1

Gişe filmlerinde artık pek göremediğimiz önemli bir denge var. Hem yetişkinlere hitap edecek kadar olgun hem de genç yaştaki izleyiciyi cezbedecek kadar sevimli filmlerin sayısı gitgide azalıyor. Sinemanın her şeyi olduğu gibi veya sulandırarak anlatma ısrarı, birçok şey gibi bu ince çizginin de şaşmasına neden oldu. Durduk yere giren espriler, artık neredeyse hiç göremediğimiz romantik dinamikler, alt metinsel bir yaklaşımdan yoksun senaryo tasarımları vesaire derken bir an olsun seyircinin ilgisini kaybetmek istemeyen, dolayısıyla kimsenin bam teline basmamak için özen gösteren ılık işler izler olduk.

Kaybedilen bu ekolün en büyük temsilcilerinden biri Disney ve Pixar işleriydi. Star Wars ve Marvel’ın Disney çatısına girmesiyle marka değeri yüksek işlere yöneldiler ve orijinal projeler üretmek konusunda geri kalmaya başladılar. Öyle bir dönemde karşımıza çıkan Zootopia (2016), barındırdığı politik dokunuşlarla hem bir dedektiflik macerası sunuyor hem de kozmopolit yaşama sinmiş ırkçı eğilimlerden dem vuruyordu. Birçok farklı hayvan türünün yaşadığı bir şehirde yırtıcı türleri manipüle ederek kriminalize etmeye çalışan yardımcı belediye başkanı, alışılmadık şekilde gerçek hayattan tanıdık olduğumuz bir düşman tiplemesiydi. Dolayısıyla, gözler Zootopia’nın kapılarının tekrar aralanacağı devam filmine yöneldi. Yaklaşık dokuz yıllık bir aranın ardından gelen Zootopia 2, öncülünün hünerlerini tekrar sergileyen bir yapım olarak çoğu seyirciyi mutlu edeceğe benziyor.

Zootopia 2 Film İncelemesi Arakat Mag 2025 Disney Studio Jared Bush Byron Howard Ginnifer Goodwin Jason Bateman Ke Huy Quan Cem Yılmaz

Sürüngenlerin Geri Dönüşü

Yardımcı belediye başkanı Bellwether’ı yakalamalarının ardından Judy Hopps ve Nick Wilde ikilisi, nihayet polis departmanındaki konumlarını elde etmiş gibi gözükmektedir. Ancak kaçak mal taşındığı şüphesi ile yapılan bir operasyonda, ekibin geri kalanından kopuk bir şekilde hareket ederek bazı yüz kızartıcı hatalar yaparlar. Kendini daima kanıtlamaya çalışan idealist Judy ve haylazlıkta üstüne olmayan Nick’in arasındaki uyumsuzluklar bu vesileyle göze batar ve bir süreliğine “partner terapisine” yollanırlar.

Bir daha hiçbir davayı çözemeyeceklerine kesin gözüyle bakılan ikilinin tek şansı, yeni bir davayı çözüp itibarlarına tekrar kavuşmaktır. Bu esnada Judy’nin dikkatini ilginç bir şey çeker: Zootopia şehrinde her türden hayvanın bir arada yaşamasını sağlayan İklim Duvarları projesinin 100. yılı için yapılan kutlamalarda mucidin kendisine ait bir günlük sergilenecektir. Ancak Judy fark eder ki, kaçak mal taşıyan suçluların kullandığı kamyonun bir benzeri, kutlamaya ev sahipliği yapacak malikanenin etrafında da gözükmektedir.

Ortada şüpheli bir durum olabileceği ihtimaliyle davete katılan Judy ve Nick, günlüğün bir cinayetten dolayı uzun zamandır Zootopia şehrinde yaşamalarına izin verilmeyen sürüngenler hakkında önemli bilgiler taşıdığını fark eder. Söz konusu tür, vahşi ve tehlikeli oldukları iddiasıyla kovulmuş ve düşmanlaştırılmıştır. Gary De’Snake adlı bir yılan, bu günlüğü çalarak ailesinin şehre dönebilmesini sağlayacağını düşünmektedir. Tüm bu karmaşık olayların ortasına düşen ikili, olayı örtbas etmeye çalışan belediye ve haklılık payı olduğuna inandıkları Gary arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

İlk filmde yırtıcı hayvanların ötekileştirilmesi sonucu oluşturulan manipülasyon ortamı, bu filme de esasen o toprakların asıl sahibi olan sürüngenlerin kriminalize edilmesi üzerinden tekrarlanıyor. Bu tercih, özellikle Amerikan yerlilerine yönelik etnik temizlik politikalarını hatırlatsa da, 2016 çıkışlı filmin barındırdığı “empati” ve “hoşgörü” ana fikirlerini önümüze yeniden sunmakla yetiniyor. Karakter dinamikleri açısından ise durum pek farklı değil. Bir suçluyla çalıştığı için durmadan ideallerini korumaya çalışan Judy, bu kez Nick’in vurdumduymaz kişiliği ile çatışmaya başlıyor. Toplumun arınmasını sağladıkları önyargıları benzer şekilde silkeleyerek birbirlerini daha iyi tamamlamaya ve farklılıklarına saygı duymaya başlıyorlar. Senaryosunun -yeni bölgeler ve hayvan tasvirleri haricinde- neredeyse tamamen ilk filme yaslandığı Zootopia 2, 2020’lerin politik atmosferinde söylemlerini güncellemeye pek yeltenmiyor. Dolayısıyla, asgari düzeyde çalışan tipik senaryosu zaman zaman inandırıcılık sorunları çekiyor.

Zootopia 2 Film İncelemesi Arakat Mag 2025 Disney Studio Jared Bush Byron Howard Ginnifer Goodwin Jason Bateman Ke Huy Quan Cem Yılmaz

Güncellenemeyen Politik Zemin

Aynı Zootopia‘da olduğu gibi burada da asıl düşmanımız, belediye yönetimini manipüle eden üst sınıf figürler. Bu figür, ilk filmde siyasetin zorlu basamaklarını tırmanmak için kendini haklı gösterebileceği bir kargaşa yaratmak isteyen koyun Bellwether’dı. Zootopia 2‘de ise son derece varlıklı bir aile olan Lynxley’ler, bu sahte tarih yazımının asıl mimarları olarak karşımıza çıkıyor. Filmin yeni dönem politik eğilimlerden yararlandığı bir alan varsa, sanırım o da zenginlerin hedef haline getirildiği “eat the rich” konseptini uygulaması. Zootopia‘nın satirizasyondan yoksun ve sadece hayvanların kişileştirilmesi üzerinden cazibesini sağlayan dünyasında bu konsept o kadar da utanç verici bir şekilde işlenmiyor. Ancak sömürgeciliğe, kitlesel manipülasyona ve kirli siyaset alanına dair söylem üreten bir film için yadsınamaz şekilde saf ve bariz bir alt metinden söz ediyoruz.

Buradaki en büyük sorunlardan biri, polis şiddetinin gündemde hiç olmadığı kadar yer tuttuğu 2020’ler atmosferinde, polislik yapan karakterlerin vicdani bir ikilem yaşamasına alan bırakılmayışı. Yaşanan her şeyin sorumlusu hikayede belli ve halkın/devlet birimlerinin kendi içinde taşıdığı zararlı eğilimler neredeyse hiç gündeme gelmiyor. Mesela bir sahnede Nick’in sürüngenlerden nefret ettiğini söylediğini duyuyoruz, ancak senaryo ne onun bu duygularını onaylayan toplumsal yanılgılara ne de bir polis olarak taşıdığı ahlaki dilemmaya parmak basıyor. Gerçekler ortaya çıktığı anda bilinçlenen ve taşıdıkları tarihsel yükü bir anda geride bırakan bir toplum tasviri görüyoruz. “Sistemi içeriden düzeltmek” üzerine bir filmmiş gibi gözüken Zootopia 2‘nin en büyük zaaflarından biri bu: iyiliği sadece sevimli bir başkaldırı olarak göstermek. Zira hikaye, yıllarca beslenen ırkçı eğilimlerin toplumsal düzlemde nasıl yer ettiğini neredeyse hiç keşfetmiyor.

2025 gibi bir yılda tekrardan böyle politik bir alt metne yer verildiğinde açıkçası biraz daha güncellenmiş olmasını bekliyordum. Ancak Zootopia 2, dünya kurma konusunda çok daha somut ve bütünlüksüz bir yaklaşım sergiliyor. Filmin tamamen bir espri malzemesi olarak kullandığı kozmopolit şehir; içindeki sosyal dinamiklerle değil, sevimli yaşam manzaraları ile tanıtılıyor. Kuyruk bırakan bir kertenkele, jonglörlük yapan bir fok balığı, dillerinin yapışacağını bile bile buz yalayan lamalar, durmadan gözden kaybolan dağ keçileri… Filmin kısa kesitler halinde birer şaka olarak gösterip terk ettiği bu etmenler, nadiren anlamlı bir hikaye eşlikçisine dönüşse de, çoğu zaman güldürmekle yetiniyor. İlk filmde gördüğümüz yavaş konuşan tembel hayvan Flash veya The Godfather edasıyla mafya yöneten fare ailesi gibi ilginç karakterler de yaratılamamış, hatta Zootopia 2 onları geri getirerek eksiklerini nostalji sayesinde örtmeye çalışıyor. Yine de, sürüngen bölgesinden kaçma sekansı ve The Shining referanslı labirent sahnesi, bu boşluğu biraz olsun kapamaya yetiyor.

Zootopia 2 Film İncelemesi Arakat Mag 2025 Disney Studio Jared Bush Byron Howard Ginnifer Goodwin Jason Bateman Ke Huy Quan Cem Yılmaz

Keyifli Ama Unutulası Bir Devam Filmi

Yetişkin animasyonlarının Disney ve Pixar üretimlerine taş çıkardığı bugünlerde, insan Puss in Boots: The Last Wish‘teki gibi bir anksiyete/ölüm korkusu anlatısı, Transformers One‘daki gibi sahici bir sistem eleştirisi veya Spider-Man: Across the Spider-Verse‘teki gibi meta bir yapıbozumu bekliyor. Zootopia 2, türün son dönemdeki estetik dönüşümünden tamamen uzakta ve 2010’larda çıkmış olsa asla yadırgamayacağımız bir sıradanlıktan mustarip. Yaptığı en iyi şey, öncülünün beğenilen yanlarını tekrarlamak ve onların fena olmayan birer varyasyonunu sunmak. Dolayısıyla ortaya çıkan yapım, azımsanmayacak derecede akıcı ancak bir hayli unutulası bir tecrübe vadediyor.

Filmin yetişkinlere en çok hitap eden noktası ise popüler kültür referansları.  Michael J. Fox, Dwayne Johnson, Macaluay Culkin, Shakira gibi ünlü isimlerin ufak cameo‘lar eşliğinde karşımıza çıktığı filmin yerli seslendirme kadrosunda ise Cem Yılmaz dikkat çekiyor. Daha önce ilk Zootropolis filminde de Nick rolüyle karşımıza çıkan ve birçoğumuzun Cars 2‘deki İtalyan araba Francesco olarak hatırladığı Yılmaz, burada da hem animasyon modellemesi ile birebir uyumlu hem de yerel dokunuşlarla bezeli bir performans sergiliyor. Ünlü isimlerin yer aldığı seslendirme kadroları haricinde Disney’in Avatar, Deadpool & Wolverine, The Fantastic Four, Toy Story gibi filmlerinin hayvanlarla tekrar canlandırılmış posterleri, Gucci’nin Zootopia evrenindeki versiyonu ve zamanında Kaliforniya valiliği yapmış Arnold Schwarzenegger benzeri yapılı bir belediye başkanı olan at gibi türlü referansa rastlıyoruz.

Kendini güncelleme konusunda oldukça yetersiz olan metni ve tembel senaryosuna rağmen, Zootopia 2 her yaştan insan için fena olmayan bir patlamış mısır eğlencesi sunuyor. Günümüzde bundan daha fazlasına ihtiyacımız olsa da, kabul edilebilir bir seyir keyfine sahip herhangi bir gişe filmine de özlem duyuyoruz. Bu açıdan, Zootopia 2 basit gizem örgüsü ve sığ politik yaklaşımı göz ardı edilerek konfor alanı içinde seyredilebilecek ortalama bir animasyon olarak hatırlanacaktır. Ancak Disney’den taze ve ikonik bir proje bekleyenler için sanırım bu doğru film değil.


Tunahan İbiş’in diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi Youtube, X ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Eternity: Ölsek de Beraberiz

The Running Man: Mermileri Manipüle Ederken

 

Tunahan İbiş
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği öğrencisi. Tam zamanlı izleyici, yarı zamanlı sinema yazarı ve editör.

Call of Duty: Black Ops 7: Nerede O Eski Oyunlar

önceki yazı

Erkan Yazıcı ile Doğudan Fragmanlar Filmi Üzerine Röportaj

sonraki yazı

1 Yorum

Bir yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir