Deadpool & Wolverine: Marvel’ın En İyi Multiverse Filmi

Ryan Reynolds‘ın yıllar boyunca mücadele ve emek vererek hayata geçirdiği Deadpool, FOX evreninin tökezlemeye ve sona yaklaştığı yıllarda herkesi şaşırtmış, tüm zamanların en iyi solo süper kahramanlarından biri olmayı başarmıştı. Aynı başarı Deadpool 2 çıktığında devam etse de hali hazırda batmasına ramak kalan FOX evreni, Dark Phoenix ve The New Mutants ile dibi boylamıştı. 2015 yılındaki rezalet Fantastic Four uyarlaması ile başlayan ve 2020’ye kadar uzanan çöküş döneminden çıkan iki iyi şey vardı: biri Deadpool filmleri, diğeri ise Wolverine‘in en iyi uyarlaması olan Logan filmi. En sonunda Disney’in FOX’u satın alması ile birlikte de bu evren bir nevi sona ermişti.

Disney’in FOX’u satın alarak X-Men ve Fantastic Four‘u da evrenine katacak olması elbette insanları heyecanlandırsa da MCU içerisinde de işler sarpa sarmıştı. Avengers: Endgame sonrası çıkan filmler ve diziler izleyicide etki bırakma konusunda zorlanırken, eleştirmenler tarafından da iyi yorumlar alamıyordu. 2019-2024 arasında vizyona giren yapımlar arasında Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings, Spider-Man: No Way Home ve Guardians of the Galaxy Vol. 3 dışında iyi etki bırakan filmler yoktu. Dizilerde ise WandaVision, The Falcon and the Winter Soldier, Loki, Hawkeye ve Moon Knight, diğer çıkan TV uyarlamalarına göre daha çok sevilse bile bu diziler dahi izleyiciyi ikiye bölmüştü.

2024 yılına geldiğimizde ise sonunda herkesin tek yürek yükseldiği ve heyecanlandığı bir süper kahraman filmine kavuşuldu. Deadpool serisinin üçüncü halkası olan, Disney’in FOX evrenine bir nevi “hoşça kal” dediği Deadpool & Wolverine vizyona girdi. Marvel’ın Deadpool uyarlaması insanları “yeterince küfürlü olmaz, şiddet azalır” diye korkutsa da böyle bir şey yaşanmadı. Özünden hiçbir şey kaybetmeyen Deadpool, Ryan Reynolds‘ın önderliğinde, Shawn Levy‘in yönetmenliğinde serüvenini en iyi şekilde sürdürüyor. Hugh Jackman‘ın Logan sonrası veda ettiği karaktere dönüşü ise mükemmel.

Yazının bundan sonraki kısmı Deadpool & Wolverine filmi hakkında fazlaca spoiler içerebilir.

Deadpool Bu Kez Varoluş Krizinde

2018 yılında, Earth-10005’dan Wade Wilson, Cable’ın zaman yolculuğu cihazını kullanarak Earth-616’ya, yani Kutsal Zaman Çizgisi’ne gider ve burada Avengers’a katılmayı ister. Bunda yatan temel sebep ise artık önemli, saygı duyulan ve fark edilen biri olmak istemesi. Wade artık kız arkadaşı Vanessa’ya sürekli şakanın peşinde olan, her şeyi dalgaya alan, şiddet meyillisi birisinden çok daha fazlası olduğunu kanıtlama fırsatı aramaktadır. Sonucunda ise ne derse desin, ne yaparsa yapsın Avengers’a katılma isteği reddedilir. Altı yıl sonrasına gelindiğinde de Deadpool artık emekli olur, kız arkadaşı Vanessa ile ayrılık yaşar ve daha sonra arkadaşı Peter’ın yanında araba satıcısı olarak çalışmaya başlar.

Kusursuz bir aksiyon sahnesiyle açılan filmde, Wade Wilson’ın arkadaşlarından ve aşık olduğu kadından oluşan küçük dünyasına ve o dünyaya verdiği öneme fazlasıyla parmak basılıyor. Çünkü filmin merkezi de tam bu noktada oluşuyor. Wade Wilson, Deadpool kostümü içinde hala aynı olsa da, Wade Wilson olarak olarak artık öncelikleri var. Ailesi gibi sevdiği, onun küçük dünyasını oluşturan insanların yanında yer almak, bir nevi huzurlu yaşamak istiyor. Wilson, varlığının ve varoluşunun bir anlamı olmasını arzuluyor. Deadpool & Wolverine‘i inanılmaz komik olduğu kadar dokunaklı yapan da bu mevzuların hoş bir şekilde aktarılmasından geçiyor.

Wilson’ın doğum günü partisi sırasında Time Variance Authority, Wilson’ı yakalar ve onu Earth-616’ya katılmasını teklif eden Mr. Paradox’a teslim eder. Wilson’ın evreni Logan’ın ölümüyle anchor being‘ini kaybeder. Yani bu evreni güçlü tutan, yok olmasını önleyen karakter artık yoktur ve Deadpool, çoklu evreni dolaşarak zaman çizelgesini kurtarmak için Logan’ın bir varyantını bulmak ve ona yardım etmesini sağlamak zorundadır. Filmin olay örgüsündeki bu oluşum ise multiverse meselesinde anahtar rol oynuyor. Çünkü Marvel’ın 5 yıldır uğraştığı, çok kez denediği ama bir türlü beceremediği çoklu evren anlayışı, bu filmde -sonunda- en doğru şekilde kullanılıyor. MCU zaman çizelgesinin ötesinde, hatta FOX evrenindeki filmlerin de ötesinde bir dünyaya kapı açılıyor. Bu kapıdan girdikten sonra ise Deadpool üçlemesindeki en eğlenceli filme konuk oluyoruz.

Şimdiye Kadarki En Meta Deadpool Filmi İle Karşı Karşıyayız

Deadpool’un bu zamana dek dördüncü duvarı kırması ve izleyici ile iletişime geçmesi zaten alışkın olduğumuz ve karakterin yapısında olan bir şey. Fakat bu kez çok daha fazlası var, Deadpool çoklu evrenler arası dolaşırken ve karakterlerle iletişime geçerken meta anlatımı benimsiyor ve bunu muazzam yapıyor. Wade Wilson resmen Marvel, Disney ve FOX üzerine konuşmadan duramıyor ve hem bu firmaları, hem de tüm karakterleri en alaycı biçimde ele alıyor. Bu da hali hazırda izleyiciler için özel hazırlanan easter eggleri, tonlarca sürprizi ve cameoları çok daha eğlenceli hale getiriyor.

Bu yolculukta karşınıza çıkan her karakter -Wolverine dışında- bu filmin havasına göre yeniden şekilleniyor ama özlerinden de bir şey kaybetmiyor. Wolverine ise bunalımda ve tamamen depresyonda. Ailesi dahil her şeyini kaybetmiş, boş vermişliği ve kendini beğenmişliği yüzünden büyük bir suçun yükünü taşıyan, artık sarhoş gezmek ve ölümle tanışmak dışında dünyadan hiçbir beklentisi olmayan bir karakter olarak portre ediliyor. Bu da onu film için en doğru Logan varyantı yapıyor. Wade Wilson da Logan da benzer arayıştalar. Wilson, onun için önemli olan insanları korumak, kahraman olduğunu göstermek ve önemli olduğunu kanıtlamak istiyor. Logan ise yeniden bir kahraman olduğunu hatırlamak, bu kez doğru olanı yapmak ve giydiği kostümün ağırlığına değmek istiyor.

“Sen hep yanlış kişiydin, ta ki yanlış olmaktan çıkana kadar” diyaloğu aslında Logan’ı en doğru tarif eden cümle haline geliyor. X-Men her ne kadar çizgi roman içerisinde içerisinde bulundurduğu her karakteri ön plana çıkarsa da, FOX’un sinematik evreninde Wolverine zamanla öncelik ve en önde gelen karakter haline geldi. Bu yüzden filmde de böyle takdir görüyor ve sadece koca bir evrendeki bağlantı gücü değil, aynı zaman X-Men’in yüzü olarak görülüyor. Ki bu da ikili arasında geçen diyaloglarda, Deadpool tarafından da yineleniyor. Böylelikle FOX’un Wolverine mirası Marvel tarafından da gereken saygıyı görüyor.

MCU’nun Geleceğine Yeni Bir Adım, FOX’un Evrenine Gerekli Veda

Deadpool & Wolverine, hikayenin oluşumunda ve olay örgüsünde cameo’lara yaslanmıyor. Elbette harika karakterler görüyoruz ve uzun yıllar sonra onları kısa süreliğine dahi görmek mutlu ediyor ama onlar Deadpool & Wolverine‘in çıktığı bu yolda sadece birer konuk. Yolculuğun önemli noktalarında geliyorlar ve gerekeni yapıyorlar. Bunun bir multiverse filmi olduğu düşünüldüğünde zaten olmaları gerekiyor ama film tüm gücünü onlara dayamak gibi bir hataya düşmüyor.

Deadpool & Wolverine, FOX’un sinematik evreninden MCU’ya geçişin bir temsili haline geliyor. Bu yapılırken gerekli vedalara olanak tanınıyor, yarım kalan hikayeler tamamlanıyor ve geleceğe yeni bir adım atılıyor. Diğer yandan Deadpool’un karakter gelişimini ve Marvel’daki yeni rolünü görüyoruz, Wolverine’in ise MCU’daki geleceğinde açılan yeni olanakların farkına varıyoruz. Bunlar film içerisinde sadece bir “event” olarak da kalmıyor. Fan service gibi bir noktaya düşülmüyor çünkü ortada ne anlattığını bilen bir film var.

Özellikle villain olarak iki karaktere yer verilmesi hikayeyi ve durumu daha eğlenceli kılıyor. Mr. Paradox ile birlikte Cassandra Nova’ya da yer açılıyor. X-Men’in kurucusu Profesör Charles Xavier’in parazitik ikizi olan Cassandra Nova, Xavier’inkine benzer güçlü telepatik yeteneklere sahip bir karakter. Acımasız doğası ve telepatik güçlerini kullanarak başkalarını manipüle etme ve kontrol etme yeteneğiyle de ön plana çıkan karakterde, kimlik, ikilik ve insan doğasının karanlık tarafı gibi temalar görülüyor ve sıklıkla Xavier’in barış ve bir arada yaşama ideallerine karşı bir tezat oluşturuyor. Filmde ise sahip olduğu tüm özellikler en iyi şekilde kullanılmakla kalmıyor. Hem onun güçlü doğasına yer açılıyor hem de gelecek X-Men filmleri için de devam eden hazırlığa güçlü bir adım atılıyor. Özellikle filmdeki Wolverine ile olan iletişimleri hem Cassandra için hem de Logan için oldukça önemli anlar yaratıyor.

Deadpool & Wolverine ile Birlikte MCU’da Aranan Taze Kana Kavuşuldu

Deadpool & Wolverine‘in beraber çalıştığı ve ekipçe hareket ettiği bir film izlemeyi uzun zamandır bekleyen seyirci arzu ettiği yapıma kavuşurken, Marvel ise “bayatladı” olarak görülen sinematik evrenine gereken taze kanı sonunda buluyor. Ryan Reynolds da formundan hiçbir şey kaybetmemiş. Çünkü yapılan espriler ve şakalar tam yerinde ve salondaki herkesi kahkahaya boğacak kadar iyi. Hugh Jackman ise 25 yıldır canlandırdığı karakterde yüzünün ne olursa olsun asla eskimeyeceğini kanıtlıyor. Wolverine ile nasıl üstün performans sergileyebileceğini yeniden tüm dünyaya kanıtlıyor.

Bazı sahneler çok fazla parodileştirilmiş hissiyatı yaratabilir ama bu filmin Deadpool’un absürt zihninde yönettiği ve yönlendirdiği bir zaman çizelgesi olduğunu unutmamak gerekiyor. Ryan Reynolds‘ın bu noktada tamamen özgür bırakıldığı çok açık. Onun vizyonu ile film, Deadpool’un karmaşık zihnine ve çoklu evrenin hiçlikteki kargaşasına uzanan bir deneyim sunuyor. Deadpool & Wolverine, süper kahramanlarla büyüyen genç yetişkinlerin yıllardır gerçekleşmesini istediği en çılgın hayallerinden biri gibi.

Deadpool & Wolverine, izleyici kitlesine göre Infinity War ve Endgame kadar destansı gelmeyebilir ama No Way Home‘un yarattığı heyecana rahatlıkla ulaşabiliyor. Marvel’ın en sevilen iki anti-kahramanını aksiyon, mizah ve duygu fırtınasında bir araya getiren film, kesinlikle son yılların en iyi MCU deneyimi olmayı başarıyor. Görsel efektler, Marvel’ın Endgame sonrası çıkan her filminde olduğu gibi bazı yerlerde göze batsa da çok fazla rahatsız ettiği söylenemez. Shawn Levy‘nin yönetmenliği ise Tim Miller ve David Leitch kadar etkilisi olmasa da beklediğimizden çok daha iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Özellikle filmin şiddet dozunu göz önüne aldığımızda, o sahnelerin etkileyiciliği gerçekten çok iyi sağlanmış.

Kısaca, Deadpool & Wolverine, cesur ve yaratıcı riskler alarak MCU’ya ferahlatıcı, büyük bir katkı yapıyor. Olay örgüsü ve anlatı derinliği kimine göre “yetersiz” gelecektir fakat söylediğim gibi, bu filmin Deadpool’un zihninden çıkan bir kargaşa olduğunu hatırlamak ve iki evren arasında köprü kurarak, geçmişe veda, geleceğe ise kucak açma görevi gördüğünü hatırlatmak gerekiyor. Bu görevi doğru şekilde işleyip, aynı zamanda filmin kendi hikayesini oluşturup başarıyla tamamlamak zordur, Deadpool & Wolverine ise zoru başarıyor.

MCU’nun Yeni Rekor Kıran Filmi Olabilecek Mi?

Endgame ve dünyada yaşanan pandemi sonrası düşüşe geçen MCU’da işler pek yolunda gitmediği bilinen bir durum. Bu süreçte Marvel, en büyük çakılmayı ise Black Widow, Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings, Eternals, Ant-Man and the Wasp: Quantumania ve The Marvels ile yaşamıştı. MCU’da 2020 sonrası Spider-Man: No Way Home dışında 1 Milyar Dolar üstüne çıkan film de olmadı. Bakıldığında Doctor Strange in the Multiverse of Madness, 1 Milyar $’a yaklaşsa da şişkin bütçesi yüzünden kar edemedi. Thor: Love and Thunder ve Black Panther: Wakanda Forever gibi beklentinin yüksek olduğu filmler ise kar etmeyi başardı fakat umut edilen 1 Milyar $’ı yakalayamadı.

2019 – 2024 arasında MCU’da vizyona giren filmlerin kazandığı paralara bu tablodan da kontrol edebilirsiniz:

MCU’nun Deadpool & Wolverine‘den en büyük beklentisi, onları yeniden 1 Milyar $’a ulaştırarak barajın üstüne çıkılması. Dünya çapında büyük heyecan uyandıran filmin, en azından $1,131,416,446 kazanan Captain Marvel ve $1,131,927,996 kazanan Spider-Man: Far From Home‘u geride bırakması tahmin ediliyor. Eğer bu başarı gerçekleşirse, Deadpool & Wolverine, $783,112,979 kazanan Deadpool (2016) ve $785,046,920 kazanan Deadpool 2‘yi (2018) de geçerek üçlemedeki en başarılı ve en kar eden film olacak.

Ferit Doğan‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

MaXXXine: Hak Ettiğim Hayat

Twisters: Fırtınalardan Gelen Travma