0

Aktif diziler arasında en bayılarak izlediğim ve dördüncü sezonu ile final yapacağını öğrendiğimde çok şaşırdığım Succession izleyiciye veda etti. İlk üç sezonunda medya imparatorluğumuzun babası Logan Roy ve çocuklarının güç savaşını başarılı bir şekilde izleyiciyle buluşturduktan sonra “Acaba daha ne kadar iyi yapabilirler?” sorusunu hep şüpheyle soruyordum. Neyse ki bu sezon suratımıza bu sorunun cevabını tokat gibi çarpıyor.

HBO’da yayınlanan ve Jesse Armstrong tarafından yönetilen bu başarılı dizi, bu sene de aldığı adaylıklarla Emmy ödüllerine şimdiden damgasını vurmuşken, gelin beraber Roy ailesinin hikayesi bu sezon nasıl işlenmiş bakalım.

Succession Arakat MagNe Kadar İyi Olabilir Ki?

Beni de en çok korkutan sorulardan birisi bu başlıktaki soruydu. Çünkü bu kadar çok sevdiğim bir dizinin güzel bir şekilde final yapmasını istiyordum. Konu bakımından çok “basit” görünse de işlenişi, oyunculukları ve çekimleri ile sizleri çok güzel bağlayabiliyordu. Diziyi ilk defa duyanlar için konusunu hızlıca özet geçeyim:

Bir Amerikan medya şirketinin başında bulunan, inanılmaz derecede zengin Roy ailesinin güç savaşını anlatıyor dizi. Ailenin babası Logan Roy şirketin hem kurucusu hem de uzun yıllardır sahibidir. Logan’ın dört çocuğu ise şirketi devralma hırsıyla birbirleriyle ve babalarıyla rekabet ederler. Dördüncü sezon harici genel olarak bu hat üzerinde devam eden diziyi; oyunculuklar, çekimler ve müzikler güzel bir şekilde süslüyor ve seyircinin sıkılmamasını sağlıyor.

Üçüncü sezonun sonunda Logan, çocuklarını kazandıklarına inandırıp, Tom’un yardımı ile hepsini alaşağı etmişti ve sonraki sezon için güzel açık kapılar bırakılmıştı. Gojo satın alımı ve dört kardeşi ilk defa beraber izleyeceğimizi düşünmek heyecanlandırıyordu. Aslında ilk iki bölümde tarafların da belli olması ile az çok nerelere varabileceği tahmin ediliyordu dizinin ama on bölüm aynı şeye katlanılır mıydı bilmiyordum. Ta ki üçüncü bölümde yaşanan olaylara kadar…

Succession Arakat MagBaşıboş Bir İmparatorluğun Sonu Ne Olur?

Logan’ın beklenmeyen ve trajik ölümüyle birlikte medya imparatorluğu sahipsiz kaldı. Başıboş kalan imparatorlukların sonunu nasıl büyük karışıklıklar ve belirsizlikler bekliyorsa, Waystar Royco’yu da aynı şeyler bekliyordu. Kendi adıma izlediğim en iyi dizi bölümlerinden birisi olan “Connor’s Wedding” dizinin kalan 7 bölümü için hiç beklenmeyen bir yol haritası çizmişti. Dizinin devamında kardeşlerin arası ilk üç bölümden sonra ilk defa bozulma noktasına gelecekti. Çünkü her ne kadar insanlar Kendall, Roman ya da Shiv’e sempati duysa da iş yönetimi konusunda Logan kadar hiçbirinin bilgisi yok ve bu da şirketi kötü bir sona sürükleyecektir.

Bizim iş bilmezler, şirketin başına geçmesi için Kendall ve Roman’da karar kılar ancak Shiv tabi ki bunu gönülsüz bir şekilde onaylar ve direkt olarak ikisinin de kuyusunu kazmaya başlar. Gojo’nun CEO’su Mattson ile diğer iki kardeşinin düşündüklerine ters eylemlerde bulunur ama bunları kesinlikle onlara belli etmez. Tabi Mattson da bunlar yaşanırken boş durmaz ve tek amacı satın alımı tamamlamak olduğu için akıllı bir şekilde bir an önce bunu halletmeye çalışır. Logan’ın ölümünden sonraki kısım için de konusunu belirleyen dizi için kimi yerde yanlış kurgu tercihleri mi yapıldı acaba demedim değil. Çünkü dizi o sezon içinde izleyebileceğimiz en büyük olayı daha üçüncü bölümden vermişti. Bundan sonrası tamamen kardeşlerin arasındaki ihaneti izlemekle geçekti.

Succession Arakat MagOyunculuk Dersi

Kardeşlere değinmişken, burada bu diziyi çok iyi yapan faktörlerden birisi olan oyunculuğa değinmek istiyorum. Yukarıda da yazdığım gibi Succession aslında basit bir dizi. Zor olan ise bu basit konuyu insanların izlemesini sağlamak. Ben şahsen bir oyuncuyla empati yapabildiğimde (Bu lüks için de çok empatiye gerek olmayabiliyor aslında.) ya da oyunculuk performansından etkilendiğimde o yapımlara daha kolay bağlanabiliyorum. Succession oyunculuk anlamında kendisini yıllardır kanıtlayan bir dizi zaten ki bunu yayınlanmaya başladığı 2018 senesinden sonraki her ödül töreninde fark edebiliriz. Dizinin özellikle 3. ve 9. bölümlerindeki oyunculuk performansları gerçekten ödüllerin hepsini süpürecek derecede iyi.

Dizi zaten oyunculuk alanında bu sene neredeyse sadece kendisiyle yarışacak gibi duruyor. Bir yandan Kendall’ın satın alım için karşı oylama oluşturmaya çalışırken kurduğu kulisler devam ederken bir yandan da Shiv Mattson’ın kendisine ihanet ettiğini öğrenir ve deriz ki: “Bu sefer gerçekten birlik olup Mattson’ın kıçına tekmeyi basacaklar mı acaba?”. Tekrar saflarını sıklaştırmaya başlayan kardeşler arasında tatlı rüzgarlar esmeye başlar ve dizinin en eğlenceli ve final bölümü olduğundan en buruk izlediğim sahnelerinden birisi ortaya çıkar. Kardeşler kendi arasında karar verir ve Kendall tek başına yıllardır hayalini kurduğu aile şirketlerinin başına geçecektir.

Bitmeyen İhanet Döngüsü

E tabi Succession izlediğimizi unutmamamız lazım. Oylamada sıra Shiv’e gelince Shiv, Kendall lehine oy kullanmaktan vaz geçip Kendall’ın hevesini bir kez daha kursağında bırakmış oluyor. Bunun da sebebi aslında Logan. Logan her çocuğuna (Maalesef Connor hariç) bir gün şirketin başına geçebileceğine dair bir fikir aşılar ve belki de hiçbiri Kendall kadar istemese de yine de kendisi dışında birisinin o tahtta oturduğunu görmeyi kimse kolay kolay kabullenmez. Shiv’in Tom’u nasıl kullandığını biliyoruz ve bu noktada Tom üzerinden tamamen olmasa da kısmen güç sahibi olmayı seçti.

Devamında yaşanan sözlü ve fiziksel kavgalar, Kendall’ın (Kendi iddiasına göre en büyük çocuğun) bu sefer sonsuza kadar Waystar CEO’luğuna veda ettiğiyle yüzleşmesi hepsi aslında bu diziye yakışan senaryo tercihleri.

Aile Şirketinin Sonu ve Yeni CEO: Tom Wambsgans

Kendisi dizimizin en net kazananı ki net bir kazanan demek de yanlış. İlk göründüğü zamandan beri yaptığı her hamleyi akıllıca yapan, gerektiğinde karısına bile ihanet edebilen birisi Tom. Zaten Logan gibi bir adam onu bu kadar yakınında tutuyorsa bir bildiği vardır demek gerekiyor. Tam bir güç sahibi olmamasından dolayı kazanana en yakın demek daha doğru.

Bir Efsaneye Veda

2018 yılından beri hayatımızda olan bu efsane diziye bu şekilde veda etmiş olduk. Yıllardır “Acaba kim başa geçecek?” diye sorular sorduğumuz ve teoriler ürettiğimiz dizi Kendall’ın bomboş denize bakışları eşliğinde bize veda etti. Dilerim hak ettiği ödülleri de alarak bu başarılı dizi son kez güzel bir şekilde taçlandırılır. Başarılı karakter gelişimleri ve kaliteli dram işleri izlemeyi seven herkese tavsiye ederim.

Dizi bütün sezonlarıyla TOD’da yayında.

Kaybolmuş Bir Hikaye: The Witcher

Aramızda Sahtekarlar Var: Secret Invasion

Poyraz Akyol
Poyraz Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi. Film ve dizi izlemek onun en büyük tutkusu, oyun oynamak ise en büyük keyif kaynağı.

Ağustos’ta Başka Sinema’da!

Previous article

Kıskançlık ve Öfkenin Bir Gecesi: Mukavemet

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply

More in HBO