Game of Thrones, belki de tüm zamanların en başarılı dizisi ve sona ermek üzere. Özünde bir kitap uyarlaması olan Game of Thrones, George R.R. Martin’in hikaye başarısı olsa da bir taraftan da David Benioff ile D. B. Weiss’ın da başarısıdır. Yapımcılar, dizi süresince kitaba ne kadar sadık kalmaya çalışsalar da bir taraftan da dramatik bir kurgu kurabilmek için kendilerinden verdiler. Hatta bu sebeple son sezon artık Martin’in kitaplarından çıktı. Yazar, son sezonun senaryosunu okumadığını söyledi.
Yapımcılar, diziyi mükemmel bir şekilde uyarlasalar da kitabın ne kadarını diziye uyarladıklarını biliyor musunuz? Kitap ile dizi kısmen paralel ilerliyor. İçerisindeki birçok detay gerek ufak gerek büyük değişikliklere uğradı. Kimisi dramatik kurgusu için kimisi teknik sebeplerden.
Size, kitap ile dizi arasındaki en büyük farkları derledik.
Daenerys’in Göz Rengi
Kitap ile karşılaştıracak olursak Emilia Clarke; gerek görüntüsü, gerek saçları, gerekse karakteri ile Khaleesi’ye birebir benziyor. Yapımcılar, Emilia Clarke’ı seçtikleri için fazlasıyla mutlular. Dizideki Khaleesi karakteri ile kitap arasındaki tek fark, Daenerys’in göz rengi. Targeryan olduğundan dolayı gözlerinin mor olması gerekiyordu. Yapımcılar, Emilia’ya renkli kontak lens vermiş ama oyuncu lensler ile rahat edemediği için mor renkten vazgeçmişlerdi.
Jorah’ın Greysacale Hastalığı
Jorah, Tyrion’u kaçırıp yollara düştüğünde nehirde, Greyscale hastalığına yakalanmış olan varlıkların saldırısına uğramıştı. Kendisine bulaşan hastalıktan ötürü de sevdiği Khaleesi’den aylarca uzakta kalmış, Sam’in mucizevi tedavisi sayesinde hastalıktan kurtulmuştu. Fakat, kitaba göre Jorah hiçbir zaman hastalığa yakalanmıyor. Onun yerine, dizide hiç karşılaşmadığımız Jon Connington hastalığa yakalanıyor. Hem de birebir aynı sebepten. Tyrion’u nehirde taşırken. Sadece senaristler, aynı hikayede Jon yerine Jorah’ı koymayı tercih etmişler.
Jon ve Arya da Warg
Jon, gece bekçileri ile yaşadığı maceralar/savaşlar, ardından da ölüp-dirilmesi ile oldukça enteresan bir macera yaşarken Arya da sokaklarda sürünmüş, ardından yüzsüzlerden suikastçi olma eğitimi almıştı. Onlar böyle çetrefilli maceralar yaşarken Bran, sadece kar kazığında oturup olanları izliyordu. Diğerlerinin yanında, biraz sıkıcıydı maalesef. Bran’ın hikayesi de yıllarca aradığı 3 gözlü kuzgunu bulmasıyla değişti. Öncesinde Warg olduğunun sinyallerini aldığımız Bran, 3 gözlü kuzgun sonrası Warg yeteneklerini limitsizce kullanmaya başladı. Fakat kitaba göre ailedeki tek Warg, Bran değildir. Jon ve Arya da aslında Warg’dır. Rüyalarında, kurtları Ghost ve Nymeria’nın bedenine girip seyahat ederler. Belki de hala Warg’lardır ama dizi bunu bize henüz göstermemiştir. Bilemeyiz.
Daario’nun Sakalları
Dizinin sıkı bir takipçisiyseniz, Daario Naharis karakterinin değiştiğini fark etmişinizdir. Kendisi ile ilk defa karşılaştığımızda uzun saçlı, tüysüz ama oldukça endamlı duran bir Daario vardı ve karakteri Ed Skrein canlandırıyordu. Fakat teknik sebeplerden kendisi diziden ayrıldı ve bir sonraki sezonda, kirli sakallı, tıfıl Michiel Huisman karşımıza çıktı. Kitaba göre, Daario Naharis karakterinin sakalı olması gerekir. Ama şimdiki gibi değil. Uzun sakalları bir mızrak gibi 3 tarafa ayrılan, bıyıkları altın, sakalları mavi renkte olan bir Daario olması gerekirken, dizi bize sadece kirli sakallı bir karakter gösterdi. Aynı şekilde kıyafetinin de altın sarısı olması gerekiyordu. Büyük ihtimal fazla kaçacağını düşündüler.
Victarion Greyjoy
Demir adalarının taht kavgası, dizinin gidişatını da değiştirdi. Theon, yeteri kadar erkek olmadığı için taht kız kardeşi Yara’ya kaldı. Fakat bir anda ortaya çıkan Euron, işleri değiştirdi ve tahtın gerçek sahibi oldu. Sonra Cersei’nin yanında yer alarak, Khaleesi’nin ordularını bozguna uğrattı. Hem de ne bozgun. Fakat kitaba göre Euron, tahtın esas sahibi değildir. Tahtın esas sahibi, dizide hiç görmediğimiz Victarion Greyjoy’dur. Ve ilginç tarafı, Victarion, Khaleesi tarafında yer almıştır.
Lady Stoneheart
Dizinin sıkı takipçileri, -artık- olmayacağını bilse de bir ümit Lady Stoneheart’ın bir yerlerden çıkacağını bekleyip durdu. Maalesef çıkmayacak. Çünkü dizi, Catelyn Stark’ı kitaba göre öldürmedi. Aslında Catelyn Stark, Red Wedding’de öldükten sonra ölü olarak kalmaz. Hatta Rob Stark, kitaba göre Lady Talisa ile evlenmediğinden, Talisa da orada ölmez. Gel gelelim, Catelyn Stark, ölüp ölüp geri gelmesi ile bilinen Beric Dondarion sayesinde hayata geri döner. Ama Beric, kendisi tam haliyle geri döndürmez. Böylece Catelyn Stark, Lady Stoneheart olarak geri dönmüş olur.
Grey Worm ve Missandei
Dizinin ara sahnelerini süsleyen Grey Worm ve Missandei aşkı kitaba göre hiçbir zaman yaşanmıyor.
Sansa ve Boltonlar
Dizinin, kitaba göre en büyük değişikliklerinden biri, Sansa ve Bolton ailesi hikayesidir. Kitaba göre, Sansa hiçbir zaman manyak Ramsay ile evlenmez. Hatta daha da ilginci, Sansa, hayatı boyunca Boltonlar ile hiç karşılaşmamıştır. Ramsay ile evlenen ise Sansa’nın yakın arkadaşı Jeyne Poole’dür. Jeyne, Ramsey’e Arya olarak tanıtılır ve kandırılmaya çalışılır. Fakat Ramsey de evlendiği kişinin Arya olmadığını bile bile Jeyne ile evlenir. Bütün tacizler ve öbür detaylar da kitapta mevcut.
Tyrion
Tyrion dizinin belkide en sevilen karakteri konumunda. Cüce olmasına rağmen cesur, bilge ve konuşmaları ile gönül çelen biri. Son sezonlara doğru artık bahsedilmese de Tyrion’un lakabı Imp’tir. Türkçesi küçük şeytan olan lakap ona görüntüsünden dolayı verilmiştir. Halbuki dizideki görüntüsüne bakacak olursak, öyle garipsenecek kötü bir tarafı yok. Bunun sebebi, görüntüsü kitaba göre tasarlanmadı. Normalde Tyrion, çok daha korkunç, şeytana yakın bir görüntüye sahip olmalıydı. Görselde de göreceğiniz gibi.
Yorumlar