Daha öncesinde Juno, Thank You For Smoking, Up in the Air filmlerinin yönetmenliğini yapan Jason Reitman, yeni filmi Saturday Night ile karşımıza çıkıyor. Oyuncu kadrosunda Gabriel LaBelle, Rachel Sennott, Cory Michael Smith, Ella Hunt, Dylan O’Brien, Emily Fairn, Matt Wood, Nicholas Braun, Cooper Hoffman gibi kalabalık bir ekibe sahip olan Saturday Night‘a; Willem Dafoe ve J.K Simmons gibi usta isimler de ufak rollerle katkı sağlıyor.
Oldukça kaotik ve teknik açıdan yoğun bir atmosferle kurgulanan Saturday Night, Amerika kültürü ve dünya için kült niteliğini kazanmış bir televizyon şovunun ilk yayınına hazırlanış akşamını anlatıyor. Günümüzde Saturday Night Live olarak adlandırılan Saturday Night‘in ilk yayınına kadar kargaşa ve mizahla geçen 90 dakikaya şahit oluyoruz. Set içerisinde; yazarlar sarhoş, senaryo eksik, oyuncular birbiriyle kavga ediyor, sette yangın var, her şey yıkılıp dökülüyor ve programın yıldızı olacak John Belushi sözleşmesini henüz imzalamış değil. Gösteri 90 dakika içerisinde yayına hazırlanmalı yoksa bu her şeyin sonu anlamına gelecek.
Kargaşa ve Bitmeyen Kaos
Neredeyse ilk defa bu kadar hızlı ve anksiyete dolu bir filmini izlediğimiz Jason Reitman, filmin senaryosunu Ghostbusters: Frozen Empire ve Ghostbusters: Afterlife filmlerinde beraber çalıştığı senarist ve yönetmen Gil Kenan ile beraber üstleniyor. Saturday Night, mitolojik anlatımı, kalabalık ve hızlı diyaloglarıyla süresi boyunca adeta üzerimize doğru geliyor. Programın hazırlanması için tasarlanan set, eğlenceli ve kaotik bir sirke dönüşüyor.
Jason Reitman‘ın ifadesine göre; Saturday Night‘da 80 diyaloglu rol ve sürekli yer değiştiren 80 adet arka plan oyuncusu yer alıyor. Filmin müziklerini yapan John Batiste, Alejandro González Iñárritu‘nun yönettiği Birdman‘i (2014) andıran, davul ritmiyle tasarlanan müzikleriyle filmin kaygı dolu atmosferine katkı sağlıyor. Patronların egoları ve istekleri; oyuncuların kimlik bunalımları, bağımlılıkları ve ruhsal sıkıntılarına karışıyor. Oyuncuların kargaşası, Saturday Night‘in sığmayan program süresi gibi film boyunca durulmuyor ve ekranı kaplamaya başlıyor.
Daha öncesinde kariyerinde Saturday Night‘da bir haftalık kısa bir çalışma geçmişine sahip filmin yönetmeni Jason Reitman, filmde tasarladığı kaosu ve tek çekim tekniklerini kullanmayı uzun zamandır istediğini söylüyor. Ayrıca tek çekim kullanımı açısından sinemanın başyapıtlarından olan Sebastian Schipper‘ın Victoria (2015) filmi hakkında şunları söylüyor:
Uzun zamandır gerçek zamanlı bir film yapmak istiyordum. Alman yönetmen Sebastian Schipper’in Victoria’sını izlediğimde “Aman Tanrım, başardılar.” diye düşündüm.
Jason Reitman, bu tür filmlerle bir “takıntısı” olduğunu ve “organize kaosa karşı gerçek bir ilgisi” olduğunu belirtiyor.
Kargaşa İçerisinde; Mizah, Kibir ve Teşhircilik
Film tüm kaosunun yanında mizahi öğeleri bolca kullanıyor. Ünlü komedyen Andy Kaufman ve Jim Henson’u canlandıran Succession dizisinden tanıdığımız Nicholas Braun, Matt Wood’un canlandırdığı diğer ünlü komedyen John Belushi ve Chevy Chase karakterini canlandıran Cory Michael Smith performanslarıyla filmin mizahi yönünü sırtlıyor. Bu üç kişi dışında da performans olarak filmin ufak rollerle büyüttüğü birçok karakter izliyoruz. Kamera program stüdyosunun koridorlarında kesintisiz bir hızla dolaşıyor. Oyuncuların hareketleri her zaman birbiriyle senkronize oluyor. Saturday Night‘ın ilk akşamının kaosu ne kadar fazlaysa filmin teknik kurgusu o kadar başarılı duruyor. Hızlı ve seri geçişler izleyiciye nefes alanı bırakmıyor. Bir an önce sonunu merak ettiren, tempolu ve son sürat ilerleyen bir sürat trenine dönüşüyor.
Filmin temposunun düştüğü kısımlarda ise başta Gabriel LaBelle (Lorne Micheals), Rachel Sennott (Rosie Shuster) yer alıyor. Daha öncesinde bir evlilik yaşayıp ayrılan ikili profesyonel olarak iş ilişkilerini büyütmeye devam ediyor. Çiftin hem duygu ilişkileri hem de iş olarak bağlılıkları, filmin dramatik ve nefes aldığımız kısımlarında öne çıkıyor. Ufak rollerde gördüğümüz Willem Dafoe’u kibirli bir yönetici olarak izlemek ve J.K Simmons’u canlandırdığı Milton Berle karakteriyle dans ederken görmek oldukça keyifli. Fakat Milton Berle için dönemin sahne arkasına ait oldukça karanlık bir perspektif de bulunuyor. Milton Berle’nin cinsel organı ile teşhircilik yaptığı sahne, yönetmen Jason Reitman’ın söylediği üzere, bizzat kulaklarından duyduğu bir durumu anlatıyor. Sahnede bu teşhirciliğe nişanlısı tarafından maruz kalan Chevy Chase’in karakterini canlandıran Cory Micheal Smith durum için Jason Reitman’ı şu sözlerle övüyor:
Jason Reitman, Milton’ın kendisini çeşitli insanlara ifşa ettiği birçok hikayeden ilham aldı. Milton, kendi durumundan çok gurur duyuyordu ve bunu göstermeye istekliydi. Bugün, bu tür davranışlardan uygun şekilde kurtulamayan insanlar var. Bu yüzden bunu yapmasıyla tanınması büyüleyici.
Döneme Ait Anlatı ve Referanslar
Filmin Saturday Night oluşumunu sağlayan tüm isimlere manevi bir saygı duruşunda bulunuyor. Bu yüzden o dönem içerisinde yaşayan insanların ve Saturday Night takipçilerinin anlayacağı birçok karakter ve sayısız referans bulunuyor. Dolayısıyla, o dönem içerisinde yaşayan insanların ve Saturday Night takipçilerinin anlayacağı birçok karakter ve sayısız referans bulunuyor. Filmin senaryosunu yazan Jason Reitman ve Gil Kenan bu tutumlarıyla bir tercih yapıyorlar. Hikayeyi, o döneme hakim olmayan insanların filmin teknik unsurları hariç içselleştirmekte zorlanacağı bir anlatımla tasarlıyorlar.
Filmin, diğer karakterlerine kıyasla derinleştirdiği Matt Wood‘un canlandırdığı John Belushi karakterinin, sözleşmeyi imzalamaması o döneme hakim birçok insan için ilginç ve nostaljik bir etki yaratsa da, filmi o döneme hakim olmadan izleyen insanlar için aynı etkiyi yaratması zor. Ya da hayatını trajik bir şekilde kaybeden bir karakteri (yine John Belushi) o insanın hayatına hakim birisi olarak izlemek farklı bir deneyimken, karakteri sadece filmde tanıyan birisi için söylenenlerin eksik kalması beklenebilir bir durum. Bu gibi sebeplerden filmin anlatı ve derinlik olarak belirli bir kesime daha hitap etmeyi tercih ettiğini söylemek mümkün.
Saturday Night bir nevi mitolojik bir program anlatımını esas alarak bizi programın ilk akşamına götürüyor. Yaratmak istediği tempo ve yer vermek istediği kalabalık kadrosu yüzünden anlatı olarak yalnızca belirli bir kesime hitap etmeyi tercih ediyor.
Ahmet Duvan‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Yorumlar