0

Eğer dünyanın en güçlü kişisinin Superman olduğunu düşünüyorsanız, maalesef yanılıyorsunuz. Bu konuda ısrarcı olan kişi de yanılıyordur. Ne Hulk, ne Superman ne de Thanos. Bu gibi saptırmalara, yalanlara kanmayın; oyuna gelmeyin. Dünyanın en güçlüsü, kesin bilgi, One-Punch Man Saitama San’dır. Ok?

2009 yılında kötü bir çizer olan ONE tarafından Anpanman örnek alınarak tasarlanan One-Punch man viral bir şekilde yayılarak 8 milyonluk bir tıklamaya ulaştı. 2012’de Yusuke Murata tarafından çizgi romana çevrilen web serisi zamanla kocaman bir fenomene dönüşür. Bu çılgın yükselişi de 2015’te anime olmasındaki yolunu açar. Madhouse’un yapımcılığını yaptığı anime zamanla değil anında milyonlarca insanın en sevdiği animelerden birine dönüşür.

Günümüzde sevilen birçok anime olmasına karşın One-Punch man’i ayrı kılan ana özelliği başrolündeki karakteri ve karıştığı maceralardır. Konusundan söz etmek gerekirse… 9-5 çalışmaktan bunalan Saitama, çocukluğundan beri süper kahraman olmak ister. Madem istiyorum neden olmuyorum diyerek çalışmalara başlayan Saitama 3 sene içerisinde yaptığı düzenli program ile aşırı güçlü bir süper kahramana dönüşür. Öyle ki, rakiplerini tek yumrukta devirmeyi başaran Saitama süper kahramanlıktan da sıkılmış durumdadır. Herkesi tek yumrukta devirdiği için bir türlü istediği süper kahramanlık hissini yaşayamayan Saitama çok uzun süredir kendisine meydan okuyabilecek, tek yumruktan öteye gidebilecek bir rakip aramaktadır.

One-Punch Man

Animelerin ilk bölümleri hatta ilk 10-15 dakikaları çok önemlidir. Size tüm seriyi izletebilecek aksiyon, hikaye özeti genelde bu kısımda verilir. One-Punch man de bunu hakkıyla yapıyor. Devasa bir canavarın istilası ile başlayan anime Saitama’nın gelişi ile heyecanlanıyor. Klasik kötü adam iyi adam laf yarışı sonrası ortada çılgın bir dövüş dönecek zannediyorsunuz ama hiç de öyle olmuyor. Çünkü Saitama, yine rakibini tek yumrukta deviriyor; üstüne üstlük bunu yaptığı için de kendine kızıyor.

Saitama’nın bütün olayı yumruğu değil. Yaşam tarzı, hayata bakışı, umursamaz tavırları, alışverişe olan merakı ve kötü adamların yaptığı konuşmalara kıl olması onu birçok anime karakterinden farklı kılan özellikleri. 20 saniyeden fazla kötü adam konuşması ya da kahraman hikayesi dinlemez, sıkılır. Keza görünüşü de birçok tabuyu kıran nitelikte. Süper kahraman dediğimiz genelde yakışıklı olur, karizmatik giyinir, afilli konuşmalar yapar. Saitama ise kel, turuncu tulum giyen ve pek konuşmayan biri. Konuştuğunda da marketteki indirimlerden bahsediyor Ama gelin görün ki ondan güçlüsü yok. Bu da süper kahraman tezatlığı oluşturuyor ki animenin ana konularından biri süper kahraman klişeleri ile dalga geçmek.

Birçok anime özellikle aksiyonları ile sevilir. One-Punch man de bir anime sevdalısının bekleyeceği aksiyonu fazlasıyla veriyor. Lakin bahsettiğim gibi Saitama, yumruktan ibaret değil. Birçok animeden farklı olarak One-Punch man, karakterinin absürt hayatına odaklanarak da onu kişisel olarak tanımamızı sağlıyor. 

Her bölümde olmasa da birçok kötü adamla karşılaşan Saitama, ne kadar umursamaz olsa da yaşanan kaoslara karışması gerektiğini, eninde sonunda süper kahramanlık yapması gerektiğini düşünüyor. Yani dünyayı kurtarmak istemese de süper kahramanlığı bir meslek olarak gördüğü için sıkıla sıkıla da olsa görevini yapıyor. Fakat işin komik yanı, girdiği her mücadeleyi tek yumrukta bitiriyor olmasına rağmen o yumruğa harcayacağı birkaç saniye bile ona bazen batıyor. Hele ki markette indirim varken şehre saldırı olursa karışıp karışmamak arasında hep ikilemde kalıyor.

Anime en başta Saitama’nın kişisel maceraları ile başlıyor. Ardından ona meydan okuyan, yenilgi aldıktan sonra çekirgesi olarak etrafında gezinen Genos ile beraber katıldığı maceralarla devam ediyor. Fakat animenin heyecanını arttıran bölümler sezon ortasında başlıyor. Süper kahramanların kategorize edildiği ve herkesin kategorisine göre canavarlarla dövüştüğü bölümler animenin en keyifli kısımları. Şehirler yaratıklar tarafından istila edildiğinde devlet yaratığa göre hangi seviyedeki süper kahramanların olayı çözmeye gidebileceğini belirliyor. Tabii ki işin tezat yanı, Saitama herkesi tek yumrukta deviriyor olmasına rağmen diğerleri kadar karizmatik olmadığı için düşük seviye kahraman olarak sınıflanır. Bu sebeple de beklediği işleri bir türlü alamaz. 

One-Punch Man

One-punch man, 2015’te yayınlanan 12 bölümlük ilk sezonunun ardından maalesef ikinci sezonu için uzun süre bekletti. Öyle ki bir ara geleceğinden bile ümitler kesilmişti. 2019’da bir 12 bölüm daha yayınlanan animenin devam edip etmeyeceği maalesef soru işareti. 

Daha önce birçok anime izlemiş biri olarak, One-Punch man kesinlikle diğerlerinden farklı türde bir anime. Bitmek bilmeyen aksiyon sahneleri, bazen anında biten aksiyonları ve onlarca kötü-iyi kahramanın bulunduğu anime tam bir cümbüş. İzlemediyseniz, duymadıysanız ya da bir türlü başlamadıysanız ilk işinizi One-Punch man’in 12 bölümünü bir çırpıda bitirmek olsun.

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

Devletin Soğuk Eli: The White Crow

Previous article

En İyisinden Daha İyisi: Spider-Man Far From Home

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.

More in Anime