1

Geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali‘nde yarışan Woman of… (Kobieta Z…) bu yıl ülkemizde 43. İstanbul Film Festivali‘nin “Nerdesin Aşkım?” programında yer alıyor. Film, yanlış bedende doğan Aniela’nın 45 yıl süren kendini bulma serüvenini anlatıyor. Bu serüveni ele alırken, muasır medeniyet sayılan Polonya’da dahi trans bireylerin gerek özel gerek kamusal alanda görünürlüklerinin yeterli seviyede olmadığını da gözler önüne seriyor.

Bir Cinsiyet Belasıdır Almış Başını Gidiyor

Malgorzata Szumowska ile Michal Englert‘in ortak yönetmenliklerini yaptıkları Woman of… Aniela’nın, çocukken düğün sonrasında kız çocuklarından kaçmasıyla başlıyor. Akabinde Aniela, askerlik muayenesinde ojeli parmaklarıyla komitenin karşısına çıkar. Günler geçer evlenir, çocuk sahibi olur. Lakin günün birinde Aniela ereksiyon problemi yaşar. Bunun için üroloğa gider. Hatta mahallenin bıçkın delikanlılarından testosteron ilacı alır ve onlara da tedarik eder.

Bir gece ansızın Aniela kendine makyaj yapıp karısı Iza’nın ayakkabılarını giyerek şehre iner. Şehir çıplaktır. Tıpkı mecazen Aniela gibi. Film boyunca köprü, çıplaklık, şehir önemli motifler haline gelir. Genel planda gösterilen yükselen köhne binalar, Aniela’nın cinsel kimliğiyle barışmaya çalışırken engel teşkil eden metaforlar haline gelirler.

Aniela’nın on sekiz yaşından altmışlarına kadarki süreçte köprüden bakışları da özgürlük isteğini uyandırır. Ancak kendi özgüvensizliği, devletin ideolojik ve baskı aygıtları tarafından çevrelenmesi süreci uzatmaktadır. Kendine atanan “erkeklik” rollerini oynamak zorunda kalır. Kendi esas kimliğini benimseyince de şehrin ücra köşelerinde eskortluk yapmaya başlar. Zira trans bireyler “normal toplum” (Artık normal neyse!) içerisindeki aile, iş kurumları, hukuki yapıda barınmakta zorluk çekerler.

Woman of... İnceleme Arakat Mag

Kendini Bulmanın Taşlı Yolları

Aniela tüm bu süreç içinde zorlu yollardan geçer. Hukuken Aniela’yı tanımazlar. Ailesi bile ona atanmış ismiyle hitap eder. İş yerlerine kabul etmediklerinden, ağabeyi yoluyla sahte telefon kartları satmak zorunda kalır. Ancak cezalandırılan ağabeyi değil, Aniela’nın kendisi olur.

Yaşayacak yeri olmayan Aniela, başta manastıra kabul edilir. Ancak penisi olduğundan atılır. Hapse girince bir göz odaya mahkum olur. Hapisten çıkınca nihayet cinsiyet değiştirme ameliyatı olur fakat bu sefer de hastane odasında kalır. Esasında nerede olursa olsun Aniela, odalarda mahkum kalır.

Aniela’nın özgürlük ihtiyacı, çocukluğundan beri aynı. Genç Aniela’nın kızlardan kaçarken tırmandığı ağaçtan, utancından eşyalarını attığı derenin üstündeki köprüden, çayırlardan çimenlerden kendini tamamen benimsediği haliyle, eski eşi Iza ile tekrardan geçer. Bu gibi sahnelerle mahkumiyet ve özgürlüğün zıtlığı film boyunca başarılı bir şekilde seyirciye aktarılır.

Woman of... İnceleme Arakat Mag

Trans Hakları ve Trans Kimliği Üzerine

Filmin sonunda hala trans bireylerin Polonya’da hukuki zorluklar yaşadığından söz ediliyor. Ülkemizle de paralellik kuracak olursak, trans cinayetleri ve transların gerek heteroseksüel gerek LGBT dünyasında dahi görünürlüklerinin istenir düzeyde olmadığına şahit oluyoruz.

Judith Butler, 2021 civarlarında The Guardian‘a verdiği bir demeçte trans kadınların trans kadın değil, kadın olarak ifade edilmesi gerektiğini söyler. Film boyunca Aniela’nın sınırlarının aşılıp cinsel organına bu kadar yoğunlaşılması ve Aniela’nın kendi olma çabası olması çok güçlü bir anlatıyla verilmiş.

Ne kadar görünürlük sağlanırsa, ne kadar trans anlatılar çoğalırsa o kadar sosyal harmoni sağlanır. Dolayısıyla, güçlü bir anlatım ve toplumsal cinsiyet konularına duyarlıysanız Woman of… filmini İstanbul Film Festivali‘nde izlemenizi tavsiye ederim. Filmin fragmanına bakmak isterseniz, aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Yüksel Enes Altınok’un diğer yazılarına bakmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

İstanbul Uluslararası Film Festivali Günlükleri: 2. Gün

La Cocina: Huzursuz Mutfak Tüketim Makinesi

A Thousand Suns: İnsanlığın Geleceği

Previous article

İstanbul Uluslararası Film Festivali Günlükleri: 3. Gün

Next article

You may also like

1 Comment

  1. […] başrol oyuncusu kusursuz bir performans sergilediği için hayran olarak filmden ayrılabiliyoruz. Woman of… bir dönem filmi olarak dönemin zorluklarını iyi anlatan ve yaşanan zorlukları apaçık ortaya […]

Comments are closed.