olması gereken her şeye sahipti. Genç, uzun boylu, ince ve yakışıklıydı. Dalgalı gümüş saçları, pürüzsüz bir cildi ve menekşe rengi gözleri vardı. Yüzü bir heykeltıraş tarafından yapılmış gibiydi. Bütün bunlara karşılık olarak, Aerion bir deliydi. Küçük yaştan itibaren herkese korku salmış, zalim kardeşinin deyimiyle “bir canavardı.” Hiç kuşkusuz tanrılar onun için havaya bir para atmıştı ve Aerion olabilecek en kötü tarafa denk gelmişti. Turnuvanın ilk günü Prens Aerion, Sör Humfrey ile karşılaştı. Onun atını kasıtlı şekilde öldürdü ve altında kalan şövalyenin bacağı, geri dönülemez şekilde kırıldı.

Yedi’nin Yargısı

Akşam saatlerinde turnuva alanında şenlikler düzenlenirdi. Dunk ve Yumurta da, bu şenliklere katıldılar, özellikle kukla gösterisine. Tanselle ve annesinin, bir ejderha ve şövalyenin savaşını anlatan kukla gösterisini izlediler. Dunk’ın önceden tanıştığı Raymun Fossoway de onlara katıldı, birlikte onun çadırına doğru yürürken turnuvaya katılan şövalyeler hakkında konuştular. Bu sırada Yumurta bir telaşla geldi ve Prens Aerion’ın, Tanselle’e saldırdığını söyledi. Dunk, Raymund’ın uyarılarına kulak asmadı ve kukla gösterisinin olduğu alana koşarak geri döndü. Aerion, Tanselle ve annesinin kukla oyununa sinirlenmişti ve bu yüzden Tanselle’in parmaklarını kırarak onu cezalandırdı. Dunk buna dayanamadı. Çıplak elleriyle muhafızlara ve Prens Aerion’a saldırdı, onu yumruklayıp yerde tekmeledi fakat bunu yaparken yakalandı. Aerion tam ona yapacağı işkencelerden bahsediyorken, Yumurta çıkageldi ve askerlere durmasını emretti. Dunk o an öğrendi ki yaveri olarak aldığı bu çocuk, Prens Maekar’ın kayıp çocuklarından biri olan Aegon Targaryen’di.

Turnuvanın ikinci günü hava bulutluydu ve batıdan şiddetli bir rüzgar esiyordu. Dunk o geceyi zindanda geçirdi. Sabah bitip öğle vakti yüzünü gösterdiğinde, Yumurta onu hücresinde ziyaret etti. Dunk kendini kandırılmış hissediyordu. Yumurta’ya, bunun ahmak gezgin bir şövalyeyi aptal yerine koymak için yaptığı bir oyun olup olmadığını sordu. Yumurta o vakit hikayesini anlattı. Aslında abisi Daeron için yaverlik yapması gerektiğini fakat abisinin pek iyi bir şövalye olmadığını ona söyledi ve af diledi. Bu konuşma üzerine Dunk, doğrudan Prens Baelor Mızrakkıran’ın huzuruna getirildi. Prens Baelor onu durumuyla ilgili bilgilendirdi, Prens Daeron’ın, kendi paçasını kurtarmak için babasına “yolda dev gibi bir soyguncu şövalyeye denk geldiğini ve onun Aegon’ı alıp gittiğini” söylediğini anlattı. Dunk ne diyeceğini bilemedi. Baelor ise ona iki şansının olduğunu söyledi: Ya mahkemesi görülecekti ve muhtemelen Aerion’a vurduğu eli ve bacağı kesilecekti ya da dövüşle yargılanma talep edecekti.

Sarhoş Prens

Dunk ertesi gün mahkemede, şövalyelik hakkı olan dövüşle yargılanmayı talep etti fakat Aerion karşı çıktı. Suçlamaların birden fazla kişiyi mağdur ettiğini söyledi ve yedilerin yargısını istedi. Bu kurala göre, davanın sonucu, davacıların da dahil olduğu yediye yedi bir dövüşle belirlenecekti. Dunk, her ne kadar tanıdığı bir şövalye olmadığını anlatmaya çalışsa da, yararı olmadı ve yargıyı kabul etti. Kaleden ayrıldığında, üzerine çiseleyen yağmurun altında ürperdi ve yalnız hissetti.

Kasvetli düşünceler içinde Dunk, nehir boyunca yürüdü ve Fossoway çadırına geldi. Turnuvada tanıştığı Raymun Fossaway ve büyük kuzeni Sör Steffon Fossaway’den yardım istedi. Raymun bir şövalye değildi ve ona katılamazdı fakat Sör Steffon ona yardım edeceğini ve geri kalan şövalyeleri de kendisinin bulacağını söyledi.

Dunk daha oradan ayrılmamışken Yumurta ve abisi Prens Daeron oraya geldi. Kendisine iftira atmış olan prensi gördüğünde Dunk öfkelendi ve bıçağını çekti fakat Daeron onu başka çaresi olmadığı yönünde ikna etti. Yumurta ona babaları Prens Maekar’ın, Prens Aerion’ın ve üç Kralmuhafızı’nın daha onlara eşlik edeceğini söyledi. Daeron ise ilk darbede atından düşeceğine dair Dunk’a söz verdi ve Aerion’ı pes ettirmesi durumunda dövüşü kazanacağını ekledi. Yumurta ve Raymund, Dunk’a yardım edecek şövalye arayışına çıktıklarında, Daeron onunla konuşmaya devam etti. Dunk’a, kendisini rüyasında gördüğünü söylediğinde, Dunk onun Yumurta ile tanıştığı handaki sarhoş lord olduğunu hatırladı fakat Daeron bunu hatırlamıyordu. Rüyasında onu ve ölü bir ejderhayı gördüğünü söyledi ve öldüreceği ejderhanın kardeşi Aerion olmasını diledi.

Yedi Krallık Şövalyesi Hikayeleri Tales of Dunk and Egg Yumurta ve Dunk Targaryenlar Buz ve Ateşin Şarkısı George RR Martin Hbo Max BluTV House of the Dragon ASOIAF Game of Thrones House of the Dragon HBO

Yeminini Unutmayan Şövalye

Dunk ağaçların altında durdu ve çaresizce kuklacı arabasının bulunduğu boş yere baktı. Bu sırada Çelik Pate onu buldu, Tanselle’in kendisi için yaptığı kalkanı tamir edip güçlendirdiğini ve borcunun sadece bir bakır olduğunu söyledi.

Müsabakanın yapılacağı gün gelip çattı, ölümümü izlemeye ne çok kişi gelmiş, diye düşündü Dunk. Müsabaka alanına Çelik Pate ile birlikte geldi ve yürümeye devam ederken yanından geçtiği insanların iyi dilekleriyle karşılaştı. Genç bir kız gelip Dunk’ı yanağından öptü. Beni destekliyorlar: “Neden?” diye sordu Pate’e. “Onlar için ne ifade ediyorum ki?”
“Yeminini unutmayan bir şövalye,” diye cevapladı demirci.

Müsabaka başlamadan önce, Dunk kendisini bekleyen üç şövalyeyi görür: Kırçıl sakallı tek gözlü bir adam olan Robyn Rhysling, sarı-siyah çizgili bir cüppe giymiş olan Humfrey Beesburry ve Aerion’ın turnuvada bacağını kırdığı şövalye, Humfrey Hardyng. Dunk onlara teşekkür etti fakat Raymun hala beş kişi olduklarını ve sayılarının eksik olduğunu belirtti. Dunk şaşırdı, çünkü tam bunu konuştukları sırasında “Gülen Fırtına” lakaplı Lyonel Baratheon padoka girdi ve yüzündeki gülümsemeyle beraber, üç Kralmuhafızı ile dövüşme ve arada da Prens Maekar’ın burnunu sürtme şansını kaçıramayacağını söyledi.

Prens Baelor Mızrakkıran

Kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Çayırın kuzey ucundan, üç beyaz üç de siyah şövalye belirdi. Dunk karşı tarafın da yedinciyi bulamadığını öğrenince şaşırdı ve zırhını kuşanırken, Sör Steffon Fossaway çıkageldi. Dunk’ın öncesinde öğrendiği kadarıyla, onunla beraber savaşacak olan şövalyeleri ya Raymun ya da Yumurta ikna etmişti ve sonuncuyu da Sör Steffon’ın getirmesini umut ediyordu fakat öyle olmadı. Sör Steffon Fossaway, Prens Maekar ile lordluk karşılığında anlaşmıştı ve taraf değiştirmişti. Raymun, yaveri olduğu kuzenine tepki gösterdi ve şövalyelik yeminini hatırlattı fakat yararı olmadı. Sinirlenen Raymun, kendisini şövalye ilan etmeleri için onlara yalvardı.

Lord Ashford tarafından çağrılması üzerine Dunk, onu şövalye yapma işini Lyonel Baratheon’a bıraktı. Lord Ashford ona, altı kişi olduklarını hatırlattı ve eğer birini bulamazsa, Aerion’ın hükmen galip olacağını söyledi. Bunun üzerine Dunk, lordların ve şövalyelerin olduğu locanın önüne geldi, umutsuz düştüğü için bağırdı: “Aranızda gerçek bir şövalye yok mu?”

Gelen tek cevap sükunetti. Sonra bir ses geldi. “Ben Sör Duncan’ın tarafında olacağım.” Nehri kaplayan sislerin içinden siyah bir aygırın üstünde, Prens Baelor Mızrakkıran belirdi. Buraya gelirken dövüşeceğini tahmin etmemişti, bu nedenle oğlunun zırhını giyip gelmişti. Bunu söylerken neredeyse hüzün içinde gülümsedi.

Yedi Krallık Şövalyesi Hikayeleri: Gezgin Şövalye Tales of Dunk and Egg Yumurta ve Dunk Targaryenlar Buz ve Ateşin Şarkısı George RR Martin Hbo Max BluTV House of the Dragon ASOIAF Game of Thrones House of the Dragon HBO

Prense Karşı Yetim

Yedilerin yargısı nihayet başladı. Prens Baelor Mızrakkıran, üç Kralmuhafızı ile tek savaşacaktı çünkü yemine göre Kralmuhafızları kendisine saldırmayacak, sadece savunma yapacaklardı. İlk taarruzdan sonra Dunk, Humfrey Hardyng’in yaralandığını; Humfrey Beesbury’nin ise kana bulanmış çamur gölünde, kasıklarında kırık bir mızrakla hareketsiz yattığını gördü. Prens Baelor Mızrakkıran, Kral Muhafızları’ndan birini eyerinden etti. İlk taarruzda Prens Maekar ve bir diğer Kral Muhafızı da atından düşmüştü. Robyn Rhysling ise, üçüncü Kral Muhafızı ile savaşıyordu.

Dunk, her yerde Aerion’ı ararken, Aerion onu sert bir darbeyle atından düşürdü ve işi bitirmek için kendi de atından indi. Son darbe inmeden önce, Dunk yuvarlandı ve onu çamurun içine çekti. İkili çamurda dövüşür fakat bir prensin, çamur dövüşünde Bit Çukuru’ndan çıkma yetim Dunk’a karşı bir şansı yoktu. Dunk onun üstüne çıktı ve prensi pes ettirdi fakat savaş hala devam ediyordu. Herkesin duyması için onu, Lord Ashford’ın önüne attı ve tekrarlamasını istedi. Aerion Parlakalev bir ağız dolusu ot ve pislik tükürdü ve suçlamasını geri çekti.

Savaşı kazanmışlardı, fakat bedeli büyük olmuştu. Savaştan sonra kardeşinin gürzüyle yaralanan Baelor Mızrakkıran’ın, kafatasının sadece yarısı vardı. Varis prens yere yığıldı ama Dunk onu yakaladı. “Kalkın,” diye sayıkladı herkes ama prens ayağa kalkmadı.

Dunk ve Yumurta’nın kaderleri, bu savaş neticesinde bağlanmıştır. Prens Maekar, kampında onu ziyaret ettiğinde ve oğlu Aegon’ın, ondan başka bir şövalyenin yaveri olmayı kabul etmediğini söylediğinde, Sör Duncan da bunu fark etmişti. Çocuğu, Gezgin Şövalye olmaya devam etme şartıyla yanına alacağını söyledi. Prens Maekar sessiz kaldı ve arkasını dönüp gitti. Ertesi gün, Yumurta geldi ve Gezgin Şövalye’nin yaveri oldu.

Dunk’ın sade ama anlamlı hikayesi, şövalyelik kavramının sadece unvanlardan ibaret olmadığını, aksine yürekte taşınması gereken bir erdem olduğunu hatırlatıyor.


Uğurcan Çağlayan‘ın diğer yazılarını da okumak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

ASOIAF: Westeros’un Fethi

ASOIAF: Westeros, Targaryen’lerden Önce Nasıl Bir Yerdi?

Uğurcan Çağlayan
Tarih öğrencisi, kaşif ve yazar.

The Straight Story: “Öteki” David Lynch’in Filmi

önceki yazı

Mulholland Drive: Gerçek ve Hayal Arasında

sonraki yazı

Yorumlar

Yorumlar kapatıldı.

Bunlar da ilginizi çekebilir