Marvel Sinematik Evreni yeni faza geçtiğinden bu yana ne yazık ki sevenlerine bir türlü önceki fazdaki kadar ikonik ve başarı filmler sunamadı. Hatta dizi konusunda filmlerden daha iyi bir yol izlediğini söyleyebiliriz. WandaVision (2021) ve Loki (2021) yenilikçi fikirleri dizilerinde kullandılar. Doctor Strange in the Multiverse of Madness (2022) bekleneni veremedi, Black Panther: Wakanda Forever (2022) ile toparlamaya başladı derken Ant-Man and the Wasp: Quantumania (2023) ile MCU’nun en kötü filmlerinden birisine imza atıldı. Bunlara rağmen ufukta beklenen bir umut, bir kurtarıcı vardı, evet o kişi James Gunn’dı…
Guardians of the Galaxy vol 3, çeşitli badireleri atlatmış olan ekibimizin yerleşik ve sakin bir hayata geçiş çabaları ile başlıyor. Star-Lord, Gamora’nın yokluğunu kabul edememiş derbeder bir durumdayken Rocket’ın karanlık geçmişi ekibin karşısına çıkıyor. Bu yeni macerada bir kez daha birbirine kenetlenen ekip Rocket’ı, tanrıcılığı oynayan The High Evolutionary’nin elinden kurtarmaya çalışıyor.
2014 senesinde ilk Guardians of the Galaxy ile Marvel evrenine yönetmen/senarist olarak katılmış olan James Gunn üçüncü filmde de serinin tonunu ve istikrarını korumaya devam ediyor. Ancak vol 3, serinin önceki filmlerine göre daha duygusal ve alt metni daha dolu bir hikâye ile karşımıza çıkıyor. Rocket’in geçmişine odaklanılan ve geçmişinden gelen kötülerle yüzleşilen filmde yaratılış, yaratıcının varlığı gibi felsefi konular ele alınıyor.
Dine ve mitolojiye ait işitsel ve görsel göndermeler yer alıyor. Rocket’ın ve diğer pek çok hayvanın deneylere maruz kaldığı anlar ise etkili ve acı bir şekilde izleyicinin içine işliyor. Ajitasyon veya zorlama olmadan duygulara hitap etmeyi başarıyor. Bu farklara rağmen ilk iki filmdeki nokta atışı mizahından ve deli dolu aksiyonundan ödün vermiyor. Gunn, bu filmde daha sert dövüş sahneleri ile daha korkunç yaratıklar kullanarak DC evreni için yaptığı The Suicide Squad’ta (2021) olduğu gibi cesur davranıyor. Yönetmenin seriyi başka ellere bırakmamasının en büyük göstergelerinden birisi de yaşananlarla değişen ve gelişen karakterler oluyor. Serinin önceki filmlerini bilenler karakterlerin filmde girdikleri ruh hallerini ve motivasyonlarını iyi bir biçimde algılayabiliyor.
Ana oyuncu kadrosu hemen hemen aynı olan filmde ekibe Kraglin karakteri ile Sean Gunn (James Gunn’ın kardeşi), Cosmo the Space Dog karakteri ile Maria Bakalova (ses) ve filme baş kötü olarak The High Evolutionary karakteri ile Chukwudi Iwuji dahil oluyor. Oyuncu performansları yönünden de herhangi bir zayıflık veya eksiklik göze çarpmıyor. Ancak Sylvester Stallone’un Stakar rolü ile yok denecek kadar az gözükmesi nedeni anlaşılamayan bir tercih oluyor. Oyuncunun ne hikâyeye ne de atmosfere herhangi katkısı oluyor.
Filmin önceki filmlerden geri kalan, zayıf olan tek yönü ise ne yazık ki serinin imzası niteliğinde olan nostaljik şarkı kullanımı oluyor. İlk film çıktığında kullandığı şarkılar ve şarkıların sahnelerle olan uyumu ile büyük bir başarı elde edip diğer Marvel filmlerinden ayrılıyordu. Fakat bu sefer hem seçilen şarkılar ilk iki filmdeki kadar vurucu olamıyor hem de dengesiz ve uyumsuz bir şekilde kullanılıyor, şarkılarla sahneler ritmi yakalayamıyor. Serinin bu yönünü sevenleri bir tık üzecek gibi gözüküyor. Ancak filmin tek zayıf yönü bu olduğu göz önüne alındığında iyi yaptığı kalan her şey ile rahatlıkla görmezden gelinebiliyor.
Guardians of the Galaxy vol 3, MCU yeni fazının kurtarıcısı, göz bebeği olmayı başarıyor. Duygusallığı, karanlık yönleri ve dolu alt metni ile seriye yeni bir soluk getiriyor. Başarılı mizahı, baş döndüren aksiyonu ve etkileyici sinematografisi ise kaldığı yerden devam ediyor. Şarkı kullanımı önceki filmlerine göre zayıf kalıyor olsa da son zamanların en iyi Marvel filmi olarak vizyonda yerini alıyor. Anlaşılan James Gunn hem MCU’nun hem de DCU’nun kurtarıcısı, dahi çocuğu olma konusunda kararlı…
NOT: IMAX 3D deneyimleyip filmin hakkını vermenizi şiddetle tavsiye ederiz.
Instagram hesabımızda 2 kişiye çift kişilik Guardians of the Galaxy vol 3. IMAX bileti hediye ediyoruz. Katılmak için;
Çekilişin kazananları filmin vizyona girdiği gün saat 16:00’da açıklanacaktır.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Buğra Mert Alkayalar’ın daha önceki yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Yorumlar