0

CW, süper kahraman serilerinden biri olan Black Lightning’in duyurusunu yaptığında klasik bir dizi olacakmış gibi hissetmiştim fakat dizi beni fazlasıyla yanılttı. Klişeleşmiş süper kahraman temellerinden oldukça farklı bir yapıya sahip olan Black Lightning, sadece süper kahraman hikayesi olmakla kalmıyor aynı zamanda tabii ki derinlemesine olmasa da bir toplum fotoğrafı çekiyor. Fakat bu toplum fotoğrafını çoğunlukla siyahiler üzerinden kadrajlıyor. Son zamanlarda moda olan siyahileri yıldız yapalım, beyaz karakterleri siyaha çevirelim furyasının belki de en vurucu versiyonlarından biri Black Lightning. Çünkü temelinde övgüden çok eleştiri var.

Kısaca konusuna değinecek olursak… Jefferson Pierce, Black Lightning kimliğini hem kişisel hayatına zarar verdiği için hem de yararlı olma kısmını süper kahraman olmadan da gerçekleştirmek istediği için bırakmış bir okul müdürüdür. Siyahilerin çoğunlukta olduğu okulda bir müdür olan Jefferson, ne kadar düzenini sağlamış olsa da mahallenin gangsterleri öyle ya da böyle önüne çıkarlar. Suç, kendisine ya da yakınındakilere değmediği sürece umursamayan Jefferson, olaylar kızlarına dayanınca eski kostumüne geri döner ve tekrar kahramanlık yapmaya başlar. Tabii ne kadar kahramanlık yaparsanız yapın, insanlık, akıllanmıyor.

Black Lightning; süper kahramanın her bölüm yeni kötüleri dövdüğü, süper güçlü bir adama karşı mücadele verdiği bir dizi değil. Temelinde siyahi toplumuna karşı sert eleştiriler barındıran bir yapısı var. Siyahi gençliği okumaya, hayatta başarılı olmaya iten Jefferson’ın en büyük düşmanı gangsterler gibi gözükse de asıl düşmanı psikolojik ezikliktir. Artık birçok filmde ufaktan işlenmeye başlanan, siyahilerin aslında kendi kendilerine zarar verme teması, Black Lightning’de çatışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. Kendilerine bir gelecek kurmak yerine, olmayan dertleri, olmayan sıkıntıları problem eden okul öğrencilerinin, çareyi kitapla değil silahla bulması, dizinin her bölümünde derinlemesine işleniyor.

Çekimlerinden hikayenin işlenmesine kadar oldukça başarılı dizi olan Black Lightning, zamanla oldukça ilginç bir yöne dönüyor. Toplumsal sorunlar, kötü adamlar ve devletin gizli işleri dizinin bütün aksiyonunu oluşturuyor. Jefferson’ı canlandıran Cress Williams ve kötüler oldukça iyi oyunculuk çıkarsalar da diğerleri için bunu söylemem pek mümkün değil. Ama dizi, akıcılık olarak oldukça başarılı ve kendini izlettirmeyi başarıyor.

İkinci sezonu ile devam edecek olan Black Lightning, daha karmaşık ve daha komplike bir sezona doğru ilerliyor. İlk sezonda anlatmak istedikleri dertlerini şayet korumaya devam ederlerse, CW, uzun yıllar sonra çok ciddi bir işe imza atmış olacak. Sadece kötülerle dövüşen süper kahramanlar değil; insan oldukları ve hayatın bir parçası oldukları için sorunlar yaşayan, bunu da tabii ki süper kahraman kimliklerine yansıtan insanlar. Bu yaklaşım türü, ne zaman yapılsa başarılı olmuştur ama gelin görün ki süper kahraman dizileri ya da filmleri her daim çocuk eğlendirmek için tasarlanmıştır.

Akıcı, dertleri olan, abartılı süper savaşların olmadığı, gerçekçi bir süper kahraman dizisi izlemek istiyorsanız Black Lightning’i şiddetle öneririm.

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

Şeytan Kovalasın Seni: Chilling Adventures of Sabrina

Previous article

Anlam Anlamsızdır: Under the Silver Lake

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply

More in DCU