0

Netflix’in 2017’de sessiz sedasız yayınladığı ama asaletini sessizliğinde alan dizilerinden biri olan Ozark, kesinlikle yılın en iyileri arasına girecek kadar kaliteli bir dizi. Başrolünü Jason Bateman’ın üstlendiği dizinin 4 bölümünü de kendisini yönetiyor. 10 bölümden oluşan dizi öyle su gibi akıp gitmiyor. Konusu gereği ağır ilerleyen dizi daha çok hikayesi ve oyunculuğu ile ön plana çıkıyor. Özellikle Jason Bateman’ın canlandırdığı Martin Byrde karakteri, mükemmel bir değişime uğrayarak yılın hatta son yılların en iyi karakterlerinden birini bize sunuyor. Suç dünyasına bulaşmış sıradan insanların bu çamurdan kurtulma çabasının anlatıldığı dramatik dizileri seviyorsanız, Ozark büyük ihtimal aklınızı alacak; almakla kalmayıp sizi hemen sıradaki bölümü izlemek adına heyecanlandıracak.

Kısaca konusuna değinelim… Şikago’da finans danışmanı olarak çalışan ve işinde oldukça başarılı olan Martin’nin aklı karısının kendisini aldatmasındadır. Bütün gün karısının kendisini aldattığı gizli çekim videoyu izleyen Marty, belki de karısından ayrılma planları yaparken tamamen birleşmek zorunda kalacağı bir çatışmanın içine düşer. İş arkadaşları, Meksikalı bir kartel baronu olan Del’den 8 milyon tırtıklamıştır ve Del bunu fark edip hepsini öldürmek için ofislerini basar. Bütün arkadaşlarının tek tek gözünün önünde öldüğünü gören Marty, Del’i 8 milyonu geri verebileceğine dair zorda olsa ikna eder. Ölen arkadaşının Redneck cenneti olarak adlandırdığı Ozark gölünün etrafındaki yerleşime ailesini de sürükleyerek taşınan Marty, 8 milyonu en kısa bir sürede ama sessiz sedasız aklama çabalarına başlar. Fakat parayı aklama işi Marty’ni tahmin ettiği gibi sessiz sedasız olmaz; Ozark da hiç öyle yabana atılacak bir yer değildir.

Diziyi izlenebilir kılan en büyük özelliği: Marty Byrde karakteri. Karısı tarafından aldatılmış; Şikago’daki işinden olmuş; arkasında tüm ailesini öldürmek için bekleyen bir kartel, bir sürü ruh hastası sapıkla dolu Ozark gölü ve hayatta kalma arzusu. Marty’nin hayatına geri dönebilmesi için ne yapıp ne edip 8 milyon aklaması gerekmektedir. Tabii Ozark gibi bir yere 8 milyonluk 3 çanta ile geldiğinizde durum sizin için hiç de iç acıcı olmuyor.

Burada kısa bir bilgilendirme yapmam gerek: Del’in zaten 8 milyonu vardır fakat bu 8 milyonu kafasına göre kullanamamaktadır. Çünkü Amerika’da sistem bunu engellemektedir. Amerika’da hesabınıza 20 bin dolar yatırdığınızda ya da 20 bin dolar aktarım yaptığınızda banka size “sen hayırdır” der. Türkiye’de de bu rakam 30 bin tl civarındadır. Aynı zamanda finansal danışman olarak gidip bir Porsche aldığınız zaman devlet yetkilileri kapınıza gelip “sen o parayı nereden buldun” diye sorar. Bu sebeple 8 milyonun bir yerden kazanılmış gibi gösterilmesi yani aklanması gerek. Marty bu konuda uzman. Para aklamanın bir sürü yöntemi var. Marty en temiz yöntem olan sahte fatura yöntemini kullanıyor ve faturaları şişirerek paraları temize çekiyor. 5’e alıyor, 10’a aldı gibi gösterip çantasındaki 8 milyondan 5 ekliyor ve vuala: Para aklandı.

Lakin 8 milyon dolar da büyük bir rakam. Ozark gibi sıradan bir yerde bunu başarmak gerçekten zordur. Fakat Marty’in kaybedeceği hiçbir şey yok. Kaybedeceği hiçbir şey olmadığı için de her şeyi yapabilecek bir ruh haline bürünüyor. Aslında çekingen, görece pasif diyebileceğimiz Marty, öyle bir kabuk değiştiriyor ki tam bir yırtıcı olu veriyor. Çünkü parayı aklamayı beceremezse ölecek. Başka hiçbir seçeneği yok, ya aklayacak, ya alayacak. Bu sebeple de her yönteme korkusuzca başvurmak zorunda. Bu değişiminden ailesi de payını alıyor çünkü daha önce karısına tek laf edemeyen Marty ona karşı çıkabilecek kadar dik bir duruş sergiliyor. Fakat Marty’yi tanımlayacak en önemli özelliği, her durumda korkulacak derecede soğukkanlı kalabiliyor olması. Onu zaten dizi boyunca ayakta tutabilen 2 şey finans bilgisi ve her şeye rağmen panik yapmıyor olması.

Daha çok Marty’nin üzerinden ilerleyen dizi aile üyelerinin de durumun farkında olmasından ötürü yan hikayelere bölünüyor. Eşi Wendy’yi de bol bol hikayenin içine sokmaya çalışan dizi, sadece Marty’de kalmayarak hikayeye çeşitlilik de getiriyor. Bu çeşitliliklerden biri de Ozark çevresinde yaşayan manyaklar. Langmore ve Snell ailesi de renkli kişilikleri ve hikayeye koydukları ağırlık ile kendilerinden oldukça söz ettiriyor.

Dizinin en güzel yanlarından biri, sadece Marty sayesinde para aklamanın bütün inceliklerini öğrenmiyoruz; aynı zamanda insanların hiç de göründükleri kadar temiz olmadıklarına şahit oluyoruz. Özellikle redneck olarak adlandırılan Amerika insanlarının pis bir dünyaya sahip olduklarını, sırtınızı döndüğünüz anda arkanızdan vurabileceklerine tanıklık ediyoruz. Cahilliğin verdiği cesaret ile gücünü hadsizce kullanan insanları izlediğinizde büyük ihtimal çıldıracaksınız. İnsanların cahilliklerinden ötürü kalkıştıkları pis içler ve yine cahilliklerinden ötürü hesaplayamadıkları sonları, dizinin tüm twistlerini oluşturuyor.

Sözün özü… Herkesin para kazanmak için binbir türlü pisliğe karıştığı dizide Marty’nin hayatta kalma mücadelesi Ozark’ı yılın en iyi dizilerinden biri yapıyor. Ozark çevresindeki mafyalarla ve ruh hastaları ile de uğraşmak zorunda kalan Marty’nin 8 milyonu aklama hikayesi bir anda dallı budaklı bir maceraya dönüşüyor. Jason Bateman’ın inanılmaz bir oyunculuk sergilediği dizi kesinlikle senenin en yilerinden. Tek bir bölümünün bile sıkmadığı ama parantez içinde belirteyim ağır ilerlediği dizi, finaliyle de yok artık dedirtecek cinsten. İkinci sezon gelir mi bilmiyorum fakat izlediğinizde gelmesi için siz de sabırsızlanacaksınız.

Valerii Ege Deshevykh
Ukrainian Creative Director | Motion Picture Writer | Horror Freak

Game of Thrones – 7. Sezon 2. Bölüm İncelemesi

Previous article

Game of Thrones – 7. Sezon 3. Bölüm Analizi

Next article

You may also like

Comments

Leave a reply

More in Netflix