Evil Dead külliyatı şimdiye dek hiç hayal kırıklığına uğratmadı ve bu alışkanlık yeni filmiyle birlikte de devam ediyor. Evil Dead Rise mükemmel ama bu filmi sadece mükemmele indirgemek mümkün değil. İlk iki filmden sonra izlediğim en iyi, en vahşi, en kanlı, en heyecanlı, en sürükleyici, en ürkütücü Evil Dead filmi var karşımızda. Bruce Campbell ve Sam Raimi’nin yapımcılığı da sadece sözde değil, filmi izlerken bile projeye dahil oluşlarını buram buram hissedebiliyorsunuz. Onların güven onayı da her şeyi kanıtlıyor.
Filmin senarist ve yönetmenliği için Lee Cronin duyurulduğunda gerçekten mutlu olmuştum. Çünkü kendisinin bir önceki filmi olan The Hole in the Ground ona dair beklenti oluşturmama da yardımcı oluyordu. Eğer göz atarsanız ne kadar yetenekli olduğunu anlamak da hiç de zor olmayacak. Bu sahip olduğu yeteneği bu filmle de dünya çapında kanıtlaması onun için bir fırsattı. Haliyle beklentim de vardı, merak uyandırıcı ve keyifli olacağını hissediyordum ama bu denli iyi olmasını da asla beklemiyordum.
Filmin Ağırlıklı Tonu
Lee Cronin, Evil Dead Rise ile külliyat içerisinde hiç yapılmayanı yapıyor ve konsepti şehre, büyük bir binaya taşıyor. Tek gece, tek aile ve bazı komşular. Bu durum Evil Dead sevenler için ilk başta şüphe uyandırmış olabilir ama bu şüphe daha açılış sahnesinden itibaren yok oluyor çünkü ilk saniyeden son saniyeye kadar düşmek bilmeyen bir adrenalinle karşı karşıya kalacak ve o bina bir cehennemin kapısı olarak sizi bu deliliğin içinde hapsedecek.
Diğer yandan karanlık ton, elbette orijinal üçlemeden, Ash vs Evil Dead dizisinden de çok daha farklı bir yerde. Bu yönüyle Fede Álvarez’in 2013 yapımı Evil Dead yeniden çevrimine daha yakın. Fakat mizah anlayışını da asla kaybetmiyor. Kısacası alması gerekeni alıyor, alırken orjinalliğini bozmayan bir materyal yaratılıyor.
Orkestra Şeflerinin Kimyası
Lee Cronin, görüntü yönetmeni Dave Garbett ve bestecisi Stephen McKeon’ı vizyon sahibi orkestra şefleri olarak düşünebilirsiniz. Uyum ve tempo kusursuz. İnişler ve çıkışlar birbirini tamamlıyor. Kamera hareketleri ve kullanılan açılar estetik açıdan muazzam. Müziğin verdiği etki de kulağa hitap ederken zorlanmıyor bile.
Bunlara ek olarak, filmin makyaj ve görsel efekt ekibi de müthiş iş çıkarmış. Gerçekten şu olsaydı diyeceğim hiçbir şey olmadı. Şu olmasaydı diyeceğim de hiçbir şey yaşanmadı. Hepsi birbirini tamamladı ve tek bir şey oynasa her şey dağılır gibiydi.
Görsel Bir Araç, Amaç İse Eksikti: Ant-Man and the Wasp: Quantumania
Kardeşlik, Özgüven ve Sınırsız Eğlence : Süper Mario Kardeşler Filmi
Comments