0

Neredeyse 20 yılı bulacak olan Marvel macerası yepyeni bir fikir ile yön değiştirmişti. Paralel evrenler üzerinden taptaze bir Thanos hikayesi çıkarmak isteyen Marvel maalesef artan içerik yüzünden düşen kalite ile bu taze fikrini doğru sunamıyor. Zaten kendi seyircisi de şikayetçi, Kevin Feige de bu durumu kabullenmiş vaziyette. Şahsen başlarda multi-verse fikrine oldukça sıcak baksam da artık geldiğimiz noktanın beni de pek tatmin etmediğini söylemem gerek. Herkes gibi ben de yeni supervillain olan Kang ile tanışmak için sabırsızlanıyordum. Loki’deki tanıtımı sonrası iyice ilgimi çekmişti. Lakin Ant-Man and the Wasp: Quantumania, beklentileri dolduracak bir devamlılık sunamıyor. Film, görsel anlamda etkileyici olsa da konu-hikaye anlatımı ve karakter tasarımına gelince maalesef etkileyiciliğini kaybediyor.

Filmin Konusu

Kısaca konusuna değinelim… Scott Lang, nam-ı diğer Ant-Man’in kızı Cassandra Lang’in kuantum dünyasına açılan portalı, içeride sır gibi saklanan bir ismin dikkatini çekince, Lang ailesi kendini bir anda içeride bulur. Yıllarını kuantum dünyasında geçiren Janet’ın rehberliğinde hayatta kalmaya çalışan aile aynı zamanda Janet’ın onlardan sakladığı gerçekleri de sırasıyla öğrenir. Kuantum dünyası, bir fatihe ev sahipliği yapmaktadır ve bu kişi, artık dışarı çıkmak için sabırsızlanıyordur.

Özellikle Loki’deki performansı ile Jonathan Majors, beklentilerimi arşa çıkarmıştı. Kafa karıştırıcı diyalogları ve paralel evrenlerdeki “diğer” varyantlarının pek de insan canlısı olmaması yepyeni bir yıkım hikayesinin temelini atmıştı. Acaba bu “fatih” denen kişi lakabını nasıl kazandı sorusuna cevap vermek de Marvel’ın asli görevi olmalıydı. Gelin görün ki Marvel, bu işi becerememiş. Buradaki başarısızlık da maalesef Ant-Man and the Wasp: Quantumania‘nın görsel şamatadan öteye gidememesine sebep oluyor.

Özellikle kötü karakterler için dolu bir arka plan hikayesi ve doğru yönlendirilmiş bir motivasyon, başarının sırrıdır. Bu konuda birçok örneğimiz var. Maalesef Kang, bunların hiçbirine sahip değil. Arka plan hikayesi oldukça bulanık, güçlerinin sırrı belirsiz ve motivasyonu sorunlu. Kuantum evreninde devasa bir imparatorluk kuran Kang’ın bunu neye dayanarak ve hangi kuvvetle yaptığı belli değil. Kıyafeti çok güçlü cevabının temeli yok. Sahip olduğu motivasyona neye dayanarak ulaştığı belli değil. Anlıyorum ki gerçek Kang ve motivasyonunu Loki‘nin ikinci sezonunda göreceğiz. Bu tercih de maalesef ilk ve bütünüyle tanıtıldığı filmde çok sakil ve alakasız kalmasına sebep olmuş.

Örnekleyerek daha iyi anlatabilirim. Thanos da hayatımıza bir anda girdi. Post-Credit sahnelerinde onun gelmekte olduğunu, ordularının New York’a saldırmasından her daim bir tehdit olduğunu biliyorduk. DC bile evren kurmada ne kadar başarısız olsa da Darkseid tehlikesinin yaklaşmakta olduğunu başarılı bir şekilde aktardı. Thanos da Infinity War’un daha ilk saniyelerinde bir anda hayatımıza girdi ve henüz ilk dakikalarda devrilmesi imkansız denilen Hulk’ı döverek gücünü ve ihtişamını gösterdi. Proxima, Ebony Maw gibi tarikatçi yaklaşıma sahip adamlarının fetvaları ve kendi ağzıyla yaptığı açıklamalarla Thanos, fikrini ve düşüncelerini film içerisinde birçok kez aktarmayı başardı. Öyle ki seyircileri bile bölecek kadar mantıklı konuşan bir kötü karakterdi. Kendi perspektifinden doğru bir motivasyonu vardı ve bizi buna ikna etmişti.

Kang, maalesef seyirciyi hiçbir konuda ikna edemiyor. Bir Marvel izleyicisi olarak ben de hikayede bir şey bulamayınca sıkılıyorum. IMAX ekranda birçok acayip yaratığın birbirine girmesi şahsen beni etkilemiyor. Çünkü bu kaosun bir sebebi olmalı ve film bu sebebi oluşturmada başarısız. Bu başarısızlık da maalesef 20 yıllık evrenin sonunu getirecek olan Multi-verse savaşının temelini doğru kuramıyor; havalı olan isminin altını doldurmuyor. Ve bu, final yapmaya doğru ilerleyen Marvel’ın kötü bir final yapacağının izlenimini veriyor.

Sözün özü… Ant-Man and the Wasp: Quantumania, görsel açıdan etkileyici bir iş olsa da herkesin merakla beklediği yeni kötü karakter Kang’ı başarısız bir şekilde tanıtıyor. Belirsiz, alakasız ve motivasyonu yersiz bir kötü karakter ile karşılaşıyoruz. Film, evrenin geleceğine katkıda bulunamazken ileriki projeler için de heyecanı baltalıyor. Kang’a karşı olan tüm merakımı bu filmle kaybettim. Loki’nin ikinci sezonunda tekrar karşılaşacağımız ve belli ki çok daha yakından tanıyacağımız Kang’ı umarım tekrar sevmeyi başarırız. Şimdilik, Kang, Thanos’un yaşattığı heyecanın yarısını bile yaşatamadı.

Valerii Ege Deshevykh‘in önceki yazılarını incelemek için;

Beklentilerin Altında: Winnie the Pooh: Blood and Honey

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

Kardeşlik, Özgüven ve Sınırsız Eğlence : Süper Mario Kardeşler Filmi

Previous article

Evil Dead Rise: Kanlı Terör Gecesi

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.